Adalet Divanı’nda PKK'nin 'terör örgütleri listesi'nden çıkarılması davası görüldü

Adalet Divanı’nda PKK'nin 'terör örgütleri listesi'nden çıkarılması davası görüldü
Avrupa Adalet Divanı’nda PKK'nin 'terör örgütleri listesi'nden çıkarılması için açılan davanın duruşması görüldü.

Avrupa Adalet Divanı’nda PKK’nin "terörist örgütler" listesinden çıkarılması için açılan davanın duruşması görüldü. Lüksemburg’daki Adalet Divanı’nda yürütülen bu dava sekiz yıldır sürüyor. Davanın bir tarafında Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu, diğer yanında PKK var.

2018’DEKİ KARAR

Lüksemburg’daki Avrupa Birliği Adalet Divanı da 2018 yılı sonunda PKK’nin terörist örgütler listesinde tutulması için öne sürülen gerekçeleri yetersiz bulmuş ve 2014-2017 arasındaki listeleri iptal etmişti. Diğer bir ifadeyle mahkeme, PKK’nin listeye alınması için sunulan argümanları "yetersiz" bulmuş ve bu gerekçelerle listede tutulamayacağına hükmetmişti.

AB kararı temyiz etmişti. Hemen ardından İngiltere 2018 yılında PKK’nin listede tutulması için yeniden başvuru yapmış ve aynı argümanlarla otomatik olarak 9 Ocak 2018’de yeniden listeye alınmıştı. Kürt tarafı da aynı yıl 7 Mart’ta yeni listeye karşı dava açmıştı.

AB, daha önce de başka örgütler için benzer bir yönteme başvurmuştu. Mahkemenin karar vermesi ardından, liste yeniden güncellenirse bu yeni gelişme dosyaya işlemiyor. Liste, prensipte her altı ayda bir gözden geçiriliyor. Ancak bu bazen iki yıla da varabiliyor.

Lüksemburg’da bu 31 Mart Perşembe günü görülen davada, AB’nin temyiz başvurusu ile PKK’nin 2018 yılından sonraki listelere karşı açtığı dava dosyası birleştirildi.

PKK’nin avukatları PKK’nin sadece askeri eylemlerinin ele alınamayacağını, toplumsal, ekonomik ve siyasal boyutlarının ele alınmasında ısrar ediyor. Avukatlar özellikle PKK’nin gençlerden, çocuklara, kadınlara, doğa ve ekonomiye geniş bir yelpazede faaliyetlerini olduğuna dikkat çekiyorlar.  

Duruşmada tarafların savunmaları dinlendi. Duruşmayı, KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar da izledi.

TARAFLAR SAVUNMA YAPTI

PKK’yi temsil eden Avukat Tamara Bruma, sekiz yıllık bir dava ardından bugün sorunu esastan göreceklerini ifade etti. 2018 yılındaki kararı hatırlatan Bruma, PKK’nin hiçbir zaman askeri hedeflere yönelik eylemlerini inkar etmediğini belirtti. Karşı tarafın sunduğu bir "eylem" listesinden bahseden Bruma, bu eylemlerin de "terörist" eylem olduğuna dair herhangi bir kanıt sunulamadığını kaydetti.

Bruma, 2019 yılı için sunulan "eylem" listesinin, askeri hedefler olduğuna vurgu yaparken, bunun bir silahlı çatışmanın parçası olduğunun altını çizdi.
Avrupa Konseyi’nin avukatı "tek bir terörist eylemin yeterli" olduğunu iddia etti ama detaylandırmadı. Avrupa Konseyi’nin avukatı, "PKK’nin terörist örgütler listesine alınması haklıdır" diye ısrar ederek, "terörist eylem" riskini esas aldı.

Mahkeme hakiminin bir sorusu üzerine PKK’nin avukatı Bruma, 2019 kararı ve bahsedilen eylemlere ilişkin suçlamaların reddedilmesini istedi.

AVRUPA KONSEYİ’NİN BİR TALEBİ REDDEDİLDİ

Avrupa Konseyi ayrıca mahkemeden, PKK’nin avukatlarının PKK’yi temsil edemeyeceğini savundu. Mahkeme hakimi, Avrupa Konseyi’nin bu talebini anlamsız buldu ve reddetti.

Mahkeme hakimi taraflara çok sayıda soru yöneltti. Hakim, baskıcı bir rejime karşı silahlı mücadelenin otomatik olarak "terörist" sayılamayacağına ilişkin avukatların sunduğu argümanları daha da geliştirmesini istedi. Avukat Tamara Bruma, bir iç silahlı çatışmadaki tüm eylemlerin otomatik olarak "terörist" sayılamayacağının altını çizerken, bu iç çatışmanın bir ülkeyi demokratikleşmek amacını taşıdığını vurguladı.

Avrupa Konseyi yanıtında burada söz konusu olanın Kürt halkı değil, PKK olduğunu savundu. Mahkeme Başkanı 11.30’da yarım saatlik bir ara verdi.

AYDAR: HAKLIYIZ

Duruşma arasında ANF’ye konuşan KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, "Dava sekiz yıldır sürüyor. Sürekli karşılıklı yazışmalar var. 2018’de mahkeme bizim lehimize karar verdi, Avrupa Konseyi itiraz etti" dedi.

Söz konusu davanın PKK’nin sonraki listelere karşı açtığı dava ile birleştirildiğini dile getiren Aydar, tek duruşma ardından mahkemenin ileri bir tarihte  kararını vereceğini söyledi.

Aydar, bu davanın neden önemli olduğu konusunda şunları ifade etti: "Çünkü çok haksız bir biçimde Kürdistan özgürlük mücadelesi teröristlikle suçlanıyor. Bu dava Avrupa Birliği’ne karşı açılmış bir davadır. Daha önceki gibi bizim lehimize karar çıkarsa, listenin tamamen çökmesi gerekiyor. Halen her altı ayda bir yeniliyorlar, biz de itiraz ediyoruz. Şu anda başka bir dosyamız daha var. Davayı son derece önemli görüyoruz. Temennimiz bizim lehimize sonuçlanmasıdır. Haklıyız. Karşı taraf haksız. Türk devletinin argümanları ile bizi teröristlikle suçlamaya çalışıyorlar. Zaten bu liste tamamıyla devletler arası çıkarlar çerçevesinde hazırlanmış."

HAKİMDEN AK’YE ‘KOPYALA YAPIŞTIR’ TEPKİSİ

Saat 12.00’de duruşma yeniden başlarken, mahkeme başkanı Avrupa Konseyi’nin mahkemenin kararlarını dikkate almadığına ilişkin oluşan izlenimi sordu. Hakim, Avrupa Konseyi’nin kararlara itiraz edebileceğini ancak "Mahkemenin iptal ettiği bir karara karşı Konsey’in kopyala yapıştır yaparak itiraz etmesi şaşırtıcı" dedi. Hakim, Avrupa Konseyi’nin kararlara saygı duyması gerektiğini vurguladı.

HAKİM KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI TARTIŞTIRDI

Mahkeme heyeti ayrıca kendi kaderini tayin hakkı, PKK’nin amaçları ve dünyanın farklı yerlerindeki çatışmalardan örneklere dikkat çekti. Hakimlerden biri Birleşmiş Milletler’in özellikle Polisaro’nun kendi kaderini tayin hakkını kabul ettiğini hatırlattı. Sadece hukuksal açıdan ele alındığında Kürtler konusunda böyle bir karar olmadığı ifade edildi. Hakim, bu durumda PKK’nin hangi hukuksal bağlam içerisinde ele almak gerektiğini sordu. PKK’nin avukatı, PKK’nin kendi kaderini tayin hakkı amacı güdüp güdemeyeceğine ilişkin yürütülen tartışmadan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, BM’nin Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkında dair bir kararının olmayışının bu hakkın Kürtlere uygulanmayacağı anlamına gelmediğini kaydetti.

Tamara Bruma, "Hukuk duruma uygulanır" dedi. Hakim de BM’nin kararının olmamasının bu hakkın olmadığı anlamına gelmediğini vurguladı. Bruma, Avrupa Konseyi’nin böyle bir tartışmaya dahi kapı kapattığını tepkisinde bulundu.

Avrupa Konseyi temsilcisi ise bu davanın konusunun Kürt halkı değil, PKK olduğunu öne sürerek gerekçelendirdi. Mahkeme bu kez yemek arası verdi. 

Duruşmanın öğleden sonra 14.30 sıralarında başlayan son oturumunda da tartışmalar devam etti.

HAKİM AK’YE ABDULLAH ÖCALAN’IN AÇIKLAMALARINI HATIRLATTI

Oturumda mahkeme hakimi ilk soruyu Avrupa Konseyi’ne yöneltti. Hakim, aradan zaman geçmesi ve koşulların değişmesinin yaratacağı etkinin ne olabileceğini sordu ve özellikle Suriye’de yaşananların durumun yeniden ele alınmasını gerektirdiğini kaydetti.

Hakim, bu ifadelerle Avrupa Konseyi’nin neden değişen koşulları dikkate almadığı eleştirisinde bulundu.

Hakim konuşmasının devamında, terör risklerinden bahseden Avrupa Konseyi’ne PKK’nin listede tutulmasını başka ne tür gerekçeleri olduğunu sordu.

Abdullah Öcalan’ın 2019’da şiddet dışında demokratik çözüme hazır olduğu yönündeki mesajlarını da hatırlatan hakim, Avrupa Konseyi’nin bu yeni unsurlara ilişkin ne düşündüğünü de sordu.

Avrupa Konseyi, düzenli bir şekilde örgütleri incelediğini ve FARC örneğini gösterdi.

PKK’nin birçok kez ateşkes ilan ettiğini ve daha sonra ihlal ettiğini iddia eden Avrupa Konseyi’nin avukatı, Öcalan’ın açıklamalarını da analiz ettiklerini söyledi. Konsey, bu verilerin yeterli olmadığını öne sürdü.

Ancak mahkeme hakimi, Avrupa Konseyi’nin Abdullah Öcalan’ın açıklamasının "kamuya açık" karakterini dikkate almadığı izleniminde olduğunu söyledi.

AVUKAT: ÖCALAN’IN AÇIKLAMALARI PKK’Yİ BAĞLAR

PKK’nin avukatı Tamara Bruma, Avrupa Konseyi’nin FARC örneğinde olduğu gibi sadece resmi bir sonuç elde edildiğinde listeyi gözden geçirdikleri yönündeki açıklamasını hatırlatarak, Türkiye’nin resmi bir anlaşmaya gelmediğini ve Avrupa Konseyi’nin de böyle bir argümana sarılamayacağını kaydetti.

Avukat, Konsey’in PKK’nin amaçlarının yeterince açık olmadığı yönündeki açıklamasına da yanıt vererek, Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının PKK’nin amaçları konusunda büyük bir ağırlığa sahip olduğunun altını çizerek yeterince açık olduğunu söyledi.

HAKİM: PKK’Yİ TEMSİL ETMEK KAHVE İÇMEK GİBİ BİR ŞEY DEĞİL

Mahkeme heyetinde yer alan kadın hakim, avukatların PKK’yi temsil etmediği yönünde Avrupa Konseyi’nin iddiasına değinerek, PKK’yi açıktan temsil ettiğini söylemenin "bir araya gelerek kahve içmek" gibi bir şey olmadığını ve risklerini olduğunu belirtti. Kadın hakim, "Siz Abdullah Öcalan’ın bu iki kadın (avukatlar) bizi temsil etmiyor dediğini duydunuz mu?" diye sordu. Avrupa Konseyi bu soru karşısında, avukatlarla ilgili taleplerini geri çektiklerini belirtti.

Mahkeme heyeti saat 16.05’te duruşmayı sona erdirerek, karar tarihinin daha sonra taraflara bildirileceğini belirtti.

Öne Çıkanlar