'Bizim uzun ve şanlı tarihimiz gurur kaynağımızdır' diyen Altun'a cevap: Utanç vesikası size ait

'Bizim uzun ve şanlı tarihimiz gurur kaynağımızdır' diyen Altun'a cevap: Utanç vesikası size ait
'Kendinizde olanı anlatmışsınız! '

Halkların Demokratik Partisi (HDP) sosyal medya hesabından, "Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!" başlığıyla yaptığı açıklamasını, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun alıntılayarak, "Bizim uzun ve şanlı tarihimiz gurur kaynağımızdır. Sizin kısa ve kara tarihiniz ise utanç vesikalarıyla doludur. Sizin tarihiniz, bölücü terör örgütünün tarihidir! Sizi aziz milletimize havale ediyoruz..." dedi. 

'YÜZLEŞECEĞİNİZ GÜNLER UZAKTA DEĞİL!' 

HDP, Fahrettin Altun'un, "Sizi aziz milletimize havale ediyoruz..." dediği açıklamasına karşılık verdi. Yine sosyal medya üzerinden Altun'a cevap veren HDP, "Kendinizde olanı anlatmışsınız! Utanç vesikası size aittir. Yolsuzluklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler, savaş, ölüm... Tarihinizle yüzleşeceğiniz günler uzakta değildir!" dedi. 

HDP MERKEZ YÜRÜTME KURULUNU'NUN AÇIKLAMASI

"24 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı’nın başladığı gün oldu. Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı. Soykırım neticesinde mülkiyet ve kültürel varlık kamu iradesiyle el değiştirdi.

Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarladı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaştı.

Ermeni Soykırımı her şeyden önce; insani, hukuki ve toplumsal bir mesele olarak bugün adil bir şekilde yüzleşilmesi ve kabul edilmesi gereken bir meseledir. Bu mesele hem iç siyasi hesaplaşmalara hem de dış siyasetteki politik muhasebe ve konumlanmalara kurban edilecek bir mesele değildir. Bu tarihsel, toplumsal ve insani meselenin, devletlerarası siyasette Türkiye ile yaşanan ilişkilerin ve politik konjonktürün bir sonucu olarak gündeme getirilmesi kabul edilemez. Ermeni Soykırımı bu topraklarda yaşandı ve adaleti bu topraklarda sağlanmalıdır.

Ermeni soykırımı, yüzyılın başında devlet içindeki karanlık odakların ve katliamcı çizginin halklara reva gördüğü bir siyasetin sembolü haline gelmiştir. Rum, Süryani, Keldani, Kürt, Alevi ve Êzidî halklarına reva görülen ve bugün de sürdürülen katliamcı siyasetin şifrelerini ve soykırım mekanizmasının mahiyetini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Bu katliam ve kıyım mekanizmasıyla yüzleşmek, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin, bir arada ortak yaşamın olmazsa olmazıdır.

106’ncı yıldönümünde bu toprakların kadim halkı olan Ermenilere karşı gerçekleştirilen soykırımı, yaşanmış olan büyük felaketi ve insanlık trajedisini yüreğimizde hissediyor, katledilenleri saygı ve rahmetle anıyoruz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar