10 Ekim katliamını öven Abdurrahman Gülseren'in Özdağ'a saldıranlar arasında olduğu ortaya çıktı

10 Ekim katliamını öven Abdurrahman Gülseren'in Özdağ'a saldıranlar arasında olduğu ortaya çıktı
Özdağ'a saldıran iki şahsın Emniyet ifadeleri alındı. Şüpheliler, kendilerini koruduklarını öne sürdü.

10 Ekim Ankara Katliamı'nın ardından "Daha iyisi olabilirdi" diye paylaşım yapan Abdurrahman Gülseren'in, Gelecek Partisi Genel Başkanı Selçuk Özdağ'a saldıran ve gözaltına alınan iki şüpheliden biri olduğu ortaya çıktı. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Selçuk Özdağ' silahlı ve sopalı saldırıda bulunan gruptan teşhis edilen ve gözaltına alınan iki şüphelinin ifade işlemleri sürüyor. İfade veren iki kişiden birinin hakkında "IŞİD propagandası" yapmaktan dava açılan ve yargılama süreci devam eden Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) öğrencisi Abdurrahman Gülseren olduğu ortaya çıktı.

ELİNDE SOPAYLA GÖRÜNTÜLERİ VAR

Tvhaberi.com'dan Alican Uludağ'ın haberine göre; Emniyette ifade veren Gülseren, Özdağ'dan şikayetçi oldu. Gülseren ifadesinde, darp edildiğini ve kendini savunduğunu iddia etti. Kamera kayıtlarında elinde sopa olduğu görülen Gülseren, ifadesinde şunları kaydetti:

"Olayda şüpheli olarak adı geçen Gülahmet Türk, benim 2-3 yıllık arkadaşım olur. Kendisiyle Gazi Mahallesi'nde bulunan bir spor salonunda tanıştık ve Ankara’da olduğu sürede görüşürdük. Gülahmet ile 15 Ocak günü sabah saat 08:30 sıralarında Kızılay semtinde buluştuk ve sonra iş aramak için Çankaya semtine gitmek için bir arkadaşımızdan emanet aldığımız plakasını bilmediğim beyaz renkli bir aracımız vardı. Yolda giderken iş yerlerine eleman ihtiyaçları olup olmadığını sorarak iş aramaya devam ettik, aracımızı adresini bilmediğim bir sokağa park etmiştik ve iş aramaya yaya olarak devam ediyorduk, yolda giderken kendisini sosyal medya ve televizyondan tanıdığım Selçuk Özdağ isimli şahsı gördüm kendisine daha önce yapmış olduğu yazı ve söylemlerini sormak için yanına gittim, selam verdim kendisine 'Siz Selçuk Özdağ mısınız?' diye sordum kendisi de bana 'Evet' diye cevap verdi, size bir soru sorabilir miyim dedim.

'KENDİMİZİ SAVUNDUK' İDDİASINDA BULUNDU

O da bana 'Evet' dedi. Ben 'Siz daha önce milletvekilliği yapmış, milletimizin vergilerinden maaş almış bir insansınız, 'FETÖ' terör örgütü lideri Fethullah Gülen hakkında, 'Fethullah Hoca Efendiye küfür etmek Allah'ın gücüne gider' ifadesi ve PKK hakkında olumlayıcı ifadeleriniz hangi milli vicdana, hangi vatanseverliğe sığar?' diye sordum. O da bana 'Vatanseverliği sizden mi öğreneceğim p.çler' diyerek saldırdı ve benim çeneme bir yumruk attı. Sonra yanımda bulunan Gülahmet isimli arkadaşım bizi aralamak istedi ona da yumruk attı, aramızda bir arbede çıktı."

'OLAYIN REKLAMINI YAPMAYA ÇALIŞIYOR'

Kendilerini savunduklarını öne süren Gülseren, ifadesine şöyle devam etti :

"Arbede sırasında Selçuk Özdağ yere üşerek yol kenarında bulunan bahçe korkuluğuna kafasını vurdu, yerden kalkarken orada bulunan kim bilmediğim, tanımadığım şoförü yada koruması olan kişiye seslenerek 'Bayram vur p.çleri' diye bağırdı. Bende bu şahsın elini belinde doğru görünce bu şahsı tutarak orada bulunan bir aracın üzerine doğru itekledim ve bize ateş edeceklerini düşündüğümüzden Gülahmet ile birlikte olay yerinden uzaklaştık.

Biz uzaklaşırken arkamızdan 4 el ateş edildi ancak bize isabet etmedi. Biz de park etmiş olduğumuz acın yanına gittik ve aracımıza binerek olay yerinden uzaklaştık birlikte Gülahmet’in Gazi Mahallesinde bulunan ikametine gittik. Olay olduktan sonra Selçuk Özdağ isimli şahıs olayın biz tarafından silah ve sopa kullanmak sureti ile gerçekleştiği yönünde açıklamalarda bulunmuştur ancak kesinlikle bu gerçek değildir biz olay yeri adrese tesadüfen iş aramak maksatlı gittik, kendisi ile karşılaşmamız tesadüftür, bizde ne sopa nede silah yoktu tam aksine bize karşı silahlı bir saldırı olmuştur kendisinin yapmış olduğu açıklamalar yalandır, olayın reklamını yapmaya çalışmaktadır."

DİĞER ŞÜPHELİNİN SAVUNMASI

Diğer şüpheli Gülahmet Türk de ifadesinde şüpheli Abdurrahman Gülseren ile birlikte bir arkadaşından emanet olarak aldıkları araçla iş aramaya çıktıklarını savundu. Kar yağdığı için aracın kayabileceğini düşünerek ara sokağa park ederek iş yerine yaya olarak gitmeye karar verdiklerini iddia eden Türk, bu süreçte yakın bir camide cuma namazı kılmaya karar verdiklerini ileri sürdü. Türk, şunları anlattı:

"Abdurrahman, benim biraz önümde yürüyordu, biriyle tartıştığını gördüm. Onlara doğru yaklaşınca Abdurrahman’ın tartıştığı şahsın sosyal medyadan sıklıkla gördüğüm Selçuk Özdağ olduğunu fark ettim. Abdurrahman, Selçuk Özdağ’a hitaben, 'Bu nasıl vatanseverlik? 'FETÖ' terör örgütünü överek mi vatanseverlik oluyor? Sen nasıl bu milletin vekili olacaksın?’ dedi. Özdağ da, ‘Vatanseverliği sizden mi öğreneceğim’ diyerek küfür etti. Ben de Özdağ’a, 'Daha önce Fetullah Gülen’i öven konuşmalar da yaptın. Hiç mi utanmıyorsun? Bir de vatan millet edebiyatı yapıyorsun’ dedim. Özdağ tekrar bize küfür ederek karşılık verdi ve Abdurrahman’a yumruk salladı.

Ben de araya girdim, vurarak itekleyince Özdağ yere düştü. Düşerken demir korkuluklara çarptı ve kalkerken başında kan olduğunu gördüm. Özdağ, bu sırada, ‘Bayram çek vur’ diye bağırdı. Özdağ’ın Bayram diye seslendiği kişi elini beline atarak yanımıza doğru gelince, Abdurrahman, şahsı ellerinden tuttu ve itekleyerek engelledi. Özdağ, 'Bayram vur’ diye bağırmaya devam edince, şahıs silahını çekti. Bizde can havliyle oradan kaçmaya başladık. Bayram denilen şahıs arkamızdan 4 el ateş açtı."

ÖZDAĞ: İKİ ŞAHIS BENİ DARP EDERKEN ŞOFÖRÜMÜN ARAÇTAN İNMESİNİ ENGELLEDİ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Selçuk Özdağ ise ifadesinde 15 Ocak’ta saat 12.35 sularında Cevizlidere Mahallesi’nde bulunan evinden cuma namazı için çıktığını kaydetti. Kapının önünde genç bir kişi gördüğünü belirten Özdağ, şunları anlattı:

"Kendisine bakarak sağ tarafta bulunan aracıma doğru yöneldiğim esnada iki şahıs bir anda sopalarla bacaklarıma vurmaya başladılar. Ben döndüm ve şahıslara bağırmaya başladım O esnada kafama darbe aldım. Bu şahıslara bağırırken eşgalini tam hatırlamadığım bir şahsın, iki araç arasından bana silah doğrulttuğunu gördüm.

Apartmanın köşesine kadar iki şahısla boğuşmaya devam ettim. O esnada aracımın şoförü de araçta beni bekliyordu. Ondan üzerime kayıtlı silahımı getirmesini istedim. Ancak şoförüm beni duymadığı için silahı getiremedi. Beni darbeden şahıslar bir anda kaçmaya başladılar. İki şahıs beni darpederken, biri de şoförümün araçtan inmesini engellemiş. O da diğerleriyle birlikte önümden koşarak kaçtı."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar