Alaattin Aktaş: Geçen yıl pandemi yüzünden çöken ekonomi toparlanıyor, o kadar...

Alaattin Aktaş: Geçen yıl pandemi yüzünden çöken ekonomi toparlanıyor, o kadar...
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Büyümeyi geçen yılla kıyaslamak pek doğru değil. Türkiye bu yıl, üç yıl önceye göre yüzde 7-8 dolayında büyüyebilmiş durumda' dedi.

ARTI GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından dün açıklanan büyüme verilerini değerlendirdiği yazısında, "İkinci çeyrekteki yüzde 21.7'lik büyümenin fazla abartılacak bir yanı yok. Geçen yıl pandemi yüzünden çöken ekonomi, toparlanıyor; o kadar" dedi.

Aktaş, "Büyümeyi geçen yılla kıyaslamak zaten pek doğru değil. Türkiye bu yıl, üç yıl önceye göre yüzde 7-8 dolayında büyüyebilmiş durumda. Üç yılda yüzde 7-8... Nüfus artışı, mülteciler yüzünden pastaya ortak olanların çoğalması... Refah artışı nerede?" diye sordu.

Aktaş'ın yazısında yer alan tespitler şöyle:

"O meşhur masaldaki durumu yaşıyoruz sanki. "Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gidememişiz."

Yılın ikinci çeyreğinde ekonomimiz geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 21.7 büyüdü. Dünyaya gözlerimizi kapatsak ve başka ülkelerin durumunu görmezden gelsek, kendi içimizdeki hesabı da yalnızca 2020'ye göre yaksak bundan ötesi yok dememiz gerekir.

Ama ne kendimizi dünyadan soyutlayabilir ve başka ülkelerin durumunu görmezden gelebiliriz, ne de hesaplamayı yalnızca 2020'ye göre yapabiliriz.

Hem böyle yapmaya kalkışırsak at gözlüğü bile geniş açılı kalır!

TÜM DÜNYA BÜYÜYOR

Geçen yılın ikinci çeyreği pandemiden dolayı tüm ülkeler için tam anlamıyla bir kaos dönemiydi. Söz konusu çeyrekte hemen hemen tüm ülkelerde rekor küçülmeler görüldü. Bu yıl normale dönmek bile çok ciddi boyutta büyüme getirecekti ve nitekim şimdi bu yaşanıyor.

Dolayısıyla diğer ülkeler yerinde sayıyor da yalnızca biz büyüyoruz, gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil.

Geçen yıl küçüldük, bu yıl da büyüyoruz; hepsi o kadar.

Kaldı ki dünkü yazımızda da değindik; sayıların, oranların bir karşılığı olmalı; vatandaşın hayatına dokunan bir karşılığı olmalı. Nedir bu karşılık; büyüme ekonominin gelişmesi olduğuna göre vatandaşın refahı artmalı, yaşam koşulları iyileşmeli. Var mı böyle bir durum?

Ne gezer! İşte TÜİK'in dünkü açıklamasından bir örnek:

"İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 37 iken bu oran 2021 yılında yüzde 32.9 oldu."

Yani işgücü ödemelerinin payındaki azalma TÜİK verilerine de yansımış durumda.

2020 DOĞRU KIYASLAMA YILI DEĞİL

Ekonominin bu yıl ikinci çeyrekte yüzde 20 dolayında büyüyeceğini herkes görüyordu. Hatta büyümenin yüzde 25'e yaklaşacağını bekleyenler de vardı, biz de bu görüşteydik. Dolayısıyla yüzde 21.7'nin sürpriz bir yanı yok.

Aslında birçok veriyi kıyaslamada 2020 doğru bir yıl değil. Çünkü 2020'deki hızlı çöküşler de 2019 ile kıyaslanmayacak boyuttaydı.

Dolayısıyla bu yılki GSYH büyüklüğünü 2020 ile değil, önceki yıllarla kıyaslamakta yarar var.

Bu yıl ikinci çeyrekteki GSYH her ne kadar geçen yıla göre yüzde 21.7 büyümüşse de 2019'a göre büyüme yüzde 9.1, 2018'e göre yüzde 7.4.

2018'den 2021'e, üç yıl ve büyüme yüzde 7.4... Yine aynı yılların ilk yarısına göre hesap yapalım, üç yıldaki büyüme yüzde 8.2...

Yani tam bir çanak eğrisi oluşmuş durumda. 2018'den sonra başlayan ve geçen yıl pandemi yüzünden dip yapan GSYH, bu yıl adeta bir tırmanış gösterdi ve doğal olarak geçen yılın çok üstüne çıktı, 2018'in de bir miktar üstünde gerçekleşti. Ama dikkat edelim 2018'den bu yana olan üç yıllık artış yüzde 7-8 dolayında. Nüfus artışını, mülteciler yüzünden pastayı paylaşanların daha da arttığını dikkate alırsak üç yıl için yüzde 7'ye, 8'e büyüme bile denmez."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar