3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü: 149. sıraya 'yükselen' Türkiye ile ilgili dikkat çeken tespitler

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü: 149. sıraya 'yükselen' Türkiye ile ilgili dikkat çeken tespitler
RSF'nin 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi raporunda, Türkiye ile ilgili ‘Baskıda aşırıya kaçıldığı görüşüyle bazı mahkemelerden olumlu kararlar çıkmaya başladı’ tespiti yer aldı.

Ankara'da gazetecilerin baskı ve sansüre karşı yaptığı bir eylem


+GERÇEK-Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl açıkladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde bu yıl 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada yer aldı. 2021 yılında 153'üncü olan Türkiye, medyaya dönük baskılara karşı sivil toplum hareketinin gösterdiği mücadele sayesinde endekste dört sıra ‘ilerlemiş’ oldu. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler’den yapılan değerlendirmeye göre Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 2005 yılında 98'inci sırada yer alan Türkiye, listedeki yerini giderek kaybetmiş, haberciliğe dönük yoğun ve çeşitli baskılar nedeniyle 2010 yılında 138, 2015'te 149, 2020'de 154'üncülüğe gerilemişti. Geçen yıl, yakınındaki ülkelerdeki kötü gidiş nedeniyle listede bir sıra öne çıkan Türkiye, son bir yılda ise gazetecilere yönelik şiddete karşı yapılan kitlesel eylemler, hak aramalarda yaşanan bazı kazanımlar, "baskıda aşırıya kaçıldığı" görüşüyle bazı mahkemelerden çıkan olumlu kararlar ve gazetecilere dönük tutuklamaların azalma göstermesi sayesinde 149'uncu oldu.

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nin 2022 yılı sonuçlarına göre 180 ülkeden 8'inde özgürlük durumu "iyi", 40'ında "tatmin edici", 62'sinde "sorunlu", Türkiye'nin de aralarında olduğu 42 ülkede "kötü", 28 ülkede ise "çok kötü" kategorisinde bulunuyor.

28 ülkede medya özgürlüğü durumunun "çok kötü" kategorisinde yer aldığı RSF Endeksi’nde, 2021 Şubatı'ndaki darbe sonucu medya özgürlüğünün 10 yıl geriye gittiği Myanmar (176), Çin (175), Türkmenistan (177), İran (178), Eritre (179) ve Kuzey Kore (180) son sıralardaki ülkeler olurken, RSF’ye göre basın özgürlüğünde liderlik Norveç’in.

TÜRKİYE TESPİTLERİ: ERDOĞAN TALEP EDİYOR, YARGI TUTUKLUYOR

RSF’nin raporunda Türkiye ile ilgili olarak ise şu tespitler yer aldı:

"Recep Tayyip Erdoğan'ın aşırı yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanlığına ve otoriterliğine, basın özgürlüğünün hiçe sayılması ve yargı sistemine müdahaleler eşlik etti. Yargı, Erdoğan'ın talebi üzerine tutuklamalar yapsa da bazı hakimler 'aşırıya kaçan baskıya' ses çıkarmaya başladı: Bazı gazeteciler,‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’, ‘örgüt üyeliği’ veya ‘örgüt propagandası’ gerekçelerine dayandırılan keyfi kovuşturmalarda beraat etti. Gazetecilere yönelik tutuklamanın yerini adli kontrol aldı. Temmuz 2021'de gazeteciler, AFP foto muhabiri Bülent Kılıç'ın şiddet görerek gözaltına alınmasının ardından, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanından sonra ilk kez kitlesel eylem yaptı."

2 GAZETECİ KATLEDİLDİ

RSF’nin raporunda Türkiye’de öldürülen gazetecilere de yer verilerek "Son iki yılda Türkiye'de iki gazeteci öldürüldü: Ses Kocaeli gazetesi sahibi Güngör Arslan 19 Şubat 2022'de; Bursa Rahmet FM çalışanı Hazım Özsu da Mart 2021'de uğradıkları silahlı saldırılar sonucu yaşamlarını yitirdiler" hatırlatmalarına yer verildi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE ZİRVE NORVEÇ’İN

RSF Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre liderliği Norveç’in çekmeye devam ettiği aktarılırken, kıtada daha önce de görülen eşitsizliklerin derinleştiğine işaret edildi.

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin bu yıl dünya çapında bilgi kaosunun yarattığı yıkıcı etkilere odaklandığını belirten RSF, uluslararası düzlemde, açık toplumlar ile medya ve platformlarını kontrol altında tutup, propaganda savaşları yürüten despotik rejimler arasındaki asimetrinin, demokrasilerin zayıflamasına neden olduğu değerlendirmesinde bulundu. Bu çifte kutuplaşmanın, her iki düzlemde de gerginliğin yoğunlaşmasında bir etken olarak ön plana çıktığı belirtildi.

Estonya ve Litvanya, RSF sıralamasında ilk 10’a girerken, Hollanda "ilkler" arasından çıktı. Avrupa'da sıralama sonuncusu olan Bulgaristan'ın yerini Yunanistan aldı.

‘GAZETECİ CİNAYETLERİ HORTLADI, BASIN SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU’

Avrupa’da 2021’de görülen eşitsizliklere, Avrupa Birliği’nde gazeteci cinayetlerinin ‘hortlaması’, toplumsal eylemlerde haksızca yetkililerle karıştırılan medya temsilcilerinin saldırılara hedef olması ve bazı Avrupa Birliği (AB) hükümetlerinin gazeteci haklarını kısıtlayan düzenlemelere gitmesinin neden olduğu vurgulandı.

Yunanistan’da Giorgos Karaivaz ve Hollanda’da Peter R. De Vries, Avrupa metropol merkezlerinde mafyavari bir tarzda öldürüldüğü, 2020 yılında Malta’da Daphne Caruana Galizia'yı, Slovakya’da ise Jan Kuciak’ı öldürenlerin hâlâ hak ettikleri cezayı almadığı aktarıldı.

HABERCİLER COVİD KARŞITI EYLEMLERDE DE HEDEF ALINDI

Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda’da ise habercilerin Covid karşıtı önlemlerin protesto edildiği eylemler sırasında artış gösteren saldırı ve tehditlerin hedefi olduğu belirtildi.

AVRUPA’YA ÇELİŞKİLİ ÖZGÜRLÜK ELEŞTİRİSİ

Avrupalı kurumların bir yandan gazetecilerin ve basın özgürlüğünün korunmasına dönük çeşitli önlemler almaya çalıştığı belirtilirken, diğer yandan Ukrayna’yı işgal eden Rusya yanlısı propaganda yapan medya kuruluşlarını uygun yasal çerçeve bulunmadığı halde yasakladığına dikkat çekildi. Bu durumun, bir karşı misilleme olarak Avrupa medyasına yönelik girişimlerde bulunulması riskini de ortaya çıkardığı belirtildi.

MEDYADA KUTUPLAŞMAYI GÖRÜNÜR KILAN OLAYLAR

Medyada kutuplaşmanın, Joe Biden'in seçildiği ABD’deki başkanlık seçimleriyle daha da görünür olduğuna işaret edildi. Sosyal ve politik gerginliğin yayılımının, özellikle Fransa’da sosyal medya ve yeni fikir medyasında daha da hızlandığı kaydedildi.

Ortadoğu’da medya özgürlüğünden yoksunluğun, İsrail ve Filistin ile diğer Arap ülkeleri arasındaki çatışmalar üzerinde olumsuz etki göstermeye devam ettiği aktarıldı.

DOĞU AVRUPA VE ORTA ASYA’DA BASKILAR ARTTI

Rusya’nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya yönelik başlattığı saldırının ilk ayında, beş gazeteci ve medya çalışanının, açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği bilgisini de aktaran RSF, işgal edilen bölgelerde haber kaynaklarının kasten hedef alındığını, yerel medyanın iş birliği yapmaya zorlandığının görüldüğünü ifade etti. Rusya'da ise savaş bağlamında medyanın kısıtlanması, "sözden anlamaz" gazetecilerin peşine düşülmesi, çoğu gazetecinin sürgüne zorlanması gibi yaygın sansür uygulamalarına başvurulduğu aktarıldı.

Rusya’da basına yönelik söz konusu baskı politikasının "yabancı ajan" olarak damgalanan medya kuruluşlarına dönük düzenlemelerin sertleştirilmesi ve muhalif Alexei Navalny'ya ilişkin haberlere davalar açılmasıyla başladığı vurgulandı.

RSF’NİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDEKSİ NASIL HAZIRLANIYOR?

RSF Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke değerlendirmeye alınıyor. Çeşitli indikatörler kullanılarak, gazetecilere ve medyaya yönelik ihlaller niceliksel hesaplamaya dönüştürülüyor. Çalışmanın ikinci ayağında, RSF'nin seçtiği, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları savunucularından oluşan yüzlerce medya özgürlüğü uzmanının 123 soruya verdiği yanıtları temel alan niteliksel bir araştırma yapılıyor. Basın Özgürlüğü Endeksi'nin alt kategorilerinde, her ülkede gazetecilerin ve medyanın politik durumu, yasal durumu, ekonomik durumu, sosyal durumu ve güvenlik durumu incelenerek 0-100 puan arasında bir değerlendirme puanı hesaplanıyor. Bu kategorilerden elde edilen ortalama puan, ülke sıralamasını ortaya çıkarıyor. Basın özgürlüğünde en iyi puan 100, en kötü puan 0 kabul ediliyor.

Öne Çıkanlar