AKP’li bürokratlar: Aladağ Yurdu mevzuata uygun

AKP’li bürokratlar: Aladağ Yurdu mevzuata uygun
TBMM’de Aladağ yangınını araştırmak için kurulan komisyona bilgi veren Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının, mevzuatı yanlış aktardıkları açığa çıktı.

Rıfat DOĞAN


GÜNCEL - AKP’li bürokratların TBMM Komisyonu’nda Aladağ’da 11 çocuğun yanarak hayatını kaybettiği Süleymancılar Cemaati’ne ait yurdun mevzuata uygun olduğunu savunduğu ortaya çıktı. Bürokratlar komisyona mevzuatı da 'yanlış' aktararak küçük kız çocuklarının yurtta kalmasının mevzuata uygun olduğunu belirtti.

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne ait yurtta 29 Kasım 2016 yılında çıkan yangında 11’i çocuk 1’i görevli toplam 12 kişi hayatını kaybetmiş, 24 kişi yaralanmıştı.

Yurt yangınıyla ilgili açılan davada aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 15 kişinin yargılanmasına devam ediliyor.

AKP’Lİ BÜROKRATLAR SÜLEYMANCILARIN YURDUNU SAVUNDU

Aladağ yangını sonrasında TBMM’de yangını araştırmak için Aladağ Komisyonu kuruldu. Komisyona bilgi veren AKP’li bürokratlar, Süleymancılar’ın yurdunu korumaya kalktı.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu yurdun yasal olduğunu "652 sayılı Kanun’un 13’üncü (b) fıkrasında dernekler ve vakıflar tarafından veyahut da gerçek yahut tüzel kişiler tarafından her sınıf seviyesinde özel öğrenci yurtlarının açılabileceğiyle ilgili bir hükmü 2011 yılında Millî Eğitim Bakanlığı teşkilat kanununa koymuş oldu" sözleriyle savundu.

Şamlıoğlu maddeleri de hatırlamıyor ama Aladağ’daki yurdun yasal olduğunu savunmaya şu sözlerle devam ediyor:

"652 sayılı Kanun’un, Millî Eğitim Temel Kanunu’nun yine 2011 yılında 12’nci ayda yanılmıyorsam veyahut da 11’inci ayda da olabilir 13’üncü maddesinin (b) fıkrasında diyor ki: ‘Her sınıf seviyesinde…’ Hatta öyle bir yetki veriyor ki ‘1’inci sınıftaki çocuğa bile yurt açabilirsin’ diyor; özel yurttan bahsediyorum, devletle ilgili konuşmuyorum. "Açabilirsin" yetkisi veriyor, ‘Yurt açabilirsin’, ‘Pansiyon açabilirsin’, ‘Bunun gibi yerler açabilirsin’, bu yetki duruyor. Bunun dışında, Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne yine, 2011 yılında, o zaman 5+3 olduğu için 6, 7 ve 8’inci sınıftaki çocukların Bakanlar Kurulu kararıyla lise yurtlarında kalabileceğine -yani geçici barınma diyoruz orada- dair karar çıkarılıyor ve şu anda bu mevzuat yürürlükte, devam ediyor yani herhangi kanunsuz bir durum söz konusu değil burada yani mevzuat böyle, mevzuat bilgisi veriyorum şu anda."

Süleymancılara ait yurdun yasal olduğunu savunan Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala da aynı kanun maddesine atıf yaparak şunları söylüyor: "Dernekler ve vakıflar tarafından veyahut da gerçek yahut tüzel kişiler tarafından her sınıf seviyesinde özel öğrenci yurtlarının açılabileceğiyle ilgili bir hükmün 2011 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanununa konulduğu…"

Milli Eğitim bakanlığı bürokratlarına göre Aladağ’da 11 çocuğun yanarak hayatını kaybettiği yurdun açılmasıyla ilgili herhangi bir yasal sorun yok, her şey mevzuata uygun.

BÜROKRATLARIN BAHSETTİĞİ KANUNDA ÖYLE BİR İBARE YOK

Oysa bürokratların savunduğu ve rapora geçen MEB Teşkilat Kanunu’nun 13’üncü maddesinin (b) fıkrasında böyle bir ifade yok. Fıkra tamamen başka bir konudan söz ediyor:

MADDE 13 – (1) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:

a) Bakanlığın ilgili birimleriyle işbirliği içinde, yükseköğretim dışındaki her kademedeki özel öğretim kurumlarının açılmasına izin vermek ve bunları denetlemek.

b) 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunuyla Bakanlığa verilen görevleri yerine getirmek.

"Özel Öğretim Kurumları Kanunu"nun hiçbir yerinde bürokratların bahsettiği "yurt, pansiyon" gibi barınma yerleri geçmiyor. Söz konusu kanunda sadece "özel öğretim kurumları"ndan söz ediliyor.

Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda yer alan maddelerde de bürokratların bahsettiği "her sınıf seviyesinde özel öğrenci yurtlarının açılabileceğiyle ilgili bir hüküm" şeklinde bir ibare de yer almıyor.

Söz konusu kanunun ilgili bentleri yurtlardan değil, okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okulları ile çeşitli kursları, özel öğretim kurslarını, uzaktan öğretim yapan kuruluşları, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, sosyal etkinlik merkezleri ile benzeri özel öğretim kurumlarını, özel okulları, yabancı ve azınlık okullarına ilişkin mevzuattan bahsediyor.

DEVLET YURTLARINDA KALMALARI GEREKİYORDU

Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği tarafından kurulan ve işletilen Özel Aladağ Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu Milli Eğitim Bakanlığı’a bağlı. Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne tabi. Bu yönetmeliğe göre ortaöğrenim ve yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler için, başka bir ifade ile sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılabilir. 6-7-8. sınıflar ancak geçici şekilde barınabilirler, o da devlet yurtlarında.

Söz konusu yurtta 6 yaşındaki Sare Betül Genç, 5'inci sınıf öğrencileri Tuğba Ağdoğdu (10), Bahtınur Baş (10), Cennet Karataş (10), 6'ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek (11), 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir (12), İlknur Maden (12), Sümeyye Yetim (12), 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu (13), Zeliha Avcı (13), Sevim Köylü (13) hayatını kaybetmişti. Yaralanan 16 öğrenci arasında da 5'inci sınıf ve altında okuyan öğrenciler bulunuyordu.

İŞLER: YAŞANANLAR İDARENİN İNSAN HAYATINA BAKIŞINI GÖSTERİYOR

Mağdur ailelerinin davasını takip eden Sosyal Hakları Derneği’nden avukat Evren İşler bürokratların beyanlarıyla ilgili şunları söyledi: "Bütün bu beyanlar, bürokratların idarenin sorumluluğuna, eğitim hakkına ve daha da önemlisi insan hayatına bakış açısını göstermektedir. Bürokratların mantığına göre, kişisel sorumluluktan kurtulmak için TBMM komisyonuna yalan söylemek dahi mubahtır; kişisel sorumlulukları oluşmadığı sürece idarenin anayasa ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirip getirmemesinin, insanların ölmesinin hiçbir önemi yoktur."

Öne Çıkanlar