'Tarımsal eğitimin başladığı yer, Zirai Karantina Müdürlüğü işlevine bakılmaksızın gözden çıkarıldı'

'Tarımsal eğitimin başladığı yer, Zirai Karantina Müdürlüğü işlevine bakılmaksızın gözden çıkarıldı'
Ülkedeki en donanımlı laboratuvara sahip Zirai Karantina Müdürlüğü'nün İşlevsiz kılındığını söyleyen ElHüseyni, 'Yandaşlara peşkeş çekildi' dedi

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK- Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Tarım Orkam-Sen, İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü'nün, Atatürk Hava Limanı'ndaki bir antrepoya katılmasına tepki amaçlı Halkalı İstasyon Caddesi Zirai Karantina Müdürlüğü binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Binanın ve yaklaşık 18 dekarlık arazisinin İlim Yayma Vakfı’na ait Sabahattin Zaim Üniversitesi'ne teslim edildiğini ve arazide yapılaşmaya başlandığını ifade eden Kamu Emekçileri Sendikası, İstanbul-Halkalı Zirai Karantina Müdürlüğü'nün aynı zamanda Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) analiz laboratuvarının da bulunduğu yer olma özelliği taşıdığını söyledi. 

'TARIMSAL EĞİTİMİN BAŞLADIĞI İLK YER'

Tarımsal eğitimin ilk başladığı yer olan Halkalı Ziraat okulu binası ve arazisinde kamu hizmeti vermekte iken, bir hafta sonu apar topar Atatürk Hava Limanı'ndaki bir antrepoya katıldığını ifade eden Tarım-Orkam Sen İstanbul Şube Başkanı Şenay ElHüseyni, "Arazisi ve binaları ile 130 yıldır tarımsal eğitim ve kamusal faaliyetin hafızası olarak simgeleşen Halkalı Ziraat Mektebi-Alisi Halkın malı olan bir kamu kurumudur. Binaları ve arazisi vakıf adı altında yandaşlara peşkeş çekilemez" dedi. 

'MADEN VE ORMANCILIK EĞİTİMİ VERİLDİ'

İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü'nün tarımsal eğitimin başladığı okul olma özelliğine sahip olduğunu vurgulayan ElHüseyni, buranın aynı zamanda maden ve ormancılık eğitiminin de verildiği yer olma özelliği taşıdığını söyledi. 

'BİRÇOK EĞİTİMİN MERKEZİ'

ElHüseyni, "Bu okul her ne kadar başlarda pamuk ziraatını geliştirmek amacıyla açılmış olsa da, Osmanlılar ziraatı bugünkünden  farklı olarak, daha geniş algıladıklarından, okuldaki eğitimi tarım, hayvancılık, bağcılık, yol ve  köprü yapımı, bitki ve hayvan hastalıkları gibi alanları da içine alacak şekilde düşünmüşlerdir. Yani bu bina ve arazisi tarım, orman, veterinerlik ve birçok mühendislik alanının ilk eğitim merkezi olma özelliğine sahiptir. Okul etrafındaki arazi de birçok bitki materyalinin ülkemize getirilerek, coğrafyamıza ilk adapte edildiği deneme alanı olmuştur" diye konuştu. 

BİRÇOK ALANDA EĞİTİM FAALİYET YÜRÜTTÜ

İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü'nün, 130 yıldır tarımsal eğitim tarihine tanıklık ettiğini dile getiren Elhüseyni, binanın 2004 yılında o günkü adıyla Halkalı  Zirai Üretim İşletmesi Tarımsal Yayım ve Hizmet İçi Eğitim Merkezi Müdürlüğü -kapatılan Halkalı Ziraat Okulu- arazisinde bulunan bu binaya taşındığını ve burada ithalat, ihracat, transit kontrolleri, geçici boşaltma, ruhsatlandırma ve denetim çalışmaları ile eğitim faaliyetleri sürdürdüğünü söyledi. 

'ÜNİVERSİTE ARAZİDE YAPILAŞMAYA DEVAM EDİYOR'

Halkalı Ziraat Okulu’nun, 4 bin 300 dekarı Halkalı'da ve 1900 dekarı Yeşilköy Ayamama’da bulunan toplam 6 bin 200 dekar arazisinden 570 dekarı Sultan Beyazıt Veli vakfı adına tescil edildiğini belirten ElHüseyni,  vakfın araziyi İlim Yayma Vakfına kiralandığını ve "İlim Yayma Vakfı’nın üniversitesi olan Sabahattin Zaim Üniversitesi, halen bu arazide yapılaşmaya devam etmektedir" dedi. 

Halkalı Ziraat Mektebinde faaliyetlerini sürdüren İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü'nün, Tarım ve Orman Bakanlığı’na 22 Ocak 2021 günü gelen sözlü bir talimat ile Atatürk Hava Limanındaki bir antrepoya verildiğinin altını çizen ElHüseyni, binanın ve yaklaşık 18 dekarlık arazisinin İlim Yayma Vakfı’na ait  Sabahattin Zaim Üniversitesine teslim edildiğini söyledi. 

'KAMU HİZMET YERİ BİNASI'

Zirai Karantina binasının ülke ekosistemini ve yurttaşları dışardan gelebilecek hastalık ve zararlılara karşı koruyan uluslararası işbirliğini gerektiren teknik bir kamu hizmet yeri olduğunu vurgulayan ElHüseyni, "Bitki, bitkisel ürün ve diğer maddeleri ithal ve ihraç etmek, zirai karantina kontrollerine tabidir. İthalat ve ihracatta gerekli kontrollerin yapılması ve tedbirlerin alınmasında, uzman personel ile uluslararası normlara, teknik ve donanıma sahip zirai karantina yapılanması ve uygulamaları zorunludur" dedi. 

ElHüseyni, "Türkiye’de 13 ilde Zirai Karantina Müdürlüğü bulunmaktadır. Bunlardan İstanbul, İzmir, Antalya ve Mersin Zirai Karantina Müdürlüğü olmak üzere sadece dördünün bünyesinde Avrupa Birliği Twining projesi kapsamında edinilen viroloji, nematoloji, mikoloji, bakteriyoloji ve etnomoloji laboratuvarı bulunmaktadır. Bunlara ek olarak sadece İstanbul-Halkalı Zirai Karantina Müdürlüğünde GDO analiz laboratuvarı da bulunmaktaydı.

Böylesi önemli ve donanımlı laboratuvar artık yok! Hassas cihazlar özensizce, apar topar taşınma esnasında zarar görmüş ve bütün araç gereçleri Atatürk Hava Limanında bir hangara atılmış, adeta milli servet konumundaki laboratuvar bu hoyratlıkla işlevsiz kılınmış, kamu zararına sebep olunmuştur" diye belirtti. 

'ÖNEMİ...'

ElHüseyni, İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü önemini ise şu cümlelerle anlattı:

Türkiye tohum ithalatının yaklaşık yüzde 90'ının, görev alanındaki diğer ithalatların yüzde 60'ının kontrolünün yapıldığı İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü’nün işlevsiz kalması, ithalatın karantina kontrollerinde zafiyet yaşanmasına neden olacak ve gıda kontrolünün ithalatçının insafına terk edilmesine yol açacaktır. Gıdada yeni hastalık ve zararlıların ülkeye girmesi ile gıda güvenliği ve gıda güvencesi konularında adeta bir güvenlik sorunu yaratacaktır. Ayrıca GDO analizi de yapılamayacak ve ithal ürünlerde ne yediğimizi bilemez hale geleceğiz.60'a yakın yetişmiş personeli ve Türkiye’nin en yetkin laboratuvarına sahip İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü’nün işlevine bakılmaksızın gözden çıkarılmış olması kabul edilemez!

İthal veya ihraç edilen bitkisel, hayvansal ürünleri sağlık açısından denetleyen, dolayısıyla halk sağlığı ve ekosistemi ilgilendiren çalışmaları yürüten bu denli stratejik öneme sahip kamu kurumunun yerleşik hale getirebilmesi için ; Bakanlıkça hala herhangi bir adım atılmamıştır.

'ŞİRKETLER BAŞKA KENTLERE YÖNLENDİRİLDİ'

İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü’nün üç aydır Atatürk Hava Limanındaki bir antrepoya atılması ile ithalat ve ihracat yapacak şirketler İzmir, Antalya veya Mersin Zirai Karantina Müdürlükleri'ne yönlendirilmiştir. İdari konular bu şekilde organize edilse de, laboratuvarın yeniden kurulup, faaliyete geçirilmesi konusunda hiçbir çalışma yoktur." 

'ÜLKE EKOSİSTEMİNİ TAHRİP EDECEK'

İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü’nün işlevsiz kılınmasıyla sadece İstanbul’da yaşayanların sağlığını tehdit eden bir uygulama olmayacağını aynı zamanda, bütün Türkiye’de halk sağlığı ve ekosisteminin tahrip edeceğini ifade eden ElHüseyni, Tarım ve Orman Bakanı’na seslenerek şunları söyledi:

'TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Zirai Karantina Bir Ulusal Güvenlik Konusudur.Bitkisel ve hayvansal ithalat ve ihracatın ekosistem ve insan sağlığı açısından ülkenin en önemli kamu kurumu ve laboratuvarının; üstün kamu yararı gözetilerek,  bir an önce faaliyete geçirilmesi gereklidir.Ülke ekosistemini ve yurttaşları dışardan gelebilecek hastalık ve zararlılara karşı koruma görevi yapan, Ülkedeki tek GDO analizi yapabilen laboratuvara sahip İstanbul Zirai Karantina Müdürlüğü derhal eski yerine taşınmalıdır."

Öne Çıkanlar