Siirt'te AKP seçmeni de kayyımlardan ve 'güvenlikçi' politikadan rahatsız

Siirt'te AKP seçmeni de kayyımlardan ve 'güvenlikçi' politikadan rahatsız
Siirt'te kayyım politikasından sadece HDP değil, AKP seçmeni de rahatsız.  İktidarın ‘güvenlikçi’ politikası ve ekonomik kriz de AKP seçmenini kararsızlığa itmiş durumda.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - Seçim turumuzda Şırnak'ın ardından Siirt'teydik. Siirt merkez, Baykan, Eruh ilçeleri ile Veyselkarani, Kayabağlar, Gökçebağ ve Beğendik beldeleri DBP'de. Diğer kentlerde olduğu gibi Siirt'te de belediyeler atanan kayyımlar tarafından yönetiliyor.

2014 yerel seçimlerinde ozamanki adıyla BDP, (DBP) yüzde 49,4'lük bir oranla 30 bin 846, AKP ise yüzde 42'lik bir oranla 26 bin 264 oy aldı. 24 Haziran seçimlerinde ise HDP yüzde 51,07, Cumhur İttifakı ise yüzde 42,49 oy aldı. Millet İttifakı'nın aldığı oy oranı yüzde 5,07. 24 Haziran seçim sonuçlarındaki oranlara göre HDP, mevcut belediyelerini koruduğu gibi Kurtalan ilçe belediyesini yüzde 68'lik bir oranla alarak belediye sayısını artırıyor.

Siirt'te AKP'li seçmen, 'beka' söyleminden ve HDP'ye yönelik sert üsluptan rhatsız olduğunu belirterek, "AK Partiliyim. Bu güne kadar AK Parti dışında başka bir partiye oy vermedim. Ama bu beka meselesi, diğer partilere karşı söylemler beni rahatsız ediyor. Kürtlerle komşuyuz, akrabayız. Kriz var.  Krizi en çok ben hissediyorum. Cumhurbaşkanı mitinglerde konuşuyor ama ekonomik krizi yok sayıyor. Şu anda kararsızım. AK Parti'ye oy verip vermeyeceğimi bilemiyorum" diyor.

KAYYIM BELEDİYE MECLİSLERİNİ DAĞITTI

Siirt, Urfa ve Mardin gibi çok kimlikli bir kent. Kentte önemli ölçüde Arap nüfusu da var. Siirtliler, kayyım politikasına ve AKP'nin HDP'ye yönelik söylemlerine tepkili. Kayyımın yönettiği belediyenin yaptığı icraatlar ise eleştiri konusu. Sadece HDP seçmeni değil, AKP'liler de kayyım politikasına tepkili. Gerekçe ise halk iradesinin yerel yönetime yansımaması.

Kayyımdan önce belediye meclis üyeliği görevi yapan biri, isminin kullanılmaması şartı ile şunları anlattı:

"Bakın ben DBP'liyim. Hakkımda davalar olduğu için rahat konuşamıyorum. Kayyıma sadece biz değil, AKP'liler de tepkili. Çünkü kayyım geldikten sonra belediye meclisini dağıttı. AKP'lileri de uzaklaştırdı. Belediye ihaleleri ile ilgili kararları kayyım, imar müdürü ve muhasebe alıyor. Seçilmişlerin katılımına izin vermiyorlar. Yatırımları bunlar onaylıyor. Onun için AKP'liler de kayyımın gitmesini istiyor."

HDP'YE YÖNELİK SÖYLEMLER SEÇMENİ NETLEŞTİRDİ

Merkezde esnafı dolaşıyoruz. Konuştuğumuz esnaf arasında HDP'li olanlar da var, AKP'li olduğunu söyleyen de. Kentte özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemleri HDP seçmenini netleştirmiş durumda. Konuştuğumuz hemen hemen tüm HDP'liler bu seçimin artık yerel seçim havasından çıktığı konusunda hemfikir. İktidarın tüm politikasını Kürt karşıtlığı üzerine inşa ettiğini belirtiyorlar.

'SANDIKTA CEVAP VERMEMİZ GEREKİYOR'

Bir seçmen, 'Bu yerel seçim, projeler konusunda HDP'den beklentiniz nedir' sorusuna, "Bu kadar Kürtlerin üzerine gelmemiş olsaydı bunları konuşabilirdik. Ama şu an kimse bunu düşünmüyor, düşünemiyoruz. İktidar bu kadar HDP'nin üzerine neden geliyor? Kürt olduğu için. Kürtlerin belediyeleri yönetmesini istemedikleri için. Hepsi birleşmiş. Bizim önce sandıkta cevabı vermemiz gerekiyor. Önce kayyım atanan belediyeleri geri almamız gerekiyor" cevabını veriyor. 

'BUGÜNE KADAR HEP AK PARTİ'YE OY VERDİM, BU SEFER KARARSIZIM'

AKP seçmeni de iktidara tepkili. HDP'ye yönelik söylemler, yaşanan ekonomik kriz ve kirize karşı adım atılmaması tepkilerin başında geliyor. Arap olduğunu söyleyen bir esnaf, yıllardır AKP'ye oy verdiğini belirterek şunları söylüyor:

"Ben AK Partiliyim. Bu güne kadar AK Parti dışında başka bir partiye oy vermedim. Bu 'beka' meselesi, her gün diğer partilere karşı söylemler gerçekten beni rahatsız ediyor. Biz burada Kürtler ile komşuyuz, akrabayız. Bir birimizin yüzüne bakıyoruz. Niye bu kadar sertleşmişler anlamış değilim. Bir de ciddi ekonomik sorunlar yaşıyoruz. Kriz var.  Ben esnafım. Krizi en çok ben hissediyorum. Çalıştırdığım elemanın ücretini bile veremez noktaya geldim. Cumhurbaşkanı mitinglerde konuşuyor, ekonomiden tek kelime bile söz etmiyor. Ekonomik krizi yok sayıyor, kriz olmamış gibi davranıyor. Tamam, sizler rahat olabilirsiniz, farkında olmayabilirsiniz ama halkın sıkıntı yaşadığını bilmelisiniz. Ya kendisi biliyor ama kulak asmıyor, ya da bölge milletvekilleri halkın sıkıntılarını anlatmıyor. Ben şu anda kararsızım. İnanın AK Parti'ye oy verip vermeyeceğimi bilemiyorum. Bir çok arkadaşım oy vermeyip, yakacağını söylüyor. Ülke gerçekten kötü bir noktaya doğru gidiyor. Beka falan değil, ekonomik olarak kötüye gidiyor."

CHP ADAYI: KIRSAL KESİMLER, KÖYLER BASKI ALTINDA

CHP'nin Siirt Belediye Başkan adayı Şakir Sula, özellikle kırsal kesimde, köylerde seçmen üzerinde baskı uygulandığını söyledi. Sandık taşıma uygulamalarının da bu baskı kapsamında hayata geçirilmek istendiğini ifade eden Sula,  iktidarın seçimi kazanmak için tüm yolları denediğini dile getirdi. Bununla yetinmeyen iktidarın en son seçmen kaydını silmeyi denediğini belirten Sula, "Sandıkları güvenlik gerekçesi ile taşıdığını söylüyorlar. Biz neden taşıdıklarını çok iyi biliyoruz. Onlar ne yaparsa yapsın, kararını veren halk gider oyunu kullanır" dedi.

'KAYYIMDAN HERKES RAHATSIZ'

Sula, belediyeyi yöneten kayyım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Gerekirse tekrar kayyım atarız' sözlerine de değindi. Kayyım politikasına karşı olduğunu ifade eden Sula, şunları söyledi:

"Kayımdan herkes rahatsız. Kayyımın yönettiği bir ilde vatandaş nasıl rahat olur, nasıl hizmet alır? Kayımı kabul edersek demokrasiye ihanet etmiş oluruz. 'Kayyım atarız' diye tehdit ediyorlar. Bir kişi herhangi bir örgütle bağlantısı varsa, suçu varsa adaylığı kabul edilmez. Adaylığı kabul ediliyorsa sorun olmamalı. Bu AKP'de de olabilir, CHP de olabilir HDP de olabilir. Fark etmiyor. YSK tarafından kabul edilmişse kayyım tehdidini sürdürmek doğru değil. Kimse kayyım atayamaz."

KENT DIŞINDA KADAR POLİS TAKİBİ

Kentte halk iktidara tepkili. Ekonomik sorunlar, siyasette kullanılan dil, HDP'ye yönelik söylemler tepkilerin başında geliyor. Şırnak'ta olduğu gibi Siirt'te de polis tarafından 'Seçim öncesi herhangi bir provokasyon yaşanmaması için kentte çalışma yapma talebimizi valiliğe bildirilmemiz' gerektiği konusunda uyarılıyoruz. 'Can güvenliği' ve 'provokasyona karşı tedbir' denilerek arkamıza sivil bir polis aracı takılıyor. Kent çıkısında polisin takibi de sona eriyor.

Öne Çıkanlar