'Deprem Allah'a karşı gelenler yüzünden olmuş'

HABER MERKEZİ - Saidi Nursi takipçilerinin (Nurcular) haber sitesi olarak bilinen Risale Haber önceki gün İzmir'de yaşanan depremle ilgili Nursi'ye ait olduğu belirtilen sözlere dayandırılan bir haber paylaştı. Ahmet Bilgili imzasını taşıyan "Saidi Nursi'ye sordular: Deprem neden İzmir'de daha çok oluyor?" başlıklı haberin, İzmir depreminin hemen arkasından yeniden gündeme getirilmesi dikkat çekti. 

İzmir Karaburun’da gerçekleşen 6.2 şiddetindeki deprem, ülkenin en çok konuşulan gündemlerinden biri olmuş, pek çok bilim insanı konuya dair görüş bildirmiş, olası artçı sarsıntılarla ilgili yorumlarda bulunmuştu.

Nurcuların yayın organı olarak bilinen Risalehaber sitesinde yayımlanan bir haberde ise 27-28 Aralık 1939’da yaşanan İzmir ve Erzincan depremiyle ilgili Saidi Nursi’ye ait olduğu belirtilen açıklamalar paylaşıldı. Haberde, "Bediüzzaman Saidi Nursi Hazretleri Kastamonu'da iken, Türkiye'de bir kaç deprem olmuştu. Bunlardan en büyüğü 27-28 Aralık 1939’da meydana gelen Erzincan ve İzmir depremleriydi. 20 Haziran 1943 Adapazarı ve Geyve civarında da müthiş bir deprem olmuş ve büyük kayıplar meydana gelmişti. Üstâd Bediüzzaman Hazretleri bu depremlerin maddi sebeplerinin yanında manevi sebeplerinin de olduğuna dikkat çeken bir risale yazmıştı." denilerek, Nursi'nin İzmir depreminin sebebini deprem bölgelerinde yaşayan halkın yaşam tarzından kaynaklandığını belirttiği açıklamalarına yer verdi.

Adı geçen siteye göre Saidi Nursi, "depremlerin maddi sebeplerinin yanı sıra manevi sebepleri de olduğu"nu, depremin "ehl-i dalalet ve tuğyanın dalaletleri yüzünden gazab-ı ilahi olarak meydana geldiğini" yani "İslam yolundan ayrılanların ve Allah'a karşı gelenlerin yoldan çıkmışlıkları yüzünden Allah'ın öfkesi olarak meydana geldiğini" söyleyor. Sitede yer alan ibarelere göre Nursi, masum olduğu halde bu felaket sonucu hayatını kaybedenlerin ise "şehit" sayılacağını ifade ediyor. 

Sitede yer alan habere göre kendisine depremin neden meydana geldiği sorulan Said Nursi, depremin meydana geldiği bölgelerdeki "ahlaksız yaşam tarzına" dikkat çekerek, bu yaşam tarzını ise şu ifadelerle açıklıyor: 

"Ramazan-ı Şerif’in teravih vaktinde kemal-i neş’e ve sürurla, sarhoşçasına, gayet heveskarane şarkıları ve bazan kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslamiyetin her köşesinde cazibedarane işittirilmesi, bu korku gazabını netice verdi"  

Nursi, "masumların" da depremden etkilenmesini "Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız mahsus kalmayıp masumları da yakar" cümlesi ile açıklıyor.

İnternet sitesinin yeni bir İzmir depreminin ardından kendi görüşlerini Saidi Nursi üzerinden yeniden gündeme taşıması, dikkat çekti.