Alaattin Aktaş: 'Dövizinizi satın' denilen vatandaş iyi ki döviz hesabını bozdurmuyor

Alaattin Aktaş: 'Dövizinizi satın' denilen vatandaş iyi ki döviz hesabını bozdurmuyor
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Bu kadar döviz bulunup ödense bile vatandaş bu dövizi satıp TL'ye geçince kur öylesine hızla aşağı giderdi ki tüm dengeler alt üst olurdu' dedi.

ARTI GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "Hani hep "Dövizinizi satın, döviz hesaplarından TL'ye geçin" deniliyor ya, vatandaş iyi ki bu sözü dinleyip döviz hesaplarını bozdurmaya koşmuyor. Vatandaşın topluca döviz hesabını bozdurmak istemesi, hasbelkader 200 km. hıza çıkmış çok eski bir arabanın ani fren yapmasına benzerdi" diye yazdı.

Aktaş'ın bugünkü yazısında yer alan değerlendirmeler şöyle:

"Şöyle düşünün; altınızdaki arabayı çok zorlamış ve hız sınırını fena halde aşmışsınız. Bundan dolayı ceza yemenizin hiç önemi yok artık, o durumdasınız. Kaygılanmanız gereken, bir sorun anında arabayı bir kazaya yol açmadan, savrulup devrilmeden ve yara almadan durdurup durduramayacağınız. O yüzden ayağınızı frene atmaya da korkuyorsunuz ve çok uzun bir mesafede yavaşlayarak durmayı umuyorsunuz.

İşte biz de döviz tevdiat hesaplarında ayağımızı frene atabilme noktasını çoktan geçtik.

Ya kazık bir frende araba savrulursa ne olacak?

Ya döviz hesapları, atılacak bir adım sonrası bir anda çözülmeye başlarsa ne olacak?

Öyle bir duruma gelindi ki, herkesin döviz hesabını kapatmak istemesi halinde (pratikte böyle bir durum yaşanmaz tabii ki ama), bırakın herkese döviz bulunamayacak olmasını, döviz bulunabilse bu sefer başka bir dert başlayacak.   

Bankacılık sisteminde ağustos ortası itibarıyla toplam 260 milyar dolar döviz tevdiat hesabı bulunuyor. Bu tutarın 145 milyar doları yurtiçinde yerleşik gerçek kişilere, yani vatandaşa ait. Kalan 115 milyar dolar da şirketlerin ve yurtdışında yerleşik olanların ve diğer kesimlerin dövizi.

Bankalardaki mevduatın hiçbir zaman tümü çekilmez ve bakiye sıfıra inmez, yaklaşmaz bile. Böyle bir durumda finans sistemi ayakta kalamaz zaten.

YA TAM KARŞILIK BULSAYDI?

Siyasilerin ara ara depreşen bir çağrısı var:

"Döviz tutmayın, TL'ye geçin..."

Bir dolarlık olmak kaydıyla sigarasını dövizle yakan ya da burnunu dolara silen marjinaller her zaman çıkmıştır. Onların bir önemi yok.

Çoğunluk bu çağrılara kulak veriyor mu, o önemli.

Neyse ki vermiyor!

Ya verseydi... Düşünsenize bankalardaki döviz hesabının değil tümü, şöyle dörtte biri bozdurulmak istenseydi. Yani son tutara göre 65 milyar dolar.

Bankalar bu kadar dövizi bulup ödeyemezdi.

Bu kadar döviz bulunup ödense bile bu sefer de vatandaş bu dövizi satıp TL'ye geçince kur öylesine hızla aşağı giderdi ki tüm dengeler alt üst olurdu.

"TL'ye dönün" çağrıları da zaten vatandaşın umursamayacağı bilindiği için böylesine rahat dile getiriliyor. Bu çağrılar karşılık bulsaydı siyasetçilerden bu tür açıklamaları bir daha duyar mıydık acaba...

AMAÇ ÖNCE SABİT TUTMAK

Bu demek değil ki döviz tevdiat hesapları ekonomi için gayet iyidir, hep artmalıdır; tabii ki bunu söylüyor değiliz. Yalnızca bu hesapların mümkün olsa bile öyle çok kısa sürede ve hızla aşağı çekilmesinin doğuracağı sakıncalara dikkat çekmek istiyoruz.

Yapılacak olan bu hesapların artışını durdurmak ve zamana yayarak küçük tutarlarda azalmasını sağlamak. Bunun yolu da en basit ifadeyle TL'ye duyulan güveni artırmaktan geçiyor.

100 LİRALIK MEVDUATIN 56 LİRASI DÖVİZ CİNSİNDEN

2012 sonu, yaklaşık dokuz yıl önce. Bankalardaki her 100 liralık mevduatın 34 lirası döviz cinsinden, 66 lirası ise Türk Lirası cinsindendi.

Bu yılın 20 Ağustos verileri... Artık bankalardaki her 100 liralık mevduatın 56 lirası döviz cinsinden, 44 lirası TL cinsinden.

Dokuz yıla yaklaşan sürede dövizin payı yüzde 34'ten yüzde 56'ya çıkmış, buna karşılık TL'nin payı yüzde 66'dan yüzde 44'e gerilemiş.

Yıl sonlarındaki durumu gösteren tablodaki sayılar çok dikkat çekici. Döviz cinsi mevduatın 2012 sonunda yüzde 34.4 olan payı, 2021'in sonuna yaklaşırken bir yıl hariç (2016) her yıl artış göstermiş.

TERS DOLARİZASYON MU DEDİNİZ!

Türkiye özellikle son bir yıldır ters dolarizasyon sağlamak için uğraş veriyor. Ama görüyoruz ki hiçbir kazanım elde edilememiş.

Tamam, döviz hesapları bu yıl 2020 sonuna göre döviz cinsinden bir miktar azaldı ama payda bir azalma yok, hatta çok az da olsa bir artış dikkat çekiyor.

Bu durumun nedeni açık.

Bir türlü bitmeyen "Faiz indiriminin eli kulağında" türü açıklamaları duyan vatandaş da başlıyor yoruma:

"Demek ki kur artışının da eli kulağında!"

Öne Çıkanlar