AKP’nin resmi görüşü medeni, niyeti vahşi!

Bİ DAKKA

Referandum sürecinde AKP sözcüleri "Hayır" oyu vereceklere ne diyeceklerini bir türlü bilemediler.
Önce, "Hayır, diyen teröristtir, vatan hainidir, FETÖ’cüdür, bölücüdür, darbecidir" diye bir söylem tutturdular.
Baktılar tutmuyor, biraz ağız değiştirip coğrafik bir söylem geliştirdiler:
"Kandil de Hayır diyor,  İmralı da Hayır, Pensilvanya da Hayır diyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım "Hayır diyen teröristtir" iddialarını bir yandan biraz yumuşatırken, bu tezlerinden vazgeçmeden "Evet diyen ne kadar saygınsa, Hayır diyen de o kadar saygındır" demeye başladılar.
Yani bu senteze göre Hayır diyenler saygın bir "terörist", saygın bir "vatan haini", saygın bir "bölücü", saygın bir "darbeci", saygın bir "FETÖ’cü" oluyordu.
Elbette bu AKP’nin "resmi görüşü"ndeki yalpalamalardan kaynaklanıyordu.
Çünkü partinin daha alt kademelerine doğru indikçe AKP’nin "samimi görüşü" daha bir netleşiyor.
Örneğin AKP’nin Gaziantep Düziçi Belediye Başkanı Ökkeş Namlı, Evet kampanyası çerçevesinde düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmayla "Hayır" diyenlere hangi gözle baktığını net biçimde ortaya koydu. AKP’li Namlı’ya göre "Hayır" diyen "Şerefsiz"di ve seçimden sonra işten atılacaktı.
"Ben hayırcıyım, demek, bu ülkenin bugünkü durumu, bize olan iç ve dış saldırılara karşı bunu diyen şerefsizdir, şerefsizdir, şerefsizdir. Oy vermiyorsa, AK Parti’nin ekmeğini yiyorsa, haram zehir zıkkım olsun. Seçimden sonra hiç zannetmeyin ki, hayır diyenleri, ilçe başkanımız burada, milletvekillerimiz burada, sizlerin çoluk çocuğu dururken, onları orada koyarsam namerdim."
Bu kadarla sınırlı kalsa iyi, daha da vahimi var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yani Kadir Topbaş’ın kadrosunda çalışan bir işçi zaten daha önce sosyal medya hesabında "Hayırcıları"; "terörist", "şeytan", "FETÖ’cü", "vatan haini" diye yaftalamış.
Ancak sosyal medya hesabından son yaptığı paylaşım "pes" dedirtti.
"17 Nisan’da savaşı kazanınca bunların karıları ve kızları ganimet olarak Evetçilere helaldir."
Bi dakka… Bi dakka…
Gördünüz değil mi, AKP "resmi görüşünü" daha medeni bir hale getirmeye çalışsa da "samimi görüşünün" ne kadar vahşi olduğunu.