Peker’in iki yanılgısı

Peker’in iki yanılgısı
'Şahsen ben, söylediklerinin doğru olduğuna ikna oldum.'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Artık her gün heyecanla YouTube başına geçip Sedat Peker’in yeni videosunu bekliyoruz. Kimsenin bilmediği ya da bilse de vermediği sırları veriyor; hiçbir muhalefet liderinin konuşmadığı açıklıkta konuşuyor. 
Son hedefi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu. Çok önemli iddialar attı ortaya:

Soylu’nun liderlik için yarıştığı DYP kongresinde Peker’den yardım istemesinden, ona koruma tahsis etmesine, yeğeninin şarkısının kanallarda yayınlatılması için ricacı olmasından, "Tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim" diye haber yollamasına kadar…

Şahsen ben, söylediklerinin doğru olduğuna ikna oldum.

"İsterseniz yalan makinesine bağlayın. Her yalan için bir parmağımı keserim" dediği için değil... Söylediklerine inanmamın nedeni, Soylu’nun tepkisi… Biri size iftira atsa, ne yaparsınız:     

"Yalan söylüyor. Ben koruma tahsis etmedim", dersiniz, "Yeğenimin albümü için eniştemi göndermedim", "Bana bağlı polis peşine düşerse ona haber uçurma sözü vermedim" dersiniz, değil mi?

Soylu ne diyor

"Nasıl olsa, Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin, Akşener gibi ablan var" diyor. Tipik bir panik göstergesi… Suçüstü yalananlara özgü bir suçtan kaçma, üste çıkma taktiği…

Sedat Peker en azından samimi; kendisinin temiz olmadığını açıkça söylüyor; zaten "temiz toplum" diye bir şeye de inanmıyor.

Yanıldığı ya da yanılttığı iki nokta var:

İlki, devlete toz kondurmaması; oysa bahsettiği işlerin hepsi, o savunduğu devlet adına, devlet tarafından yapılıyor.

İkincisi Erdoğan’a toz kondurmaması; oysa bahsettiği işlerin hepsi, o savunduğu Tayyip Abi’sinin gözetiminde, onun için yapılıyor.

Bunu bilmemesine imkân yok. O yüzden dinleyen herkes, "Herhalde bir pazarlık peşinde" diye düşünüyor. 
Neyse; biz lafa tutmayalım da, sıradaki videoyu kaydetsin.

Öne Çıkanlar