Haftanın önemli gündemi Merkez Bankası'nın faiz kararı: Dolar 7,90, euro 9,23 seviyesinde

Haftanın önemli gündemi Merkez Bankası'nın faiz kararı: Dolar 7,90, euro 9,23 seviyesinde
Siyasi ve jeopolitik gelişmelerle küresel piyasalar izlenirken, yurt içinde gözler perşembe günkü Merkez Bankası toplantısında. Dolar, 7,95 seviyesinin altında seyretmeye devam ediyor.

Dolar/TL haftaya 7,96 seviyesindeki tarihi zirvenin hemen altında başlarken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günü sonuçlarını açıklayacağı faiz kararı haftanın en önemli yön belirleyici verisi olarak izleniyor.

Piyasada TCMB kararı haricinde yakından izlenen gelişmeler ise ABD seçimleri, Brexit gelişmeleri, koronavirüste küresel artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç yer alıyor.

Asya borsaları, ABD canlandırma paketine dair umutlardan ve Coronavirus aşısının yıl sonuna kadar çıkabileceği beklentilerinden destek bularak 2,5 yılın zirvesine yaklaşırken Çin'de beklentilerden zayıf gelen ekonomik büyüme verisi kazanımları sınırladı. 

Geçen haftanın tamamında yüzde 0,7 yükselen dolar endeksi yatay seyretti. Dolara yön veren unsurlar arasında yatırımcıların artan koronavirüs vakalarına dair endişeleri, ABD seçiminin yaklaşmasıyla yatırımcıların takındıkları tutum ve ekonomik canlandırma paketine yönelik gelişmeler bulunuyor.

Dolar/TL geçen hafta yeni zirve olan 7,96'ya kadar yükseldikten sonra haftayı zirvenin altında tamamlamıştı. Dolar/TL haftaya 7,90, euro ise 9,23 seviyesinden başladı.

TCMB'nin devam eden sıkılaştırma adımları piyasalardaki en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor. Bankanın piyasaya uyguladığı fonlamanın son maliyetini gösteren ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Cuma günü itibarıyla yüzde 12,26'ya yükseldi. Fonlama maliyeti temmuz ortasında yüzde 7,4'ün altına kadar inmişti. Bu da 500 baz puana yakın sıkılaştırma uygulandığı anlamına geliyor.

Fonlama maliyeti geçen hafta ilk kez mevcut enflasyonun üzerine çıktı. TCMB'nin politika faizi yüzde 10,25, faiz koridorunun üst bandı yüzde 11,75, geç likidite penceresi faiz oranı ise %13.25 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon ise eylülde yüzde 11,75 seviyesindeydi.

Sıkılaştırmanın gittikçe kuvvetlendirilmesi TL'deki daha fazla değer kaybının önüne geçen en önemli unsurlardan. Öte yandan, likidite sıkılaştırmaları ve bunun swap kanalıyla daha da genele yayılması piyasada iki farklı beklentiyi de beraberinde getirdi.

Bazı bankacılar swap faizinin politika faizi değil de üst bant faizi olarak belirlenmesinin bir sonraki PPK'da faiz artışı anlamına gelebileceğini düşünüyorlar. Bazı bankacılar ise bunun aksine kararların doğrudan faiz artışı yapmamak için alındığı kanaatindeler. Ancak TL'deki değer kaybı belirginleştikçe piyasadaki beklentiler artık faiz artışına neredeyse tamamen dönmüş durumda.

Reuters anketinde medyan henüz oluşmadı. Goldman Sachs ise 300 baz puanı bu hafta olmak üzere yıl sonuna kadar 675 baz puan daha faiz artışı bekliyor. Kuruluş bu hafta yüzde 14 seviyesindeki yılsonu politika faizi beklentisini yüzde 17'ye çekti.

Bir bankanın Hazine masası yetkilisi, "Piyasa TCMB kararına odaklanmış durumda, 100-150-200 baz puanlık artırımlar piyasayı şaşırtmayacaktır. Aksi yöndeki adımlar ise büyüklüğüne göre yeni fiyatlamalar getirebilir. Çok azınlıkta kalsa da bankanın faizleri sabit tutacağı yönünde düşünenler de var" dedi ve ekledi:

"Piyasada TCMB fonlamasına bakınca yüzde 12'yi aşmış durumda gecelik faizler de yüzde 13'e yakın. Mevduat getirilerinde ağustosta yaşanan artış sonrası ise yeni bir artış trendi göremedik. Halen yüksek montanlı işlemlerde yüzde 13-14 seviyesinde. Ek olarak vergilerle de süreç desteklendi. Ancak bu seviyede lokallerin yeniden TL'ye belirgin dönmediği görülüyor. Jeopolitik gelişmeler burada da etkili" dedi.

Piyasa faizlerindeki yükseliş ise henüz mevduat sahiplerinin döviz veya TL tutma tercihlerine yansımadı. Lokaller temmuz ortasından itibaren üç haftada döviz altın mevduatlarını 15 milyar dolardan fazla artırdıktan sonra güçlü bir harekette bulunmadı.

Bankacılar lokallerin dövize yeni yönelimde bulunmamalarına dikkat çekiyorlar. Öte yandan yabancı yatırımcının Türkiye portföyünde artış trendi görülmüş değil.

Yurtdışı yatırımcıların Hazine tahvili portföyünde TCMB'nin geçen ayki faiz kararının ardından görülen 479 milyon dolar artış tersine döndü. Verilere göre, yurtdışı yerleşiklerin portföyü geçen hafta 350 milyon dolar azaldı. Yabancı yatırımcıların hisse ve DİBS piyasasındaki portföyü bu yıl 13,5 milyar dolar azaldı. Yabancıların bir ara yüzde 20-25 seviyesindeki bulunan DİBS payları yüzde 3'lere doğru geriledi.

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ise 500 baz puan civarında seyretmeyi sürdürdü. 570 baz puandan düşüşe geçtikten sonra jeopolitik tansiyon nedeniyle dalgalanan CDS bu sabah 519/529 seviyesindeydi.

Öne Çıkanlar