AKP’li Arslan’ın kardeşinin 'FETÖ' dosyası nasıl kapatıldı?

AKP’li Arslan’ın kardeşinin 'FETÖ' dosyası nasıl kapatıldı?
MASAK raporu ve delillere rağmen Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Niagara Vakfı'nın yöneten Ayşe Arslan Çınar’ın dosyası kapatıldı.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü köşesinde "Bu af da neyin nesi?" başlıklı yazısında  AKP’nin kurucularından, partinin eski milletvekili Mehmet İhsan Arslan’ın kızı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘gölge adamı’ olarak bilinen eski danışmanlarından Ankara Milletvekili Mücahit Arslan’ın kardeşi hakkındaki "FETÖ" dosyasının nasıl üstünün örtüldüğünü açıkladı.

Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Niagara Vakfı'nı yöneten Ayşe Arslan Çınar'ın İstanbul'daki soruşturmasındaki bilgilerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ve kapatılan dosyaya konulduğu anlatıldı.

Pehlivan’ın yazısının bir bölümü şöyle:

"…Şimdi duydum ki tam da bu takvimle örtüşen sır bir olay yaşanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda terör soruşturmalarıyla bilinen önemli bir savcı vardı. Dışişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu üzerine kapağını açtığı bir dosya ile ilgileniyordu. Suç duyurusunda özetle Ayşe Arslan Çınar isimli kişinin FETÖ üyesi olduğu ve yurtdışında örgütün kurumunda çalıştığı yazıyordu.

Şüpheli Çınar, Mehmet İhsan Arslan’ın kızı ve Mücahit Arslan’ın kardeşiydi. Eşi Mevlüt Hilmi Çınar ile birlikte ABD’de yaşıyordu.

Orada Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Niagara Vakfı’nı birlikte yönetiyorlardı. Biri başkan, diğeri yardımcısıydı.

Yani, örgütün ABD’deki iki kritik yöneticisiydi.

Gizli de değildi bu. Okuma yazma bilen herhangi birisi sadece internete isimlerini yazsa bile çiftin FETÖ’ye bağlılıklarını görürdü. Mevlüt Hilmi Çınar, Başkan Joe Biden dahil ABD’li siyasetçilerle görüşerek lobi ayağını yürütüyor, Ayşe Arslan Çınar ise akademi ve paneller aracılığıyla örgütün imajını tazeliyordu.

Yani Dışişleri Bakanlığı’nın suç duyurusu haksız sayılmazdı.

Savcı buna rağmen MASAK’tan bir rapor aldı. Söylenen o ki MASAK, Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ’nün kurumlarıyla yüklü miktardaki para trafiğini ortaya koydu.

Gelin görün ki...

Tam soruşturma yürürken...

Şubat 2021’de...

Yani, AKP milletvekili olan ağabey Arslan’ın FETÖ ile müzakere yürüttüğünün iddia edildiği tarihlerde...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yürüten savcıya beklenmedik bir istekte bulundu:

‘Ankara’da Ayşe Arslan Çınar ile ilgili zaten bir soruşturma var. Elindeki tüm dosyayı gönder, sen bırak, onlar devam etsin’

Halbuki, savcı tam da terörizmin finansmanı suçunu belgelediğine inanıyordu. Hatta ABD’ye iletilmek üzere bu suç üzerinden bir iade dosyası oluşturmayı planlıyordu.

‘Benden buraya kadarmış’ dedi. Elindeki delilleri toplayıp Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. 

Lakin...

Bilmediği ve ondan saklanan kritik bir şey vardı.

‘Birleşsin’ diye gönderdiği soruşturma 2019’da kapatılmıştı.

Yani, Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ ile ilişkilerini ortaya koyan deliller aslında açık olmayan bir dosyaya gönderilmişti. Bu yolla üstü örtülüyordu.

Karşımdaki isim tam da bu skandal bilgiyi paylaşırken öfkesini gizleyemiyordu….

En çok da ‘Dava açılmasına gerek yok’ kararındaki şu yalanlara itiraz ediyordu:

‘Şüpheli Ayşe Arslan Çınar’ın FETÖ ile bağlantısını içeren dernek ve sendika üyeliğinin bulunmadığı belirlendi. Şüphelinin FETÖ tepe yönetimi ile de herhangi bir irtibat kaydının bulunmadığı tespit edildi.’

…..Erdoğan’ın nikâh şahidi olduğu Ayşe Arslan Çınar’ın dosyasına bakarsak, Türkiye’nin FETÖ ile mücadeledeki kararlılığı koca bir yalan."

SEDAT PEKER’DEN ARABULUCUK İDDİASI

Sedat Peker, ağustos ayında yaptığı paylaşımların birinde"Son iki buçuk aydır AK Parti Ankara Milletvekili Mücahit Aslan üzerinden ‘FETÖ-AK Parti görüşmeleri’ yapıldığını iddia etmişti. Peker bu arabuluculuk görüşmelerinden sonra ''FETÖ' hakkında kötü söylemin azaldığını" da belirtmişti.

Öne Çıkanlar