Almanya: Yeniden evlere girmeye zorlayacak ikinci dalga yıkıcı olur

Almanya: Yeniden evlere girmeye zorlayacak ikinci dalga yıkıcı olur
Hükümetin maske takma zorunluluğunu değerlendiren Alman basını, bu kararı tıpta plesebo etkisine benzetti: İlaçmış gibi verilen etkisiz madde, teselli ilacı.

Alman hükümetinin koronavirüs (Covid-19) ile mücadele önlemlerini gevşetmeye yönelik adımları ve maske takma zorunluluğu Alman gazetelerinin yorum sütunlarının ağırlıklı gündem maddelerini oluşturdu.

Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi, Almanya'da koronavirüs salgınıyla mücadele için yürürlüğe sokulan önlemlerin gevşetilmesi tartışmalarını mercek altına alarak, "Siyaset, virologlar tarafından dikte edilmemeli, bu doğru. Sosyologların, iktisatçıların, psikologların söyledikleri de dikkate alınmalı. Şu anda, enine boyuna yapılan kapsamlı değerlendirme tartışmalarında kulak tırmalayan çıkışlardan kaçınılmalı. Almanlar, olağanüstü önlemler döneminde sergiledikleri eşi benzeri görülmemiş dayanışmayı, tam aksi istikamete kaymadan, önlemlerin gevşetilmesi sürecinde de sergilemeli" yorumunu yaptı.

Gazete Almanya Başbakanı Angela Merkel’i eleştirenleri ‘provaktör’ olmakla suçlarken, şunları yazdı: "Kimi provokatörler Merkel gitmeli söylemlerine başladılar bile: Başbakanın öngörüsünün ‘tamamıyla abartı' olduğu ortaya çıkmış… Oysa alınan önlemler, pek çok ülkenin aksine, büyük bir virüs dalgasının hızının kesilmesini sağladı."

‘MASKE ZORUNLULUĞU TIPTA PLESEBO ETKİSİNE BENZİYOR’

Märkische Oderzeitung gazetesi ise maske takma zorunluğunu irdeledi. "Maske zorunluluğu daha çok Almanya Federal Cumhuriyeti'nin, normalleşme sürecine girmesini kolaylaştıracak görsel bir sembol niteliğini taşıyor. Temel veriler ve bilgilerde hiç bir değişiklik olmamasına rağmen, toplumsal hayatın yeniden canlandırılması başka nasıl gerekçelendirilebilir ki? Çünkü bunun için aslında bir aşı ya da ilaç bulunması gerekirdi" diye soran gazete, maske takmanın tıpta plasebo etkisine benzediğini belirterek, şu yorumu yaptı:
‘HEPİMİZ ASLINDA ÇOK DA İŞE YARAMAYACAK MASKELERİ TAKMAYA HAZIRIZ’

"En azından yeterli sayıda test ve enfeksiyon zincirini tanımlayacak bir uygulama. Hiç biri yok. Ancak siyasetçiler, hayatın bir şekilde devam etmesi gerektiği gerçeğinden kaçamıyor. Bu nedenle hepimiz aslında çok da işe yaramayacak olan maskeleri takmaya hazırız. Tıpta buna plasebo, yani ilaçmış gibi verilen etkisiz madde, teselli ilacı deniyor. Ama hiç olmazsa maskelerin zararı yok."

‘BAŞKARINI KORUMA GÜDÜSÜ DAYANIŞMAYI GETİRİYOR’

Badische Zeitung da maske zorunluluğunu dayanışma belirtisi olarak değerlendirerek şu yorumu yaptı:

"Ağız ve burnu kapatmanın koruyucu işlevselliği konusundaki şüpheler sürüyor. Ama görünen o ki salgının önlenmesine sadece dolaylı katkı sağlayabilecek olsa da bu kabul görüyor. Başkalarını koruma iradesi, dayanışma sergilenmesini beraberinde getiriyor, ideal durumda da herkesin korunmasını sağlayacak. Umut edilen bu. "

‘BİZİ YENİDEN EVLERE GİRMEYE ZORLAYACAK İKİNCİ DALGA YIKICI OLUR’

Darmstädter Echo gazetesi ise Bavyera Eyaleti Yüksek İdare Mahkemesi'nin, koronavirüs salgını nedeniyle büyük mağazaların açılmasına izin verilmemesini anayasaya aykırı bulması ile ilgili kararını mercek altına aldı. Siyasetin, salgın ile mücadelede bugüne kadar ortaya koyduğu şeffaflığı tehlikeye sokmamaya büyük önem vermesi gerektiğine, bu bağlamda hakimlere de görev düştüğü ifade edilen yorumda şöyle denildi:

"Ekonomi, büyük bir şans sayesinde ilk korona dalgasını atlatabilecek. Oysa bizleri yeniden evlere girmeye zorlayacak ikinci bir dalga yıkıcı olur." (DW Türkçe)


Manşet foto: FAZ

Öne Çıkanlar