'Afedersiniz Ermeniler'in huzuru için çalışmışız!

'Afedersiniz Ermeniler'in huzuru için çalışmışız!
24 Nisan'ın 102. yıldönümü nedeniyle Erdoğan'ın Ermeni Patrikhanesine gönderdiği mesaj AKP devletinin uygulamalarıyla çelişti.

Bİ DAKKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermeni Patrikhanesi'nde düzenlenen dini törene bir mesaj gönderdi. Mesajı, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan'a hitabendi. Çünkü, Ermeni cemaati henüz Patrik seçimini yapmamıştı. Çünkü devlet yani AKP, 'referandum' nedeniyle seçimi ertelemelerini istemişti.
Dönelim Erdoğan'ın mesajına:

"Dün olduğu gibi bugün de Ermeniler, ülkemizin eşit ve hür vatandaşları olarak, sosyal, siyasi ve ticari hayatımızın her alanında önemli roller üstlenmektedir. Yüzyıllarca sevinç ve tasada ortak iki halkın, geçmişin yaralarını sarması ve insani bağlarını daha da kuvvetlendirmesi hepimizin ortak amacıdır. Bu doğrultuda son 14 yılda birçok adım attık, tarihi nitelikte reformları hayata geçirdik. Osmanlı Ermenilerinin hatırasına ve Ermeni kültürel mirasına sahip çıkmaya yönelik çalışmalarımızı, önümüzdeki süreçte artarak sürdüreceğiz. 


'ERMENİ VATANDAŞLARIMIZIN KENDİNİ İKİNCİ SINIF HİSSETMESİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR' 

Bu vesileyle şu hususun altını özellikle çizmek isterim: Ülkemizdeki Ermeni cemaatinin huzuru, güvenliği ve mutluluğu bizim için özel öneme sahiptir. Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini ikinci sınıf hissetmesine tahammülümüz yoktur. 

PATRİK SEÇİMİ TEMENNİSİ

Türkiye Ermenileri Patriği seçiminin kısa zamanda neticelenmesini temenni ediyor, çalışmalarınızda sizlere muvaffakiyetler diliyorum. Bu düşüncelerle, yirminci yüzyılın başında yaşamını yitiren Osmanlı Ermenilerinin hatıralarını bir kez daha yâd ediyorum. Birinci Dünya Savaşı'nın sıkıntılı şartlarında hayatını kaybeden milyonlarca Osmanlı vatandaşına Allah'tan rahmet niyaz ediyorum."

PEKİ GERÇEK NE?

Söylediklerinin hepsini geçelim ama 'Patrik seçiminin kısa zamanda neticelenmesini' temenni etmesinde bi dakka duralım.

Hani duyan da sanacak ki patrik seçimi normal sürecinde işliyor.

Değabah Karekin Başepiskopos Bekçiyan, daha beş gün önce Ermeni cemaatin yazılı bir açıklama yapmış ve şöyle demişti:

"15 Mart 2017'deki Değabah seçiminden bu yana yaşadıklarımız hepinizin malumudur. Bu dönemde tavsiyelerim doğrultusunda sabırla ve inançla hareket ettiğiniz için sizlere şükranlarımı sunuyorum.

Aradan geçen 5 haftayı aşkın sürede çeşitli mercilerin görüş ve önerileri doğrultusunda pro- atkif davranmak yerine istişarelere devam ederek beklemeyi tercih ettim. Devletimizin önünde önemli bir referandum vardı ve tavsiyeleri, Patrikhanemize 85. Patriğimizi seçmek için belli bir süre sabredilmesi yönündeydi. Her ne kadar Değabah ve Patrik seçimi kilisemizin ve cemaatimizin uhdesinde olan bir iç mesele ise de, içinde yaşadığımız düzenin ve yönetimi altında bulunduğumuz hükümetimizin görüş ve ihtiyaçlarını dikkate almak elbette gerekliydi. Şimdi, benim değerlendirmeme göre, 85. Patriğimizi seçme süreci artık başlatılmalıdır."

Bi dakka, bi dakka yani hem Patrik seçimini engelle hem 'afedersiniz Ermeni' de, sonra da kalk 'huzur' de, 'patrik seçiminde muvaffakiyetler' dile.

Haa bir de 'eşit yurttaş', 'güven' ve 'ötekileştirme' vurgusuna bakalım. 

Çok uzağa gitmeden tek bir örnek versek yeterli sanırım. Bu yılın başında HDP Milletvekili Garo Paylan mecliste 'soykırım' demişti ve neredeyse linç edilecekti. 
Paylan'a ilk tepki gösterenlerden biri de AKP'li Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın'dı.
Paylan'ın sözleri meclis tutanağından çıkarılıp bir de üç birleşim meclis yasağı konulmuştu.

Sözleri tutanaklardan çıkarılıp üstüne bir de üç oturum cezası aldığını da hatırlatalım ve Ermeni kardeşlerimizi ne kadar güvenli ve mutlu bir şekilde kucakladığımıza bakalım!

Öne Çıkanlar