AKP’li Arslan itiraf etti: Küçük havalimanları zarar eder

AKP’li Arslan itiraf etti: Küçük havalimanları zarar eder
Ahmet Aslan yap-işlet-devret modeliyle yapılan küçük havalimanlarının zarar ettiğini itiraf ederken, ‘Küçük havalimanlarını yapmazsanız, büyük havalimanlarından gelir elde edemezsiniz’ dedi.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK - TBMM Genel Kurulu’nda İYİ Parti Grubunun kamu-özel iş birliğiyle yapılan yatırımların kamuya verdiği zararın araştırılması için verdiği Meclis araştırması önergesi reddedildi.

Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, yap-işlet-devret olarak bilinen kamu-özel iş birliği projelerinin dünyada da uygulandığını ancak Türkiye’de serbest piyasa, rekabetçi ihale koşulları ve şeffaflık olmadığını söyledi. Sıdalı, "Aynı 5 şirketin sürekli büyük kamu ihalelerini aldığı bu durum, Türkiye için utanç vericidir" dedi.

Bu projeler nedeniyle vatandaşın geçmediği köprünün, otoyolun parasını cebinden ödediğini kaydeden Sıdalı, Osmangazi Köprüsü’nün kamuya yıllık maliyetinin 210 milyon dolar olduğunu söyledi.

HDP’Lİ GAYDALI: GEÇMEYEN PİŞMAN GEÇEN BİN PİŞMAN

Önerge üzerine HDP grubu adına söz alan Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, 83 milyon yurttaşın geçmediği köprüler için borç ödediğini belirtti. Gaydalı, "İktidar ve sermaye iş birliği çerçevesinde hayata geçirilen yap-işlet-devret projeleri geçmeyeni pişman, geçeni de bin pişman ediyor" dedi.

İSTANBUL- İZMİR ULAŞIMI: DAKİKASI BİR LİRA

Gaydalı, şöyle devam etti: "İstanbul'dan arabayla yola çıkan bir kişinin İzmir'e kadar 256 lira ödemesi gerekiyor. Bu fiyat sadece birinci sınıf otomobiller için, yani vatandaşlar 210 dakikalık yolu 256 TL'ye geçecek; dakika başına 1 liradan fazla. İstanbul-İzmir Otoyolu'nu kullanan, geçiş ücretini ödemeyen ya da geciktiren bir kişi fahiş oranlarda 2 hatta 3 katı ceza ödemek durumunda bırakılırken Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nu inşa eden, 2035 yılına kadar işletme hakkı olan şirketlerin 568 milyon TL'lik kullanım bedeli iktidar tarafından 2010'dan bu yana alınmamıştır.

‘BU BÜTÇENİN 83 MİLYON ORTAĞI VAR’

"İktidar, halkı ödemedikleri ücretler için şirketler adına cezalandırırken şirketleri ödemedikleri ücretler için ödüllendirmektedir. ‘Ülkeyi şirket gibi yönetmek gerekli.’ diyenlerin ülkeyi şirketlere teslim etmesinin en aşikâr örneği yap-işlet-devret modelidir. Bir şirketi keyfî olarak ancak yüzde 100 hissesine sahip olduğunuz zaman yönetebilirsiniz yani şahıs şirketi olduğu zaman. Aksi takdirde hissedarlara hesap vermek zorundasınız. Bu bütçenin 83 milyon ortağı var ve hissedarlar paralarının nasıl harcandığını merak ediyor. Bunları ticari sırdır, devlet sırrıdır safsatası altında örtbas edemez, gizleyemezsiniz. Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçen projelerin maliyetleri hakkında bir şeffaflık söz konusu değildir. Çanakkale geçiş projesi için iktidarın en üst düzey yöneticilerinden biri maliyetin 10 milyar dolar, diğeri ise 19 milyar dolar olacağını ifade etmiştir. Bir projenin maliyet hesabında bile yüzde 100'lük veri hatası varsa bunun fizibilitesi nasıl yapılmıştır? Yine, Osmangazi Köprüsü ve Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu işleten OTOYOL AŞ ortaklığına 2020 yılının ilk yarısında geçiş garantisi sağlanmadığı için halkın cebinden 1 milyar 750 milyon liralık ödeme yapıldı.

EKONOMİYİ UÇURMAK MI ÜLKEYİ UÇURUMA SÜRÜKLEMEK Mİ?

"İktidar ekonomiyi uçurmak ile ülkeyi uçuruma sürüklemek arasındaki farkı göremiyor. Bütçeye yük olmayacağı tezi üzerinden tanıtımı yapılan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘Cebimizden beş kuruş çıkmadan yaptık.’ diyerek övündüğü kamu-özel iş birliği projelerinin ülkenin bütçesine, emekçiye, yoksula olağanüstü bir yük getirdiği aşikârdır. Yurttaşlar kullanmadıkları köprülere, tünellere, havalimanlarına milyarlarca lira ödemek zorunda kalıyor."

CHP’Lİ YAVUZYILMAZ: YANDAŞA KÂR, VATANDAŞA YOKSULLUK GARANTİSİ

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise "AK Parti’nin uyguladığı yap-işlet-devret modelinde krediyi veren devlet, garantiyi veren devlet, borçlanan devlet, parayı ödeyen millet ama fahiş kârlarla parayı kazanan yandaş şirketler. AK Parti Hükûmeti, yap-işlet-devret projeleriyle yandaşa kâr, vatandaşa yoksulluk garantisi veriyor." dedi.

Bugüne kadar bir projede bir kez bile araç geçiş garanti sayısının tutturulamadığını söyleyen Yavuzyılmaz, Zafer Havaalanı ve Osmangazi Köprüsü’nden örnekler verdi:

"Zafer Havalimanı 2020 yılının ilk 8 ayı için garanti edilen yolcu sayısı 852 bin ancak bu sürenin içinde uçan yolcu sayısı 7.233, kaynak Devlet Hava Meydanları İşletmesi. Maliyeti 50 milyon avro, kamuya devredileceği 2044 yılına kadar şirketin kasasına girecek olan para 205 milyon avro.

"Sayıştay raporlarına göre yap-işlet-devret modeliyle yapılan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Osmangazi Köprüsü dâhil kamulaştırma kullanım bedeli ilgili görevli şirket tarafın ödenmemiş. Ne kadar? 568 milyon TL. Kamuya devredileceği 2035 yılına kadar bu kullanım bedellerinin toplam tutarı yaklaşık 1,5 milyar TL'ye ulaşacak. Bu tutarla 15 yıl boyunca yani kamuya devir tarihine kadar tüm bayramlarda vatandaşlarımız araçlarıyla Osmangazi Köprüsü'nden ücretsiz geçebilir."

‘ARAÇ GEÇİŞ GARANTİSİ DIŞINDA BORÇ ÜSTLENİM TAAHHÜDÜ VAR’

Yap-işlet-devret modeliyle ilgili kullanılan krediler ve toplam proje maliyetleri arasında da ciddi bir fark olduğunu söyleyen Yavuzyılmaz, "Bu fark itibarıyla dış kredi kullanımına hükûmetin verdiği araç geçiş garantilerinin dışında bir de borç üstlenim taahhüdü var, bu taahhüde göre de rakamlar tutmuyor. Yurt dışındaki kredi kullanılan yerlerden daha yüksek proje maliyeti gösterilmiş, daha yüksek kredi kullanılmış bu da proje maliyetinin üzerinde." diye konuştu.  

AKP’Lİ ARSLAN: MÜDEBBİR BİR TACİR GİBİ DAVRANIYORUZ

AKP Grubu adına söz alan Kars Milletvekili Ahmet Arslan ise yap-işlet-devret modelinin dünyaya "Türk modeli" olarak örnek gösterildiğini söyledi. Arslan, "Dünyanın birçok yerinde Türkiye'deki yükleniciler yapıyor. Hani, Türkiye'de olunca üç-beş kişiye peşkeş deniyor ya peki dünyanın ülkeleri bu kişilere niye yaptırıyor, onlar da mı peşkeş çekiyor? Hayır." diye konuştu.

Arslan, muhalefet milletvekillerinin "Hangisi? İsim ver" ve "Hangi parayla?" sorularına yanıt vermezken, "Evet, ‘Borçlanıyoruz, borç ödüyoruz.’ deniyor. Ya borçlanarak yapacaksınız ya öteleyeceksiniz. Borçlanarak bunların tamamını geçmişteki gibi yaparsanız Türkiye'de iki tane köprü yaparsınız, 81 ile hizmet götüremezsiniz. 81 ilin tamamına hizmet götürmek ve bu hizmetleri ötelememek için anında uygulamanız lazım, AK Parti’nin yaptığı budur. Bunlar katma değer oluşturur, bunlar istihdam oluşturur, bunlar 81 ilin tamamına yatırım anlamına gelir.

"Bugüne kadar 30,5 milyar dolarlık Kamu Özel Ortak İşbirliğiyle yatırım yapılmış. 26 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla oluşmuş, 58 milyar dolarlık üretime etkisi olmuş, insanımızın hayatını kolaylaştırmayı bir kenara bırakıyorum. Gebze-Osmangazi-İzmir otoyolunu hepiniz kullanmışsınızdır, temmuz ayı rakamları, garanti rakamlarının üzerine çıkmıştır bu da zaten öngörülendir. Bugüne kadar 1 milyonun üzerinde istihdam oluşturulmuştur, bu çok kıymetlidir. Zafer Havalimanı örnek gösterildi. Sadece Zafer değil, başka havalimanlarından kaynaklı da ödediğimiz garanti ücreti 133 milyon dolar, ancak buna karşılık 538 milyon dolar garanti üzeri gelir almışız. Biz işimizi bilen, müdebbir bir tacir gibi davranıyoruz, 405 milyon dolar fazladan para almışız. İstanbul Havalimanı dahil sekiz havalimanında yap-işlet-devret süreci bittikten sonra işletme hakkını devretmişiz, kiraya vermişiz kaç lira elde etmişiz? 4,9 milyar dolar. Küçük havalimanları zarar eder, Zafer de dahil ancak küçük havalimanlarını yapmazsanız, büyük havalimanlarından bu gelirleri elde edemezsiniz. Zafer'in maliyeti 52 milyon euro, bugüne kadar devlet işletseydi yaklaşık 40 milyon euro üzerine para koyacaktı. Hâlbuki garanti olarak ödediğimiz yaklaşık 39 milyon euro."

‘79 MİLYON LİRA ZARAR DEMEKTİR’

CHP Milletvekili Turabi Kayan, Arslan’ın verdiği rakamlara itiraz ederek, "39 milyon euro ödedik dediniz bu toplam 80 milyon lira yapar. Bu 79 milyon lira zarar demektir" diye konuştu.

Arslan ise "Bir projeye bakmayın, hepsine bakın" yanıtını verdi.

AKP’Lİ ZENGİN MEHMET CENGİZ’E SAHİP ÇIKTI

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise isim vermeden Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz’in "Milletin a.... koyacağız" sözlerine işaret ederek, "O, 5 müteahhit var ya överek sahip çıktığı, hani milletin ırzına tasallut eden o sahip çıktığınız müteahhitler var ya, milletin ırzına tasallut eden o müteahhidin gerçek müsebbiplerinden bir tanesidir kendisi. Türkiye'de yarın öbür gün bunun hesabı sorulacaksa bu hesabı verecek olanlardan bir tanesidir kendisi. Dolayısıyla, bu yalan rüzgârını kalkıp orada savunması gayet normal ama biliniz ki Türkiye'de siyaseti finanse etmek için kullandığınız bu 5 müteahhit yarın öbür gün bu ortaklığınızı birebir deşifre edecektir." dedi.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise Türkkan’a tepki gösterdi, "Bu nedir yani bu ırz falan? Bu laflar nereden çıkıyor ben anlayamıyorum" ifadelerini kullandı.

Türkkan’ın "O savunduğunuz müteahhit söylüyor" yanıtı üzerine Zengin, "Rica ediyorum, o ifadeyi siz farklı şekilde kullanıyorsunuz" diye konuştu.

Yapılan oylamada İYİ Parti’nin önergesi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Öne Çıkanlar