Emekli amiraller ifade verdi: Kelimeler cımbızla çekildi

Emekli amiraller ifade verdi: Kelimeler cımbızla çekildi
‘Montrö bildirisi’ olarak bilinen açıklamada imzası bulunan emekli amirallerden bazıları, Çağlayan Adliyesi'nden ifade verdi.

Montrö Sözleşmesi ve ‘cüppeli takkeli komutan’la ilgili ortak açıklama yayınlamış; yayınlanan bildiri, hükümet tarafından ‘darbe hevesi’ diye nitelendirilmiş, soruşturma başlatılmıştı. Amirallere ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

AA’nın haberine göre bazı amiraller, Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında İstanbul’daki Çağlayan adliyesinde talimatla ifade verdi.

Eski Deniz Kuvvetleri komutanları emekli oramiraller Eşref Uğur Yiğit ve Emin Murat Bilgel, emekli tümamiral Aydın Canel ve emekli tuğamiraller Kadir Nazif Özdağdeviren, Cemil Turgut Tufan, Serdar Dülger, İskender Yıldırım, Ahmet Aksoy ve Alaettin Sevim ara duruşmada savunma yaptı.

'KÖTÜ NİYETLİ BİR KARALAMA KAMPANYASI'

Emekli oramiral Eşref Uğur Yiğit, metnin kamu menfaati saikiyle, ifade hürriyeti çerçevesinde hazırlanan bir düşünce açıklaması olduğunu belirterek yargılama konusu duyurunun herhangi bir suç unsuru içermediğini söyledi.

Yiğit, metinde anayasal hak olarak ifade hürriyetinin kullanıldığını belirterek "Duyuru, maalesef kötü niyetli bir karalama kampanyası ve organize yürütülen bir algı operasyonu sonucunda yargılama konusu haline getirilmiştir" dedi.

Yargılamanın onur kırıcı ve itibar zedeleyici olduğunu kaydeden Yiğit, şöyle devam etti:

'KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ MEVCUTTUR'

"Kamuoyu açıklamasında eleştirdiğimiz Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması fikri, Türkiye’nin İstanbul-Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açabilirdi. Bizler de konunun uzmanı olan ve ülkesine karşı sorumluluk taşıyan yurttaşlar olarak buna dikkat çektik. Önemi itibarıyla bir milli güvenlik ve uluslararası güvenlik meselesi olan söz konusu sözleşmenin uzun yıllar uygulayıcısı olan biz emekli amirallerin bu hususta kamuoyunu bilgilendirme yükümlülüğü mevcuttur."

Yiğit, Deniz Kuvvetleri komutanı olarak görev yaptığı 2009-2011 yıllarında tasfiye edilmesi noktasında ciddi girişimlerde ve mücadelede bulunduğu ‘FETÖ’ yapılanması nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde birçok kişinin mağdur olduğunu anlattı.

'MESLEKİ SORUMLULUĞUMUZ'

Duyurunun yayımlanmasından önceki tarihlerde muvazzaf bir amiralin resmi makam aracıyla tarikat evine giderek üniforması üzerindeyken sarıklı ve cübbeli fotoğraflarının basında yer aldığını belirten Yiğit, şunları kaydetti: "Bu, askeri hiyerarşi ve disipline açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi üniformanın bu şekilde kullanılması laik, sosyal bir hukuk devletinde de hoş görülecek bir keyfiyet değildir. Bu nedenle tarafımızca eleştirilmiş ve kamuoyuyla söz konusu duyuru paylaşılmıştır. Kamuoyu menfaatini öngören ve mesleki sorumluluğumuzu yansıtan ilgili duyuruda herhangi bir şiddet söylemi, suç unsuru veya iddia edilenin aksine iktidar aleyhine kalkışmaya teşebbüs olarak yorumlanabilecek bir ifade de mevcut değildir."

Suçlamaları kabul etmeyen Yiğit, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını, duruşmalardan vareste tutulmasını ve beraatına karar verilmesini istedi.

'KELİMELER CIMBIZLA ÇEKİLDİ'

Eski Deniz Kuvvetleri komutanı emekli oramiral Emin Murat Bilgel, duyurunun tek amacının kamuoyunu bilgilendirmek ve mesleki sorumluluklarını yerine getirmek olduğunu söyledi.

Bilgel şöyle devam etti: "Ne yazık ki huzurdaki yargılamaya konu edilen metinden kasten cımbızla çekilen kelimeler kullanılmak suretiyle mesnetsiz ve hukuki altyapısı bulunmayan bir suç yaratılmaya çalışılmıştır. Bu algı operasyonları ve karalama kampanyalarıyla şahsım ve meslektaşlarım hedef gösterilmiş, mesleki itibarımız zedelenmeye çalışılmıştır."

'MONTRÖ, TÜRKİYE'NİN TAPU SENEDİ NİTELİĞİNDEDİR'

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Montrö Sözleşmesi’nin birinci derecede uygulayıcısı olan kurumlardan olduğunu belirten Bilgel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sözleşme Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi niteliğindedir. Milli güvenlik ve uluslararası güvenlik noktasında da kilit rol oynayan sözleşmenin tartışmaya açılması dahi Türkiye başta olmak üzere uluslararası toplumda geri dönülemez sonuçlara sebebiyet verecektir. Bu sonuçlar söz konusu sözleşmenin uzun yıllar uygulayıcısı olan biz emekli amiraller tarafından öngörülerek tamamen mesleki sorumluluk düsturuyla kamuoyu bilgilendirilmek istenmiştir."

Bilgel, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını, duruşmalardan vareste tutulmasını ve beraatine karar verilmesini talep etti.

 

Öne Çıkanlar