Tacettin Bayır'dan savcı ve eşinin sürülmesine tepki: O zaman kapatın mahkemeleri

Tacettin Bayır'dan savcı ve eşinin sürülmesine tepki: O zaman kapatın mahkemeleri
CHP'li Bayır, MHP İlçe Başkanı Erkan Özen'i tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk eden Karaburun Cumhuriyet Savcısı Muhammet Miraç Yılmaz ve eşinin Urfa'ya sürülmesine tepki gösterdi.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, bir davada olay çıkaran MHP Karaburun İlçe Başkanı Erkan Özen'i tutuklanması istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk eden Karaburun Cumhuriyet Savcısı Muhammet Miraç Yılmaz ve eşi olan Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Cansu Kurucu Yılmaz'ın gece yarısı kararnamesiyle Urfa’nın Siverek ilçesine sürüldüğü iddiasıyla ilgili, "Adalet sistemi, AKP ve MHP ilçe başkanları tarafından mı uygulanacak? O zaman kapatın mahkemeleri. Hakimlerin, savcıların görevlerine son verin. MHP ilçe başkanı ile AKP gençlik kolları başkanı, astığı astık, kestiği kestik uygulamalarda bulunsunlar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Burası Tanzanya, Etiyopya falan değil, burası Türkiye" dedi.

İzmir'in Karaburun ilçesindeki bir boşanma davası sırasında olay çıkaran MHP İlçe Başkanı Erkan Özen'i tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk eden Karaburun Cumhuriyet Savcısı Muhammet Miraç Yılmaz ve eşi olan Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Cansu Kurucu Yılmaz'ın gece yarısı kararnamesiyle Urfa Siverek'e sürüldüğü iddia edildi.

‘MHP İLÇE BAŞKANI, KOLLUK KUVVETLERİNİN OLDUĞU YERDE MAFYA GİBİ İNSANLARI DÖVMEK İSTİYOR’

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, olayın detaylarını şöyle anlattı:

"Küçücük bir ilçede boşanma davası altı üstü... Ancak orada, bir şahidin yanında, MHP İlçe Başkanı mahkeme salonuna giriyor, karşılıklı birbirleri ile atışan tarafın, kadının üzerine gidiyor, tehdit ediyorlar ve tanığın birisini de dövüyorlar. Yani nasıl bir şeydir bu? Kolluk kuvvetlerinin olduğu yerde, MHP İlçe Başkanı adeta bir mafya şeklinde istediğini dövmek, mahkemeye baskı yapmak; hakime, savcıya baskı yapmak... Ne demektir bunlar? İlçe Başkanı kendini ne zannediyor? Burası Türkiye, burası İzmir. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Orada mağdur edilen, davaya şahitlik eden, dövülen insanlar da var. Bu anlamda hakime hanımın kararı çok doğru bir karar. Bu şekilde mahkeme kararına baskı kurmak, kararı değiştirmeye yönelik çalışmak MHP İlçe Başkanı’na mı kaldı? O zaman adalete nasıl güveneceğiz? Hakimlere, savcılara nasıl güveneceğiz? Böyle şey olur mu?"

‘AKP GENÇLİK KOLLARI DA KARAKOL BASMIŞTI’

Kayseri Tomarza İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün AKP İlçe Gençlik Kolları tarafından basılması ve karakolda görevli bir polisin darp edilerek burnunun kırılması olayını da anımsatan Bayır, şunları söyledi:

"Aslında şaşırdım dersem yanlış olur. Çünkü çok kısa bir zaman önce de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gençlik kolları başkanı bir karakol basmış ve polis tokatlamıştı. Bugün yaşadığımız ise farklı bir şey. Devletin hakimine, savcısına MHP İlçe Başkanı hakaret ediyor ve bunun üzerine hakim de tutanak tutarak tutuklama kararı veriyor kendisine. Ancak bununla yetinmiyor. Tutuklanan ilçe başkanının avukatı itiraz ediyor, ‘lütfen serbest bırakın müvekkili’ diye. ‘Hayır bırakmayacağım’ diyor hakim. Bunun üzerine bir gece kararnamesi ile ani bir kararla henüz yeni gelmiş, daha iki gün olmamış göreve geleli, Karaburun savcısı ve hakimi karı-koca, apar topar ne yazık ki Şanlıurfa’ya sürülüyor. Bu, akıl alır gibi değil aslında. Bu, bize bir şeyi gösteriyor. Bugünkü iktidarı arkasına almış, tek adamı arkasına almış bazı ilçe başkanları, gençlik kolları başkanlarının bu cesareti nereden aldıklarını sorgulamak lazım. Bu, çok endişe verici bir durumdur. Eğer siz devletin hakimini, savcısını, polisini, emniyet müdürünü bu şekilde talimat alır hale getirirseniz, ‘talimatla benim dediğimi yapmazsanız ben sizi sürdürürüm’ noktasına getirmişsek eyvallah ki ülkemizin haline. Gerçekten çok acı bir durum."

‘SİZ BU ÜLKEDE ADALET OLDUĞUNU NASIL İDDİA EDECEKSİNİZ’

Tacettin Bayır, konuyla ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi verdiğini de belirterek şöyle konuştu:

"Bunu ben, soru önergesi olarak da verdim bugün. Adalet Bakanı’na sormak istiyorum. Siz, bu ülkede adalet olduğunu nasıl iddia edeceksiniz? Adalet sistemi, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milletçi Hareket Partisi’nin ilçe başkanları tarafından mı uygulanacak? O zaman kapatın mahkemeleri. Hakimlerin, savcıların görevlerine son verin. MHP ilçe başkanı ile AKP gençlik kolları başkanı, astığı astık, kestiği kestik uygulamalarda bulunsunlar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Burası Tanzanya, Etiyopya falan değil, burası Türkiye... Burada biz halen adaletin bazı savcılar ve hakimler tarafından doğru uygulanacağına inanmak istiyoruz ve inanıyoruz. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir."

‘CHP OLARAK BUNA GÖZ YUMMAYACAĞIZ’

Konuyu CHP Genel Merkezi'ne de ilettiğini aktaran Bayır, "Özgür Özel arkadaşımız, başkanımız da konuyu dile getirdi. İl Başkan’ımız da bir tweet attı, bizler de çoğalttık. Kesinlikle CHP olarak buna göz yummayacağız. Yani devlet kalıcıdır, iktidarlar gelip gider. Bugün A partisidir ama yarın C partisi olabilir. Ama partinin değişmesiyle adalet sistemi değişmemeli. Devletin kalıcı kadroları korunmalıdır diye düşünüyorum. Bu isterse hakim olsun, isterse savcı olsun, isterse ordu komutanı olsun ya da emniyet müdürü olsun... Onlar, devlet kadrolarıdır. Onlar, devletin kurallarını uygulamak zorundadır, siyasi partilerin uzantıları değillerdir. Bir il başkanı ya da ilçe başkanı gibi olamazlar, olmamalılar" dedi.

‘DAHA ÖNCE DE KARABURUN MHP İLÇE BAŞKANI, İNSAN KAÇAKÇILIĞINDAN CEZA ALMIŞTI’

Bayır, 2019 yılında da yine Karaburun'da, o dönemin MHP İlçe Başkanı Fırat Zorlu ve Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Kara'nın insan kaçakçılığı suçundan tutuklandığına değinerek şöyle devam etti:

"Sizlerin de hatırlayacağı üzere, MHP’nin bu ilk sabıkası değil. Karaburun’da daha önceki ilçe başkanı, insan kaçakçılığı ile ilgili yargılandı ve ceza aldı. Yani böyle baktığınız zaman, İzmir’in Karaburun ilçesi çok şirin bir ilçe, insanları birbiriyle uyumlu şekilde yaşayan bir ilçedir. Böyle bir ilçede mafyavari davranışlarla; ‘astığım astık, kestiği kestik, istediğimi asarım, istediğimi keserim, istediğim mahkeme sonucunu çıkarırım’ gibi davranışlara biz CHP olarak, milletvekilleri olarak asla izin vermeyeceğiz. Adalet Bakanı’ndan ve İçişleri Bakanı’ndan da talebimizdir; asla boş bırakmasınlar. Karaburun kimsenin babasının çiftliği falan değildir."

Öne Çıkanlar