'Amerika İncirlik Üssü’nü derhal boşaltmalı ve Yunanistan’a taşımalı'
Muhafazakar Hristiyan haber dergisi wng’de Türkiye’nin giderek İslamlaşacağı ve Batı ile ilişkilerinin daha da bozulacağını savunan bir makale yayınlandı. Robert Nicholson imzalı yazıda, Amerika’nın hızla İncirlik’i boşaltması, askerlerini çekmesi ve ağırlığı Girit’teki Souda Üssü’ne vermesi fikri savunuldu:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, komşuları pahasına yeni bir Türk imparatorluğu kurmaya, Suriye mülteci krizini Yunanistan'ı tehdit etmek için silah olarak kullanmaya ve Azerbaycan'ın küçük Hıristiyan ülkesi Ermenistan'a karşı saldırganlığını desteklemeye çalışırken, Amerika'nın Yakın Doğu'daki en eski müttefiklerinden biri olarak giderek daha tehlikeli hale geldi.
Ve bunların hepsi çok yakın bir zaman içerisinde gerçekleşti. Türkiye'nin artan saldırganlığına karşı tepkimiz ölçülü ancak cesur, nüanslı ama proaktif olmalı. İlk önlem işler daha kötüye gitmeden ABD birliklerinin ülkeden tahliyesi olabilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin geçen yüzyılın büyük bölümünde güvenilir bir laik demokrasi olduğu, kuzeyde Rusya'ya ve güney ve doğuda istikrarsız Arap ve Fars rejimlerine karşı stratejik bir siper olarak NATO misyonuna sadakatle hizmet ettiği inkar edilemez. Havari Pavlus'un memleketi Tarsus'a birkaç mil uzaklıkta bulunan İncirlik'teki ABD hava üssü, neredeyse 70 yıldır Avrasya'nın jeopolitik eksenini koruyor.
Bu nedenle, Amerikan başkanları, Türkiye'nin daha dengesiz davranışlarıyla, pek de demokratik olmayan demokrasisiyle karşılaştıklarında tipik bir biçimde başka yöne bakıyorlar: Yunanlılara, Ermenilere, Süryanilere ve Kürtlere karşı saldırganlığı; devam eden Kıbrıs işgali; içeride din özgürlüğünü bastırılması; yurtdışındaki İslamcı gruplara açıkça destek vermesi ve giderek artan Batı karşıtı sözleri ve eylemleri bu davranışlarının başında geliyor.
Bu tablo, mevcut rejim de dahil olmak üzere Türk rejimlerinin geçen bir buçuk yüzyılda Hristiyanlara tüm Arap ve Fars devletlerinin toplamından daha fazla zarar vermiş olabileceği gerçeğini kapsamıyor bile.
'ERDOĞAN ESKİ OSMANLI TOPRAKLARINDA SAVAŞLAR BAŞLATTI'
Soğuk Savaş'tan bu yana işler değişti. Türkiye düşman olmasa da dost da değildir. Erdoğan, 2022'de imparatorluğun çöküşünün yüzüncü yılı yaklaşırken, ülkesini Batı yanlısı köklerinden uzaklaştırdı ve eski Osmanlı topraklarında savaşlar başlattı. Amacı, ülkesine prestij sağlamak ve zenginleştirmek.
Son dönemde Erdoğan'ın halk desteği, ekonomik bir çöküşün ortasında hızla düştü. Fetih açlığı, Türkiye'nin kırılgan siyasi ortamıyla birleştiğinde (hepsi 2023'te ulusal seçimlere doğru ilerliyor) bir felaket reçetesi, bu yüzden ABD çok geç olmadan harekete geçmeli.
Güçlü bir ABD-Türkiye ilişkisi için en iyi argümanlardan biri, Türkiye'yi daha da muhafazakar bir İslami politikadan uzak tutmasıdır. Ancak bu değişim zaten 20 yıldır gerçekleşiyor.
Bu arada bölge, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır gibi Doğu Akdeniz ülkeleri ile Körfez İşbirliği Konseyi ve Abraham Anlaşmalarındaki Arap devletleri arasında yeni ittifaklarla kutsandı. Çoğunluğu Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman olan ülkeler arasındaki bu artan işbirliği, ABD'nin Türkiye'nin kötü davranışlarına müsamaha göstermeye devam etmesini gereksiz kılıyor.
ABD güçlerini Türk topraklarından tahliye etmek, Akdeniz'i Yakın Doğu'ya bağlayan yeni dostlukları ikiye katlamak ve yaklaşan krizleri yönlendirmemize yardımcı olabilecek ahlaki ve politik kırmızı çizgiler çizmek daha iyi bir politika olabilir.
Bu politikanın merkezindeki İncirlik üssünü boşaltmak, Biden yönetiminin Türkiye'ye karşı daha sert çizgisiyle tutarlı olacak ve üs Yunanistan'ın Souda Körfezi'ne taşınırsa, yeni Akdeniz-Yakın Doğu ittifaklarına daha fazla ağırlık verilecektir.
American Enterprise Institute'da kıdemli bir araştırmacı olan Michael Rubin, İncirlik'in kapatılmasının diğer nedenlerinin altı çizmeninin yanı sıra Amerika'nın bölgedeki konumunu gerçekten iyileştireceği konusunda ikna edici bir açıklama da yapıyor. Her halükarda, Afganistan'dan bu yılki sorunlu çıkış, Amerika'nın İslam dünyasındaki askeri varlığını yeniden değerlendirmek için iyi bir fırsat sunuyor.
Türkiye'den çekilmek hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından memnuniyetle karşılanacağı için üssü taşımanın iç siyasi yararları da olabilir. İki partiden Kongre üyeleri, Ermeni-Yunan-Asur soykırımını tanıyan ve Türkiye'nin Rus S-400 hava savunma sistemleri alması nedeniyle Amerikan F-35 ve F-16 savaş uçaklarını satın almasını engelleyen son yasa tasarılarına ezici bir destek verdi.
Küçük Asya'da işler daha iyiye gitmeden önce daha da kötüleşecek. Türkiye'yi olduğundan daha büyük bir düşman yapmak için hiçbir nedenimiz yok. Türklerin daha dindar bir toplum ve siyaset vizyonuna doğru ilerlemesini de engelleyemeyiz. Yapabileceğimiz şey, kendimizi ve müttefiklerimizi, önümüzdeki yıllarda kesinlikle yoğunlaşacak olan gereksiz diplomatik çıkmazlardan mümkün olduğunca korumaktır.
