Akbeden ormanı için nöbet tutan yöre halkına dayanışma ziyareti: Orman yoksa yaşam da yok

Akbeden ormanı için nöbet tutan yöre halkına dayanışma ziyareti: Orman yoksa yaşam da yok
Akbelen mevkine çadır kurarak maden ocağına karşı nöbet tutan yöre halkına dayanışma ziyaretinde bulunan ekolojistler, 'Ormanlar yoksa yaşam da yok' dedi.

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK - Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kaz Dağları, İstanbul Dayanışması ve Doğa için Sanat Derneği, Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kurulmak istenen linyit maden ocağına karşı nöbet tutan bölge halkıyla bir araya gelerek dayanışma ziyaretinde bulundu. 

Yaşam savunucuları, "Biz bu ağaçların sesiyiz" dövizi taşıyarak "Ormanları savunacağız dayanışmayla, sanatla, ısrarımızla yağmayı durduracağız" pankartı açtı. 

'BUNDAN SONRA SESSİZ KALMAYACAĞIZ' 

Yaşam alanı için mücadele eden yöre halkından Necla Işık, yaşam ve doğa savunucularının dayanışma ziyaretinde bulunmalarından büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Işık, "Yalnız değilmişiz bunu anladık. Türkiye'nin her yerine dağılmışız. Ağacını, ormanını sevenleri Akbelen Ormanları buluşturdu. Türkiye'nin neresi olursa olsun, dört bir yanından... Biz de aynı şekilde Akbelenli, İkizköylü olarak bundan sonra her nerede bir ağaç katliamı olacak olursa biz de orada bulunacağız, sessiz kalmayacağız artık" dedi. 

'HER AĞACIN KORUNMASI GEREK' 

Doğa için Sanat adına söz olan Göksen Ezeltürk, ormanlar ve ormanda yaşayan tüm canlıların yaşam hakkını savunmak için dayanışma ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. Ezeltürk, yangınların doğayı yok ettiği bu süreçte her ağacın korunması gerektiğini vurgulayarak doğayı yok etmeye çalışanlara karşı mücadeleyi büyütmek gerektiğini vurguladı.  

EKOLOJİ MÜCADELESİ AYNI ZAMANDA BİR DEMOKRASİ MÜCADELESİDİR

Kaz Dağları İstanbul Dayanışması adına söz alan Serkan Kabak, ağaç katliamına karşı günlerdir mücadele yürüten yurttaşlara teşekkür etti. Kabak, Kaz Dağları'nda maden işletmesine karşı yürüttükleri çevre mücadelesinde edindikleri deneyimleri aktarma ve Akbelen Ormanları'nda ağaç katliamına karşı direnenlerin mücadelesini yükseltmek için İkizköye geldiklerini söyledi. Türkiye'nin dört bir tarafında yürütülen ekeoloji mücadelesini büyütmek gerektiğine ifade eden Kabak, "Ekoloji mücadelesini sadece bir ağaç katliamı üzerinde duran bir yerde değil aynı zamanda demokrasi mücadelesi olduğunu da kendi önüne koymuş bir inisiyatifiyiz. Dolayısıyla tüm hak mücadeleleri ortaktır. Doğayı, kadını, LGBTİ+'yı katleden kapitalizme karşı antikapitalist mücadeleyi en geniş yelpazeden ortak mücadeleyle büyütmek gerekiyor" dedi. 

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu adına söz alan Koray Türkay, tüm canlıların yaşamının savunmanın öncelikli görev olması gerektiğini dile getirerek, "Eğer İstanbul'dan Akbelen çok uzak gelirse yaşamın yok olması çok yakın gelir. Dolayısıyla bizim için 10 saatlik yol 'su yolu'ydu. Burada günlerdir direnen arkadaşlara ulaşmak bizim için çok kısaydı. İkizköye'ye tüm doğa savunucularını mutlaka dayanışma ziyaretinde bulunmaya davet ediyoruz" dedi. 

'BU DİRENİŞ HEPİMİZİN DİRENİŞİ'

Küresel ısınmanın tüm dünyada yarattığı tahribat sonucu orman yangınlarının ortaya çıktığı bir diğer etkenlerden biri olduğunu söyleyen Türkay, ormanların olmadığı bir dünyada yaşamın da olamayacağını vurguladı. 

Konya Meram'da Kürt aileye dönük gerçekleşen ırkçı katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı dileyen Türkay, "İktidarın ortaya çıkarmış olduğu milletçi, ırkçı iklimin ortaya çıkarmış olduğu bir katliamdır. Bunu yaşam adına dile getirmeyi bir borç biliyoruz. Bu direniş hepimizin direnişi" diye konuştu. 

Öne Çıkanlar