24 Mart'tan sonra AKP Genel Başkanı değişebilir!..

AKP’de Erdoğan’dan sonra en çok konuşulan isim Süleyman Soylu, ancak siyasi anlamda hem Erdoğan’la uyuşmuyor, hem de yeni seçilen AKP İstanbul il başkanı AKP’deki bütün dengeleri bozdu.

Mart ayının ortasından sonra 2 önemli parti kongresi var, birincisi MHP’nin kongresi, diğeri de AKP. İkisi de önemli kongreler ve erken seçim için partiler hazır olmuş olacaklar. MHP kongresi önemli bişeyin işareti, bana göre Devlet Bahçeli’nin artık son kongresi. Devlet Bahçeli derin devlet ile beraber çalışayım derken o kadar parti tabanına ve ülkücülere ters hareket etti ki, iktidarda olmanın şansıyla bir dönem daha başkan olabilir ama bence bu kongreden sonra hiçbir şansı yok.

Bu olay bundan sonraki kongreye kadar bekleyebilir yada erken seçim olursa, seçim sonrası olağanüstü bir kongreyle devrilir. Bu kez olağanüstü kongreye engel olacak bir Recep Tayyip Erdoğan da bulamazlar, çünkü böyle bir seçimden sonra Erdoğan hiçbir şekilde iktidarda olamayacak.

İkinci önemli kongre AKP kongresi ve bu kongrede büyük bir sürpriz olma olasılığı var. Erdoğan bu kez şimdiye dek vermediği sürprizi son anda açıklayabilir ve AKP genel başkanlığını bırakabilir.

Bu avantajını neden kaybetsin ki diye düşünebilirsiniz ama hem cumhurbaşkanlığı hem de parti başkanlığı Erdoğan için bir avantaj olmaktan çıktı, hatta bana göre hiç olmadı. Son dönemde tekrar batıya dönmeye çalışan Erdoğan AB ve Biden’a daha demokratik bir yüz göstermek için parti başkanlığından vazgeçebilir.

AKP’de Erdoğan’dan sonra en çok konuşulan isim Süleyman Soylu, ancak siyasi anlamda hem Erdoğan’la uyuşmuyor, hem de yeni seçilen AKP İstanbul il başkanı AKP’deki bütün dengeleri bozdu. Erdoğan "Çıkardım" dediği Milli Görüş Gömleği’ni yeniden giydi, daha doğrusu giyer gibi yaptı, çünkü esasında hiç çıkarmamıştı. Soylu’nun da Milli Görüş ile hiçbir bağlantısı yok ve parti başkanı olma şansını geçen haftalarda kaybetti. Ayrıca Soylu kendisini esasında Bahçeli’nin yedeği gibi hazırlıyor ama bence şansını zorluyor.

AKP’de veliaht olarak yıllarca adı geçe Berat Albayrak var ama o da istifası ve istifa sonrası suskunluğuyla bu şansını yok etti, çünkü artık ona güvenenlerin bile fazla bir güveni kalmadı. Bir bakan sonuçta görevden alındıktan yada istifa ettikten sonra aylarca konuşmuyorsa parti tabanına da fazla güven veremez.

Binali Yıldırım da bu konuşulan isimler arasında ama Binali Yıldırım kendisinin kullanılmasına o kadar çok izin verdi ki, bir daha bu izni verir mi yada aynen Albayrak da olduğu gibi tabanın bir güveni kalmış mıdır, o da ciddi şüphe taşıyor.

Bu isimler dışında bir zamanlar benim de yazdığım Hulusi Akar var ancak o da şansını Milli Görüş düşüncesiyle kaybetti. Hulusi Akar ne kadar dinadar olursa olsun, cami yaptırırsa yaptırsın ve Abdullah Gül’ün zamanında arkadaşı olursa olsun, sonuçta bir asker ve AKP’nin kuruluşunda söylediği önemli kurallara aykırı. Çok az bir olasılık parti başkanı olabilmesi.

Bülent Arınç da düşünecek isimlerden ancak hem vekil olmaması, hem de her zaman biat etmeyen, çıkışlar yapan birisi olması nedeniyle onun da fazla şansı yok.

Bütün anlattıklarımdan sonra aklıma gelen tek isim Numan Kurtulmuş, 24’ünden sonra AKP genel başkanı olursa şaşırmayın sakın, yazdığım bütün kurallara uyuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi