Adalet Nöbeti'nde Gezi kararı protestosu: Bunun adı yargı değil; bu cellatlardan hesabını soracağız

Adalet Nöbeti'nde Gezi kararı protestosu: Bunun adı yargı değil; bu cellatlardan hesabını soracağız
Çağlayan Adliyesi önünde düzenlenen Adalet Nöbeti'nde 'Adına hukuk diyemeyeceğimiz bir rezillik yaşadık. Ama bunun hesabını soracağız. Bu cellatlardan bu hesabı soracağız.' denildi.

Yağmur Kaya 


+GERÇEK- Gezi Davası’nın görülen karar duruşmasında verilen hapis cezalarını protesto etmek amacıyla Çağlayan Adliyesi önünde Adalet Nöbeti düzenlendi. Çağlayan Adliyesi Times Heykeli önünde, yakalarında Avukat Can Atalay'ın fotoğrafının bulunduğu dövizleri taşıyıp alkışlarla adliye önüne gelen avukatlar "Adalet" yazılı pankart taşıdı. Nöbete çok sayıda avukatın yanı sıra, siyasi parti temsilcileri, yazar katıldı. 

Adalet Nöbeti'nde18 yıl ceza verilerek Silivri Cezaevi’ne gönderilen Av. Can Atalay'ın gönderdiği mesaj okundu:

"Türkiye’nin gündemi açlık yoksulluk olması gerekirken hukuk kuralı tanımadan saçma sapan şeylerle meşgul ediyorlar. Biz halkın kullanım alanı Gezi parkını savunduk. Gezinin toplumsal, politik ya da hukuki bakiyesi ancak onurla taşırız. Gezi'yi savunduk, savunacağız adalet istiyoruz. Hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte kazanacaksınız."

Açıklamanın yapılacağı meydanının geniş bir alanı bariyerlerle kapatılırken, meydanı aynı zamanda cok sayıda polis abluka altına aldı. Birden fazla zırhlı polis aracı ve TOMA'nın bulunduğu meydanda, yurttaşların yürümesi için küçük bir alan bırakıldı. 

AVUKAT AYTAÇ: BU CELLATLARDAN BU HESABI SORACAĞIZ

Nöbette ilk olarak söz alan Avukat Kemal Aytaç, Gezi Davası kararna dair şunları söyledi:

"Adına hukuk, kanun, yargı diyemeyeceğimiz bir rezillik yaşadık. Ama bunun hesabını soracağız. Bu cellatlardan bu hesabı soracağız. Bunun adı yargı değil. Yürüdükleri yol usul değildir." 

ŞIK: İNSANIN HAYATTA DURDUĞU YERİ TERCİHLERİ BELİRLER'

Adalet Nöbeti'nde söz alan TİP Milletvekili Ahmet Şık, şöyle konuştu:

"Bu, iyiyle kötü arasındaki, savaş isteyenlerle barışı hakim kılmak isteyenler, demokrasi ve hukuk normlarının hakim olmasını isteyenlerle, 'hukuki pas pas ederiz diyenler, bir avuç sömürücünün milyonlarca insanın sömürmesine devam etmek isteyenlerle, siyahla beyaz arasındaki bir savaş. İnsanın hayatta durduğu yeri tüm hayatı boyunca tercihleri belirliyor. Bu tercihler haysiyet sahibi olup olmadığınıza iyi bir emare. Mevzu bir mafya ile mücadele ederken, o mafyanın tetikçiliğini üstlenmiş bir yargının tasarrufuyla olmayacağının bilerek bu işin siyasi ve politik olduğu bilinciyle hareket etmekten geçiyor. Mafyayla, mafyanın anladığı dilden mücadele edeceksiniz. Başka yolu yok! Kaybedecek bir tek günümüz yok! Zamanımız kalmadı."

KARAKAŞ: GEZİ' Yİ SAVUNMAK İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTIR

Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, Gezi Davası kararının demokrasi, insan hakları savunucularını çok üzdüğünü söyledi. Karakaş, "Çünkü Gezi Hareketi çeşitli görüşlerden, kadın erkek, genç yaşlı, bir araya gelerek İstanbul'u nefes alınacak bir yerini savundu. Ama gördük ki; Gezi Parkını savunmak insan haklarını, demokrasiyi, kent haklarını savunmaktır. Bu mücadeleye yürüten arkadaşlarımızın bu cezalara çarptırılması kesinlikle kabul edilemez" dedi. 

ÖZEL: BU DİKTATÖRDEN KURTULUŞ OMUZ OMUZA VERMESİYLE OLACAK

Özgür Özel, "Öfekemiz büyük ancak kararlılığımız da bir o kadar yüksek. Sözümüze değer verenlere bir tek şey söylüyorum: Bundan sonra nereye çağrılırsanız oraya gidin. Baroların, sivil toplum örgütlerinin barışçıl çağrılarına bedeninizle, zihniniz, yüreğinizle katkı verin. Karşımızdaki bu büyük kötücül aklı hiçbirimiz tek başına yenemeyiz ama hepimiz yeneriz. Gezi'yi hazmedemediği için Geziyi savunanları mahkum etmeye çalışıyor. Bu ülkenin bir diktatörden kurtuluşu ancak yine hepinizin hep birlikte omuz omuza vermesiyle olacak. Biz bu diktatörü hep beraber göndereceğiz. Buna söz veriyoruz" dedi. 

ORAL: YERYÜZÜNÜN EN KÖTÜ SENARYOSU

Pen Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral, "Düşüncelerini korumak isteyen insanların gerçekleştirdiğimiz Gezi'nin suçunu eğer suçsa 20 kişiye bağlamak istemek yeryüzünün en kötü romanı, en kötü yazısı, en kötü makalesi, en kötü senaryosu ve bu tutmaz. Eğer bir ülkede bir kişi haksız yere hapisteyse bu ülkede hiç kimse özgür değildir" ifadelerini kullandı.

HDP'li ERSOY: BU, SARAYIN KARARIDIR

HDP Milletvekili Oya Ersoy, Gezi Davası kararının bir yargı kararı olmadığını ifade ederek, "Bu karar sarayın kararıdır. Egemenliği için, sarayın çıkarları için verilen bir karar. Sana kul olmayacağız" dedi.

Sezgin Tanrıkulu şunları ekledi: "Bu kararı veren hakimlerden, savcılardan tek tek adil bir şekilde hesap soracağız! Bu davanın iddianamesi Saray'da yazıldı, hükmü de Saray'da verildi. Burada sadece açıklandı." 

KABOĞLU: BU OLANLAR SEÇİMLERE HAZIRLIK SÜRECİ 

Anayasa Hukukçu İbrâhim Kaboğlu ise şunları söyledi: "Bu olanlar seçimlere hazırlık süreci. Gezi davası hukukun katledildiği bir davadır. 2023'e bir kala verdikleri bu kararlarla seçimi kazanacaklarını umuyorlar ama öyle olmayacak." 

Nöbet alkışlarla son buldu. 

Öne Çıkanlar