Levent Gültekin: Mahalleler üstü siyaset yapacak bir parti hâlâ yok

Levent Gültekin: Mahalleler üstü siyaset yapacak bir parti hâlâ yok
Milliyetçilerin, Kürtlerin, laiklerin,  Alevilerin, muhafazakarların, İslamcıların partisi var” diyen Gültekin, mahalleler üstü siyaset yapacak bir partinin hâlâ çıkmadığını ifade etti.

Bilgehan UÇAK


+Gerçek TV’de yayınlanan Gündemin Gerçekleri programında konuğum gazeteci Levent Gültekin ile yeni kitabından yola çıkarak Türkiye’nin son yirmi senesindeki siyasi konuları tartıştık.

Türkiye’nin son yirmi senesine dair herkes çok keskin fikirleri var. Ölümüne seven, ölümüne nefret eden, suçlayan, tapan… Bu kutuplaşıcı ortam da toplumu iyice "mahalleciliğe" itti. Herkes kendi mahallesinden konuşurken, son yıllarda mahalleler arası diyalog ve geçişkenlik neredeyse sona erdi.

Levent Gültekin, "mahalle siyasetinin" ülkeyi günden güne tek adam yönetimine ittiğini iddia ederken bu tarz siyasete açıktan karşı çıkıyor. Bu ay yayımlanan yeni kitabı Yaklaşan Kasırga’da Türk siyasetinin son yirmi senesinin röntgenini çekerken mahalle siyasetinin ülkeyi getirdiği yeri de sorgulamaktan kaçınmıyor.

Ne oldu da Türkiye’de bir "tek adam" rejimi kuruldu? Tek adamlığa giden yolun taşları kimler tarafından döşendi? 2019 seçimlerinde kaçırılan fırsat neydi? Kasırganın yaklaştığını söylerken ne ima ediyor?

"Milliyetçilerin partisi var, Kürtlerin partisi var, laiklerin ve Alevilerin partisi var, muhafazakarların partisi var, İslamcıların partisi var" diyen Gültekin, mahalleler üstü siyaset yapacak bir partinin hâlâ çıkmadığını ifade etti.

Türkiye’nin şu an içinde debelendiği girdaptan çıkmasının yegane yolunun toplumun farklı kesimlerinin biraraya gelmesi olduğunu söyleyen Levent Gültekin, yapılan en büyük hatayı şöyle anlattı: "Kimileri ideolojik körlükle, kimileri başka sebeplerle, aylardır muhafazakar siyasetçilere hakaret yarışına girmişler. Kimisi ‘sizin burada ne işiniz var?’ diyor, kimisi ‘siz ortak olmaya değil sadece yıkmaya gelin’, kimisi ‘vay falan mı olacak, o zaman Erdoğan kalsın’ diyor, bir diğeri ‘memleketi bunlarla kurtaracaksak yıkılsın’ diyor… Özellikle de AKP’den kopmuş siyasetilerin Millet İttifakı’nın içinde kalması kararsız seçmenin gelmesini kolaylaştıracak bir işleve sahip."

Levent Gültekin, Abdullah Gül’e karşı söylenen sözlerin tek amacının da muhafazakar seçmeni Millet İttifakı’ndan uzaklaştırmak olduğunu ifade ederken 2019 seçimlerinde kaçan büyük fırsattan bahsetti. 

İmamoğlu’nun kazanmasının anormal olmadığını söyleyen Levent Gültekin, seçmenin karşısına metro, kreş gibi vaatlerle değil anayasası ortadan kaldırılmış bir devlet olamayacağı söylemiyle çıkılması gerektiğini belirtti ve referandumda İstanbul’un yüzde 51 karşı çıktığını, bunun da zaten İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı adayının muhtemelen kazanacağı anlamına geldiğini hatırlattı.

Türkiye’nin tek adamlığa gidişinde adeta görünmez bir elin yazdığı senaryo olduğunu söylemenin mümkün olduğunu ifade eden Gültekin tek adamlığa gidişteki aşamaları şöyle sıraladı: 2002’de Deniz Baykal’ın Erdoğan’ın yasağını kaldırması, 2007’de Ergenekon operasyonları, 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesi, 2015’te Deniz Baykal’ın partisine rağmen Erdoğan’la görüşmesi ve muhalefetin TBMM Başkanlığı seçimini kaybetmesi, 2016’daki 15 Temmuz kalkışması, 2017’de Devlet Bahçeli’nin "başkanlık çıkışı" ve en nihayetinde de 2018’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş…

Sohbetimizin tamamı burada:

 

Öne Çıkanlar