Fidan, Doha'da ne konuştuklarını açıkladı: 'Rusya ve İran şartların değiştiğini anladı, kansız geçişin yolunu açtık'
Artı Gerçek - NTV'de Seda Öğretir'in sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı grupların, Beşar Esad yönetimini devirmesini değerlendirdi.
"Rejim çöktüğü gece siz Doha Forumu’ndaydınız. Bu gelişme arifesinde Doha’da neler yaşandı? O masadakiler Esad’ın gideceğini biliyor muydu?" sorusuna Fidan, şöyle yanıt verdi:
"İlk harekat başladığında Heyet Tahrir Şam tarafından, bizim şöyle bir okumamız vardı, daha önce de bunu yaşamıştık, muhaliflerin Hama'ya kadar geldikleri bir an vardı ama İran'ın güçlerini, Rusların ağır silah kullanmasıyla muhalifler maalesef çok gerilemek zorunda kaldılar. Daha sonra biz araya girdik, ateşkes anlaşmalarını yaptık. Daha sonra Astana süreci başladı. Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Muhalefet Halep'e neredeyse silah atılmadan girdi. Rejim çok zayıf, biz almanın bir problem olmayacağını askeri, istihbari değerlendirmelerimiz de görüyorduk."
'ONLAR DA ARTIK ANLADILAR'
Rusya ve İran'ın Esad'ın iktidarda kalamayacağını gördüğünü ifade eden Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama böyle bir durum karşısında Rusların ve İranlıların 2016'da yaptıkları tepkiyi tekrar etmesi durumunda bu sefer daha fazla kan dökülmesi ve yerinden edilme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi Suriye halkı. Yapılması gereken en kritik konu Ruslar ve İranlılarla konuşup askeri olarak denkleme girmemeleriydi. O bir hafta bunun özeti. Onlar da artık anladılar. İran Dışişleri Bakanı geldi, sonra Doha'da Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik ve bazı konuları konuştuk. Burada her şeyi konuşmak istemiyorum. Bir noktadan sonra onlar da telefon ettiler, o akşam da Esad gitti.
'ÇOK KANLI OLABİLİRDİ'
Esad destek görseydi, muhalifler yine bir zafere ulaşabilirlerdi ama çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar bir anlamı yok bunun artık. Hem üzerine yatırım yaptıkları adam yapılacak bir adam değil hem de bölgedeki şartlar eski şartlar değil. Muhalefetin üstün cesaretiyle ilerleyen bir harekat oldu. Biz minimum can kaybı olması için buranın iki tane önemli, güç kullanabilecek aktörleriyle odaklı görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık."
İSRAİL ORDUSUNU SURİYE'DE İLERLEMESİ
Esad yönetiminin düşmesi üzerine İsrail ordusunun Suriye içinde ilerlemesine de değinen Fidan, "İsrail kendine göre bir tedbir paketi geliştirmiş. İsrail yeni yönetimin nerede durduğunu bilemediği için Suriye'nin bütün askeri varlığını yok etmeye çalışıyor. Ancak kendilerine haber yolladık, artık provokasyondan vazgeçin dedik. Kendilerine havadan ve karadan operasyon yapabilecekleri bir alan açılmasını istiyorlar, plan bu" dedi.
'ABD İLE YPG KONUSUNDA ZIT KONUMDAYIZ'
YPG/SDG konusunda ABD ile taban tabana zıt konumda olduklarını belirten Fidan, devamında şu ifadeleri kullandı: "Hem diplomatik hem askeri operasyonlarımızı kullandık. ABD'den ve bazı Avrupa ülkelerinden muazzam bir destek almıştır PKK. Ancak Rusya ve İran'ın da var olduğu bir zeminde de kendine yer bulmuştu PKK. Ancak bu zemin artık çökmüştür. Ancak Suriyeliler, ülkelerinin bütünlüğünü sağlama yolunda adımlar atacaklardır.
Biz Şam'daki yönetimin kendi milli bütünlüğünü atacağı adımlar neticesinde YPG'nin eskisi gibi zemin bulamayacağını düşünüyoruz. YPG'nin yok edilmesi bizim stratejik hedefimiz. Ya kendilerini feshederler ya da biz onları feshetmek zorunda bırakırız. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG'nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor." (HABER MERKEZİ)
Blinken, Bağdat'ta Sudani ile görüştü: IŞİD'e karşı ortak mücadeleye devam mesajı verildi
Blinken'dan Türkiye ziyareti öncesi mesaj: SDG'nin rolü kritik