Canan Kaftancıoğlu

Canan Kaftancıoğlu

19. Gün

Yürüyüş sadece iki yer arasında gidilen mesafe değil, kişinin kendi içinde de bir değişim, başkalaşımın aracıdır aynı zamanda.

Yine yoğun, yine coşkulu, yine inançlı ve elbette yine sıcak bir gün. Diğer günlerden farksız. Saat yedi sularında hareketlenen kamp alanında dolaşıyorum. Tanışılmasa bile tanıdık selamlar alınıp veriliyor. Adalet yürüyüşü sırasında adalet kardeşliği de oluşmuş diye düşünüyorum. 
Bugün sekizde başlanacak. Kortejin oluşturulmasının ardından Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle başlıyor yürüyüş. Yürüyüş kendi dinamiğini oluşturmuş durumda. Parti yöneticileri içinde spontan gelişen bir iş bölümüyle herkes ne yapacağını bilir durumda. Yazılı olmasa da uygulanır bir kurallar listesi var ve yöneticiler olarak hepimiz o çerçevede hareket ediyoruz.

Pazartesi olması sebebiyle bir gün öncesiyle kıyaslandığında katılım az ancak yine de ucu bucağı görünmüyor kortejin. Başladığı ilk günden itibaren ger geçen gün daha da büyüyen bir nehir sanki. Geçtiği her yere umut akıtan bir nehir.. 

Yeni katılımcılar ekleniyor her gün. Ve yeni katılımcılara rağmen kortej ondokuz gündür yan yanaymışçasına yürüyüş kurallarına uyarak, hiçbir taşkınlığa mahal vermeden ilerliyor. "hak,hukuk,adalet" diye haykırarak.

Bugün yol kenarlarında daha çok destek için toplanmış insanlar. Konaklama yerine hayvan pisliği dökülmesini saymazsak büyük bir tepki ile karşılaşılmadı aslında. Rabia işareti eşliğinde küfür eden ve bir elin parmaklarını geçmeyecekleri saymaya bile değmez. O arkadaşlara küfür etmenin protesto olmadığını daha zekice yollar bulabileceklerini söylemek isterdim. Ve elbette onlar için de adalet istediğimizi.

Diğer günlerde olduğu gibi 19. günde de oldukça enerjik Kemal Kılıçdaroğlu. Nasıl bu kadar enerjik ve hızlı olabildiği herkesin merak konusu. Daha öncelerden spor yapmadığını takviye olarak sadece vitamin aldığını söylüyor. Asfalt eriten sıcağa rağmen Kılıçdaroğlu’nun bu enerjisinin altında yatanın haklılık, kararlılık ve inanç olduğu konusunda hemfikir olunuyor. 

Toplam 10 km’nin ardından öğle molası Kartepe’de. Yine ağaç gölgeleri çok kıymetli. Birazdan PM toplantısına girecek sonrasında yazımı bir ağaç gölgesinde yazacağım.

Saraylara inat bizlerin de kocaman çadırları var diyerek PM toplantısına başlıyor ve "Hak, Hukuk, Adalet" sloganıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılıyoruz. Genel Başkanın kısa bir açış konuşmasından sonra söz almaya başlıyoruz. Sanırım en kısa süren PM toplantısı oluyor. Çünkü herkes yapılanlar ve yapılacaklar konusunda mutabık. Teknik bir iki detay konuşulduktan sonra CHP tarihinin çadırda yapılan ilk PM toplantısını belgelendiriyoruz. 

Beşe kadar buradayız. En sevdiğim bölüme geçiyoruz. Hızlıca bir ağaç gölgesi buluyor ve bir süreliğine gözlerimi kapatıyorum. Yürüyüş sadece iki yer arasında gidilen mesafe değil, kişinin kendi içinde de bir değişim, başkalaşımın aracıdır aynı zamanda. Bu başkalaşımlar toplumsal değişimlere yön verirler. Ağaç gölgesindeki bu molalar da kendi iç dünyamızdaki yürüyüşümüzü gerçekleştirdiğimiz anlar oluyor. Yürürken geçen arabalardan birinden "yolda adalet mi aranır" diye seslenmişti birisi. Aklıma geliyor. "Mahkemelerde, mecliste adalet var da bu sıcakta keyif olsun diye mi yola çıktık" diye kendi kendime söyleniyorum. Kızmıyorum. Onlar için de adalet istediğimizi anlayacaklar bir gün.

Zorlu öğle sonrası etabı başlıyor. Sıcak ve nem daha da artmış durumda. Kandıra yakınlarında HDP heyetinin yürüyüşe katıldığı bilgisi geliyor. Eş başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları tutuklu bir partinin adalet yürüyüşüne destek vermesinden daha olağan ne olabilir? Ama birileri için kaçırılmaz fırsat oluyor. İşlerine gelmeyeni terörist ilan edenler; borazanlarını öttürmeye başlıyorlar  yine. Yürüyüşte o yapı varmış, bu yapı varmış! Referandumda denedikleri ama tutmayan kirli oyunu burada bir kez daha sahnelemeye çalışıyorlar. Adalet diyen milyonlar iktidarı daha şimdiden korkuttu çünkü. Çamur atmayıp da ne yapsın zavallılar! İktidar borazanlarının dediklerini bir kenara bırakırsak; buradan bir kez daha tekrar etmiş olayım bu yürüyüşte hak var, emek var, inanç var  ve sizin hiç anlamayacağınız insanlık var. Ve bu memlekete adaleti bunların bileşimi getirecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Canan Kaftancıoğlu Arşivi