Mahalle kitapçıları kendi kitlesini yaratabilir ama internet rekabeti zincirleri çok zorlayacak

Mahalle kitapçıları kendi kitlesini yaratabilir ama internet rekabeti zincirleri çok zorlayacak
Alfa Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Küpüşoğlu ile Everest Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Saadet Özen, enflasyonun yayıncılık sektörü üzerindeki etkilerini anlattı.

Bilgehan Uçak 


+GERÇEK- Enflasyon her sektörü derinden etkiliyor. Maliyetler fırlarken kitap fiyatları da daha önce hiç olmadığı kadar yükseldi. Gündemin Gerçekleri’nde bu konuları derinlemesine bilen, Türkiye’nin en büyük yayınevinin iki yöneticisi konuğumdu: Alfa Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Küpüşoğlu ile Everest Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Saadet Özen.

Kitapların fiyatları çok yükselirken internet satışları da alabildiğine arttı. Orada yapılan indirimler okuyucuyu cezbederken beş-altı kitap birlikte alındığında ortaya çıkan fark yaban atılır değil. Mustafa Küpüşoğlu, bu satışların mahalle kitapçılarını çok kötü etkilediğini belirtirken okurların küçük kitapçılara sahip çıkmaları gerektiğini söyledi.

Saadet Özen ise zincir kitapçıların çok büyük maliyetlerle boğuştukları için düşünülenin aksine daha zor durumda olabileceklerine dikkat çekti. Özen şöyle dedi: "Mahalle kitapçısı belli konuda uzmanlaşarak, kendi kitlesini yaratıp ayakta kalabilir ama internet rekabeti zincirleri çok zorlayacak."

Mustafa Küpüşoğlu, salgının yayıncılık sektörünü satış anlamında çok kötü etkilemediğini, bilakis birçok insanın bunu fırsat bulup klasikler gibi daha önce okumadığı, "vaktim olursa bir gün okurum" diye düşündüğü kitapları alma ve okuma imkânı yarattığını söylerken bütün olumsuzluklara ve fiyat artışlarına rağmen okurun kitap satın almaktan vazgeçmediğini de ifade etti.

Her gün çok sayıda kitabın piyasaya çıktığını belirten Küpüşoğlu, okurun ilgisini çekebilmek için yayınevlerinin büyük bir rekabete girdiğini söyledi. "Her şey rağmen okurlarımız güzel, ciltli kitap almak istiyorlar. Biz ciltli kitaplar basmaya devam ediyoruz. Görüyoruz ki, ciltli baskılar ile ciltsizler hemen hemen eşit sayıda satılmış."

Küpüşoğlu kağıt ve mürekkep fiyatlarının, ayrıca ulaşım maliyetlerinin çok yükselmesinin nihai ürün olan kitabın fiyatına da yansıdığını söylerken özsermayesi güçlü olan yayınevlerinin ayakta kalacağını ama küçüklerin bu süreçte zorlanacaklarını ifade etti.

Aynı zamanda Portekizce edebiyatın ülkemizdeki en önemli çevirmenlerinden biri olan Saadet Özen ise geçen aylarda "Yerli Edebiyat" dediği için sosyal medyada yayınevinde yöneltilen lince cevap verdi: "Türk edebiyatı derken de, Türkçe edebiyat derken de, yerli edebiyat derken de bir şey söylüyoruz ve bunlar yıllardır kullanılan kavramlar. Yazarların ve yayınevlerinin kendilerini nasıl konumlandırdıklarına göre hepsinin yeri gelebilir."

Saadet Özen, silinen sosyal medya paylaşımında ise "yerli edebiyat" ve "çeviri edebiyat" dediklerini ifade ederken burada art niyet aramanın ne ölçüde mantıksız olduğunu vurguladı: "Yerli edebiyat terimini kullanıyoruz, kullancağız da" diyen Özen, "listemizde de Türkçe edebiyat diyoruz, bundan da vazgeçmeyeceğiz çünkü kapsamı çok geniş ama başka tanımlar da kullanılabilir."

Bu tartışmaya dair Mustafa Küpüşoğlu da şunları söyledi: "Paylaşımı silmemiz herhangi bir şeyden çekindiğimizi göstermiyor Sosyal medyada kimseyle kavga etmek istemiyoruz. Orası yayınevlerimizin vitrini çünkü. TDK da, bizden başka yayınevleri de ’yerli edebiyat’ diyorlar. İlle bir şey bulmak isteyenler bulacaklardır ama."

Sohbetimizin devamı:

 

Öne Çıkanlar