Ankara Adalet Sarayı koridorlarında Gezi protestosu

Ankara Adalet Sarayı koridorlarında Gezi protestosu
Bir araya gelen onlarca avukat Gezi Davası’nda verilen kararı protesto ediyor.

Seda TAŞKIN 


+GERÇEK- Silivri Cezaevi’nde 1637 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala dahil Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlananların yargılandığı davada ceza yağdı. Mahkeme heyeti Kavala’ya ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet cezası verirken, tutuksuz sanıklar Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi 18’er yıl hapis cezası aldı. Kararın ardından birçok kentte verilen karara tepkiler büyüyor. Ankara Adliyesi’nde bir araya gelen onlarca avukat verilen kararı slogan ve alkışlarla protesto ediyor. 

‘HUKUKLA BAĞDAŞMAYAN BİR KARAR’

Adliye salonunda gerçekleştirilen protestonun ardından, Ankara Barosu’na bağlı avukatlar Ankara Adliye Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Avukatlar adına açıklamayı Ankara Barosu Başkanı Eren Turan okudu. Gezi eylemlerinin ülkede ifade hürriyetinin en yalın ve doğrudan kullanıldığı dönem olarak tarihte yerini aldığını söyleyen Turan, "Bu eylemlere ilişkin yapılan yargılama ve neticesinde dün verilen karar toplumun vicdanında kabul görmeyen hukukla ve adaletle bağdaşmayan bir karardır. Maalesef hukuk devleti olma vasfını günbegün kaybetmekteyiz. Siyasi mülahazalar yargı eliyle hüküm haline getirilmekte, yargı günlük siyasi politikaya alet edilmektedir. Bu durum kabul edilebilir değildir" dedi.  

Turan konuşmasına şöyle devam etti: 

"Anayasal hakkın kullanımından ibaret olan eylemin anayasal bir suç olarak vasıflandırılması suretiyle, anayasal hakkını kullanan bireylerin sanık sandalyesine oturtulması ve toplumun adalet duygusuna meydan okurcasına mahkum edilmesi; kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı ve yargının bağımsız olduğu bir hukuk devletinde mümkün değildir." 

‘TOPLUMUN VİCDANINDA MAHKUMİYETTİR’

Temel hak ve özgürlükleri kullanan vatandaşların sanık sandalyesine oturtulmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Turan, "Verilen kararla toplumun vicdanında kabul görmemiş ve vatandaşlarımızın hukuka olan inancı bir kez daha ağır bir yara almıştır. Yargılamanın her aşaması ve sonunda verilen karar hukuk tarihimize sürülmüş kara lekedir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bu lekeyi elbette silecektir; ancak bu lekeyi sürenlerin toplum vicdanındaki mahkumiyeti ve tarihin karanlık sayfalarındaki yeri baki kalacaktır" dedi. Turan sözlerini şöyle sonlandırdı: 

"Cumhuriyetimizin ihtiyacı olan; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve cezalandırılma tehdidi altında olmadığı demokratik bir hukuk devletinde yetişecek ve varlığını sürdürecektir."

Öne Çıkanlar