Mınbiç ve Rakka yok; Bab’da kalacaksan da rahat dur!

Mınbiç ve Rakka yok; Bab’da kalacaksan da rahat dur!
Ankara’nın agresif politikası Rusya ve ABD’yi Mınbiç’te buluşturdu. İki ‘süper gücün’ buluşması Türkiye’ye karşı mı? Peki, Mınbiç barışçıl...

Ankara’nın agresif politikası Rusya ve ABD’yi Mınbiç’te buluşturdu. İki ‘süper gücün’ buluşması Türkiye’ye karşı mı? Peki, Mınbiç barışçıl bir geçiş için örnek kent olabilir mi?

Tuncay DOĞAN

Times, Rusya ile ABD’nin Mınbiç’teki buluşmasını ‘’2. Dünya Savaşı’ndan sonraki ilk büyük stratejik el sıkışma’’ olarak yorumladı. Aslında haksız da değil. Dünyanın birçok bölgesinde kriz halinde karşılıklı konuşlanan iki ülke, Mınbiç’te yan yana, birbirini destekleyerek ilerlemeye çalışıyor.

Bab, Mınbiç ya da Rakka… Birçok yorumcu tarafından 3. Dünya Savaşı’nın başlangıç noktası olarak yorumlandı bugüne kadar.

3. Dünya Savaşı gerçekten buradan başlar mı bilmiyoruz ama 70 yıldan sonra ilk kez stratejik bir buluşmaya neden olması, işbirliği ve çatışmasızlığa hizmet etmesi her açıdan olumlu bir gelişme.

Peki, ABD ve Rusya’yı burada komşu kılan Mınbiç neden bu kadar önemli?

Bu stratejik buluşma, her şeyden önce Türkiye’nin saldırgan tutumundan kaynaklı.

ORDU ANLADI DA SİYASET ANLAMADI

Her ne kadar Türkiye Genelkumay Başkanı Hulusi Akar’ın, Bab’ın kontrole alınmasından sonra yaptığı ‘’Bab ile hedefimize ulaştık’’ açıklaması reel tutum olarak kabul edilse de, Türkiye’den Cumhurbaşkanı ve Bakanlar’ın ‘’şimdi hedef Mınbiç ve Rakka’’ yönündeki tehditvari söylemleri, ABD ve Rusya’yı Mınbiç’te buluşmaya itti.

Bugün Antalya’da ABD, Rusya ve Türkiye Genelkurmay başkanlarının buluşmasında da büyük bir ihtimalle ‘’Mınbiç’te yeni bir maceraya gerek yok’’ mesajının altı bir kez daha çizilmiştir.

Peki Mınbiç’te son durum nedir? Kim nerede ve nasıl konuşlanmış durumda?

MINBİÇ DEMOKRATİK YÖNETİMİ İŞGALE KARŞI

Mınbiç Demokratik Yönetimi Meclisi, kentin kurtarılmasından sonra sadece yasama değil, yürütme konusunda da somut adımlar attı. Hem kent ve çevresinde yaşayan hem de göçmen olarak bölgeye sığınan insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak projeler gerçekleştiriyor. Türkiye’nin açıklamalarından rahatsızlığını her fırsatta dile getiriyor.

Bölgenin belli başlı 36 aşireti, çalışmalara bizzat katılıyor ve yerelin ne kadar belirleyici olduğunu pratikte gösteriyor. Sadece bununla yetinmiyor, tüm etnik ve dini grupların yan yana barış içinde yaşayabileceğini de en somut haliyle gösteriyor.

Mınbiç Askeri Meclisi, kentteki güvenliği sağlıyor. Hem şu anda Rusya’nın konuşlandığı Mil Wiran-Girhiyok-Al Abash hattında hem de ABD ordusunun denetimindeki Arab El Hasan-Dadat-Rafiah hattında aktif. İki ülke askeri görevlileriyle işbirliğini pratikte sağlıyor.

Rusya’nın yerleştiği hat, ağırlıklı olarak Türkiye destekli ÖSO gruplarını saldırı gerçekleştirdiği bölge. Dolayısıyla olası bir saldırı durumunda ÖSO ilk olarak karşısında Rusya’yı bulacak.

ABD’li askerlerin konuşlandığı Sucır Suyu bölgesinin Cerablus tarafı ise genelde direkt Türk ordusunun mevzilendiği alanlar. Türkiye’den Özel Operasyon Birlikleri burada bulunuyor ve harekete geçtiklerinde ilk adımda ABD’li askerler ile karşı karşıya gelecekler.

‘MINBİÇ YOK, RAKKA YOK’

İşin özü; ABD ve Rusya her fırsatta ‘’Bab’dan sonrası’’ yok mesajı veriyor. Türkiye Genelkurmay Başkanı bu mesajı almışa benziyor. Ama yine de ne olur ne olmaz diyerek, bölgeye yerleştirdikleri askeri birliklerle Türk siyasetine de şekil veriyor, olası bir maceranın önünü almaya çalışıyorlar.

İki stratejik güçten Ankara’ya tek mesaj: Mınbiç yok, Rakka yok. Bab’da kalacaksan da rahat dur!

Öne Çıkanlar