Şengal Katliamı'nın 4'üncü yılı: Ezidiler katledildi, dünya izledi

Şengal Katliamı'nın 4'üncü yılı: Ezidiler katledildi, dünya izledi
Kadınlar, IŞİD'in binlerce Ezidi'yi öldürdüğü, binlerce kadını esir aldığı Şengal Katliamı'nın 4'üncü yıl dönümünde birçok kentte bir araya geldi.

ARTI GERÇEK - IŞİD'in Ezidilere yönelik 3 Ağustos 2014'te Şengal'de gerçekleştirdiği katliamda binlerce insan öldürüldü, binlerce Ezidi kadın IŞİD'liler tarafından esir alındı. Katliamın 4'üncü yıl dönümünde İstanbul'da Tünel Meydanı'nda bir araya gelen Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu üyeleri hem katliamı lanetledi hem de yaşamını yitirenleri andı. Şengal Katliamı'nın tüm dünyanın gözleri önünde ve egemen devletlerin korkunç sessizliği içinde gerçekleştiğini belirten kadınlar, IŞİD tarafından kaçırılan, esir edilen, katledilen kadınlara dikkat çekerek, 3 Ağustos'un 'Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü' olarak kabul edilmesini istedi.

Eylemde IŞİD'in Şengal işgali döneminde çekilmiş kadın fotoğraflarından oluşan bir sergi de açıldı.

'ŞENGAL'DEKİ KATLİAM TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİ'

Eylemde ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, sözlerine yaşamını yitiren tüm kadınları anarak başladı. Şengal'deki katliamın tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini söyleyen Koçyiğit, "Şengal'e saldırı yapılacağı çok önceden belliydi ama Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetim aynı zamanda uluslararası güçler yeterli ve etkili önlemler almadı. Kadim Ezidhan toprakları bir kez daha fermanla karşılaştı" dedi.

'KADINLAR KÖLE PAZARLARINDA SATILDI'

Şengal'de köle olarak alınan kadınların köle pazarlarında satıldığını hatırlatan Koçyiğit, "Kadınlar ve çocuklar araç içlerinde gezdirilerek teşhir edildi. Ve bu insanlık tarihine bir kara leke olarak geçti. Hâlâ 3 binden fazla kadının Arap şeyhleri, bölge zenginlerinin elinde olduğunu biliyoruz" dedi. Platform ve ailelerin girişimi ile birçok kadının kurtarıldığını söyleyen Koçyiğit, dünyanın neresinde olursa olsun kadınlara yönelik her türlü katliam, şiddet, taciz ve tecavüze karşı durmaya devam edeceklerini söyledi.

'SREBRENİTSA'DAN HALEPÇE'YE...'

Daha sonra Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu adına basın metnini HDP İstanbul İl Yöneticisi Aysun Çeber okudu. Çeber, "İnsanlığın, Srebrenitsa'dan, Arjantin'den, Şili'den, Bolivya'dan, Ermenilerden, Süryanilerden, Halepçe'den, Myanmar'dan, Yemen'den, Kobani'den, Afrin'den, Musul'dan, Raqqa'dan ve Filistin'den bu yana yaşadıklarından beri tarihin hangi sayfasına karanlığı, hangi sayfasına aydınlığı yerleştireceğini korkunç acılar ve büyük bedellerle deneyimlemiş durumdadır" dedi.

'ÜÇ BİN KADIN VE ÇOCUĞUN AKIBETİ BİLİNMİYOR'

Ezidilerin on binlerce yıllık tarihine yetmiş üç ferman sığdırdığını söyleyen Çeber, "Ezidiler, 21. yüzyılın en korkunç soykırımına uğramakla kalmadı; binlerce kadın ve çocuk radikal cihadist çete örgütü IŞİD tarafından kaçırıldı. köle pazarlarında satıldı ve halen sayılarının üç bin civarında olduğunu bildiğimiz kadın ve çocukların akıbeti bilinmiyor. Aradan geçen dört yılda başta Ortadoğu olmak üzere savaşın ve silahlı çatışmaların ilk ganimeti görülen kadınlar arasında yine Şengal’in gerçek sahipleri Ezidiler gelmektedir" dedi.

'KATLİAM EGEMEN DEVLETLERİN KORKUNÇ SESSİZLİĞİ İÇİNDE GERÇEKLEŞTİ'

Çeber sözlerini şöyle sürdürdü:

"3 Ağustos 2014 tarihli soykırımın yanı sıra, Ezidi kadınların IŞİD tarafından 'savaş ganimeti' görülerek Arap ülkelerindeki şeyhlere satılması, sistematik cinsel saldırıya maruz bırakılması ya da öldürülerek toplu mezarlara gömülmesi, Ezidi kadın kırımına da yol açmıştır. Benzer şekilde Ermeni, Süryani, Şii Şabak ve Şii Türkmen halklara dönük IŞİD'in saldırıları tüm dünyanın gözleri önünde ve egemen devletlerin korkunç sessizliği içinde gerçekleşmiştir ve halen de devam etmektedir.

'KADINLAR DİRENİŞİ SEÇTİ'

Ezidi kadınların, soykırımının ardından susmak, yaşananları kader olarak görmek yerine direnişi, özgürleşmeyi, doğup büyüdükleri toprakları canları pahasına savunmayı seçtiğini söyleyen Çeber, "Nitekim bu mücadele sayesinde, 2016'da 3 Ağustos tarihinin Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü olarak kabul edilmesi için öncülük yapmışlar, Avrupa'dan Kanada'ya, Avustralya'dan Afrika ülkelerine, Türkiye'den Irak'a kadar dünyanın birçok ülkesinde kadın hareketleri yapılan bu çağrıyı sahiplenmiş, aynı gün aynı dakika tek yürek olarak barbarlığa, vahşete, kıyıma karşı ortak mücadele kararlılığını sergilemişlerdir.

Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu olarak, sadece Şengal'in değil, 10 Ekim Ankara Gar katliamının, Diyarbakır'da HDP mitingine 5 Haziran 2015’de yapılan bombalı saldırının, Antep'teki düğünü kana bulayanların, Suruç'ta Kobaneli çocuklara oyuncak götürmek isteyen gençlerin katillerinin peşinde olduğumuzu; adil yargılama yapılması ve katillerle destekçilerine hak ettikleri cezanın verilmesi için çabamızı sürdüreceğimizi tekrar ediyoruz."

'EZİDİLERİN SIĞINDIĞI KAMPLAR KAPATILDI'

Zorunlu göçe maruz kalan Ezidilerin sığındığı DBP’li belediyelerin kamplarının, atanan kayyımlarca kapatıldığını hatırlatan Çeber, "Kayyımlar öncesinde kamplarda kendi inançlarını ve kültürlerini özgürce yaşamalarına olanak sağlanan, sağlık, beslenme ve temizlik gibi temel insani ihtiyaçları merkezi hükümetten hiçbir destek almaksızın karşılanan Êzidîler, bir anda ortada bırakılmıştır. Platform olarak AFAD kamplarına yapmak istediğimiz ziyaretler bugüne kadar her seferinde engellenmiştir" dedi.

'KADIN KIRIMI VE SOYKIRIMA KARŞI ULUSLARARASI EYLEM GÜNÜ'

Kadınların, tarihin karanlık sayfalarına geçen 3 Ağustos, 'Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ olarak kabul edilene kadar mücadeleye devam edeceğini söyleyen Çeber, "Bir kez daha Şengal’de, Rojava’da, Suruç’da, Ankara Garında, Süveyda’da, Stockholm’de yitirdiğimiz kadınları saygıyla, sevgiyle, minnetle anıyoruz" dedi.

Katliam İstanbul dışında da birçok kentte yapılan eylemlerle lanetlendi. 

DİYARBAKIR

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde Sanat Sokağı’nda bir dakikalık hayatı durdurma eylemi düzenledi. Eyleme, HDP Milletvekili Saliha Aydeniz de katıldı. Basın açıklaması Kürtçe ve Türkçe okundu. Burada açıklama yapan HDP Yenişehir İlçe Eş başkanı Demet Özkara, Ezidilerin 21’inci yüzyılın en korkunç soykırımına uğradığını belirterek, "Binlerce kadın ve çocuk radikal cihadist çete örgütü IŞİD tarafından kaçırıldı. Köle pazarlarında satıldı. Ve halen sayılarının üç bin civarında olduğunu bildiğimiz kadın ve çocukların akıbeti bilinmiyor. Aradan geçen dört yılda başta Ortadoğu olmak üzere savaşın ve silahlı çatışmaların ilk ganimeti görülen kadınlar arasında yine Şengal’in gerçek sahipleri Êzidîler gelmektedir" diye konuştu. Özkara, "73’üncü Ferman göstermiştir ki her zamankinden daha fazla Kürtlerin, Ezidi, Sunni, Alevi olarak yaşadıkları her yerde statü sahibi olmadan her türlü yeni saldırılara maruz kalma riskleri söz konusudur. Tüm halkların olduğu gibi bu bağlamda uluslararası hukuk çerçevesinde Êzidî halkının kendi kaderini tayin etme ve statüye kavuşturulması hakkı tanınmalıdır" dedi.

ADANA

HDP Adana İl Örgütü de katliamın 4'üncü yıldönümü nedeniyle il binalarında basın toplantısı gerçekleştirdi. Burada konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, IŞİD’in Ezidi kadınları kaçırıp tecavüz ederek köle pazarlarında sattığını belirterek, kadınlara dönük her türlü saldırılara karşı mücadele edeceklerini vurguladı.

MERSİN

HDP Mersin Kadın Meclisi de, il binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Saygı duruşuyla başlayan toplantıda konuşan HDP Mersin İl Eş Başkanı Sevgi Aktaş, "Ezidi Soykırımı, aynı zamanda kadın kırımıdır" dedi. Aktaş, soykırım ve kadın kırımının insanlık suçu olduğunu ve bu suçluların hesap verene kadar adalet arayışlarının son bulmayacağını kaydetti.

VAN

Van'da da Feqî Teyran Parkı’nda TJA öncülüğünde yapılan açıklamaya, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, HDP Kadın Meclisi, HDP kent milletvekilleri Murat Sarısaç ile Muazzez Orhan ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamanın yapılacağı parkın etrafı bariyerlerle çevrilmesi ve parkın yanındaki sokağın trafiğe kapatılması dikkat çekti. Açıklama alanına giren yurttaşların üst araması yapılırken, etrafındaysa çok sayıda polis konuşlandırıldı. 

Açıklama yapan TJA aktivisti Hatice Akdağ, tarihin en kadim halkına ve kadınlarına yapılanları unutturmayacaklarını belirtti.

İZMİR

HDP, İzmir’de de il binasında basın açıklaması  yaptı. Burada konuşan HDP Parti Meclis üyesi Gulay Gün Bilici "Şengal, Rojava, Suruç, Ankara Gar, Stockholm'da yitirdiğimiz kadınları saygıyla anıyoruz" dedi.

ŞIRNAK

Şırnak’ta TJA basın toplantısı düzenledi. HDP il binasında gerçekleştirilen toplantıya, milletvekili Nuran İmir, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve yakalarına siyah kurdele takan onlarca kadın katıldı.

MARDİN

Mardin’de de siyasi parti ve kadın kurumları KESK Şube binasında bir açıklama yaptı. ‘Jin, jiyan, azadi’ sloganı atılan açıklamada konuşan TJA aktivisti Adalet Kaya, IŞİD’in elinde bir tek kadının esir olması halinde hiçbir kadının özgür olmayacağını belirtti.

FELEKNAS UCA: TÜRKİYE, ŞENGAL'DE YAŞANANLARI SOYKIRIM OLARAK TANIMALIDIR

Şengal’deki Ezidi Katliamı’nın 4’üncü yıl dönümü nedeniyle HDP’nin Ezidi milletvekili Feleknas Uca da yazılı bir açıklama yaptı.

3 Ağustos 2014’ün dünya tarihinde kara bir günü olduğunu belirten Uca, "Ortadoğu’yu kan gölüne çevirme ve güç devşirme derdinde olanların maşası DAİŞ çeteleri, tüm dünyanın gözleri önünde Êzidî’lerin kutsal kenti Şengal’e saldırmış, binlerce Êzidî kadın ve çocuğu esir almış, binlerce Êzidî erkeği başlarını keserek katledip toplu mezarlara gömmüştür" dedi.

Uca açıklamasının devamında şunları söyledi:

"Bu soykırımdan canlarını kurtarmaya çalışan 150 binden fazla Êzidî, Şengal Dağı’na kilometrelerce yol yürüyerek sığınmış, sıcaktan, açlıktan, susuzluktan sağ kurtulabilenler, Diyarbakır, Urfa, Şırnak, Siirt, Mardin ve Batman’a göç etmiştir. 73. Ferman burada bitmemiş, binlerce Êzidî, Avrupa yollarına düşmüş, kimisi öldürülmüş, kimisi sularda boğulmuş, cenazeleri dahi bulunamamıştır. Bugün halen DAİŞ’in elinde 3 bin esir bulunmaktadır. Türkiye topraklarında kalanlar ise yaşamlarını DBP’li belediyelerin sağladığı olanaklarla idame ettirmeye çalışmıştır. Ancak ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalan Êzidîler Türkiye’de barındıkları süre boyunca ‘mülteci’, ‘misafir’, ‘sığınmacı’ gibi herhangi bir statüye sahip olmadıklarından dolayı sağlık hizmetlerinin tamamından yoksun kalmışlardır. Suriyeli sığınmacılarla aynı statüye sahip olmaları için tarafımızca defalarca çağrılar yapılmasına karşın bu çağrılar sonuçsuz kalmış, Êzidîler çifte standardın kurbanı olmuşlardır. En son da DBP’li belediyelere kayyum atanmış, belediyelere bağlı kamplarda kalan Êzidîler kendi rızaları dışında AFAD kamplarına götürülmüşlerdir. Bugün halen AFAD kamplarında kalan Êzidîlere yapılmak istenen ziyaretler keyfi bir şekilde engellenmektedir.

Yaralarını sarmaya ve Şengal’i yeniden inşa etmeye çalışan Êzidîler yaşadıkları bu soykırıma rağmen başını eğmemiştir. Bugün Şengalliler bir yandan çadırlarda yaşarken bir yandan kendilerini savunma gayreti göstermektedir. Bizler ise Şengal’de yaşanan soykırımın unutulmaması için çaba gösteriyoruz. Şengal’de yaşanan katliam, Suriye ve Irak’ın taraf olduğu 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre bir soykırımdır. Kadim Êzidî toplumunun kutsal topraklarını barındıran ülkelerden biri olan Türkiye de, Êzidîleri AFAD kamplarında barındırmanın samimiyet göstergesi olarak Şengal’de yaşananları ‘soykırım’ olarak tanımalı, Êzidî halkının maruz kaldığı, katliam, etnik temizlik, tehcir sebebiyle 3 Ağustos gününü Êzidî Soykırım Günü olarak kabul etmelidir."

'EZİDİLER UNUTAMAYACAKLARI ACILAR YAŞADI'

Tevgerê Jinên Azad (TJA) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Şengal Katliamı'nın 4’üncü yıl dönümü nedeniyle Diyarbakır’da panel düzenlendi. Eğitim Sen 1 No’lu Şube’de düzenlenen panelde, Ezidilerin tarihi anlatılarak, yaşadıkları katliamlar ve soykırımlara dikkat çekildi.

 Panelde konuşan TJA Aktivisti Ayşe Gökkan, Ezidilerin tarihini sinevizyon gösterimi eşliğinde anlattı.

Ezidi halkının din ve kültür özelliklerine işaret eden Gökkan, Ezidi halkının toplumda çok yanlış tanındığını, bazı kesimlerin de bunu bilinçli yaptığını kaydetti. Şengal’daki 73’üncü ferman sonrası kadınların dağlara kaçarak kendilerini kurtarmaya çalıştığını belirten Gökkan, "Bu kaçış esnasında çok sayıda kadın susuzluktan, açlıktan yaşamını yitirdi. Çok sayıda kadın DAİŞ tarafından kaçırıldı, cinsel istismara uğradı ve köle pazarlarında satıldı" dedi. Türkiye’de, Ezidiler  için kurulan kamplarda yaşananları da hatırlatan Gökkan, Êzidî halkının unutamayacağı acılar yaşadığını söyledi.

 

Öne Çıkanlar