Gar Katliamı davasında ilk gün sona erdi

Gar Katliamı davasında ilk gün sona erdi
HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, duruşmada yaptığı konuşmada mahkeme heyetine, katliam sonrası iktidar milletvekillerinin 'AKP'nin oyları arttı' açıklamalarını hatırlattı.

IŞİD'in gerçekleştirdiği 10 Ekim Ankara Katliamı'nın davasının 51’inci duruşması Sincan Cezaevi İnfaz Kurumu’nda OHAL uygulamalarını andıran koşullarla başladı.

Karar duruşması olması beklenen dava öncesi Sincan Cezaevi İnfaz Kurumu polis ablukasına alındı. Geçtiğimiz duruşmada avukatların tüm itirazlarına rağmen mütalaa verilmişti.

İhmali olan kamu görevlilerinin yargılanmadığı davada, duruşma ‘güvenlik’ gerekçesiyle Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na alınmıştı. 

Türkiye’nin birçok yerinden sabah saatlerinde duruşma salonuna gelen aileler ve 10 Ekim mitingi çağrıcıları olan sendikalar ve meslek örgütleri olmak üzere siyasi partiler de duruşma salonunda yerini aldı.

Sincan Cezaevi İnfaz Kurumu önünü abluka altına alan güvenlik güçleri, davaya gelenleri 3 farklı arama noktasından geçirerek duruşma salonuna aldı.


Milletvekilleri, parti ve sendika temsilcileri de mahkeme salonunda yerini aldı

Salonda avukatlar, milletvekilleri, aileler, basın mensupları ayrı ayrı yerlere oturtuldu. Salon içinde ise, jandarma ve polis yoğunluk güvenlik önlemleri aldı. 

Çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet polisinin bulunduğu duruşma salonu önünde katliamda yaşamını yitiren Cemal Avşar’ın kızı Ayşegül Avşar 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle duruşma salonuna alınmadı.

CHP'Lİ ÖZEL: DAVUTOĞLU DURUŞMADA DİNLENSİN

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP’li milletvekilleri aranın ardından duruşma salonu önünde açıklama yaptı. Özel, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun duruşmaya getirilerek dinlenilmesi gerektiğini ifade ederek, "Duruşma salonunda katliam yapanlar için bir koridor açmışlar. Koridordan geçip katliam yapanlar; o gün 103 canımızı aldılar. O koridordan geçmelerine yardımcı olanlar burada yargılanıyor ama o koridoru açanlar yargılanmıyor. Unutmayalım 7 Haziran'da seçim sonuçları ortaya çıktığında sarayın başdanışmanı demişti ki ‘millet kaosu seçti’ biz onun ne dediğini çok iyi biliyoruz. Suruç’la başlayan Gar katliamı ile devam eden ve çok sayıda sivil  halkı hedef  alan saldırılar ile anladık. Dönemin başbakanı da (Ahmet Davutoğlu) ‘ölçüyoruz  bu patlamalar zarar vermiyor hatta oyumuz yükseliyor’ demişti. Şunu hatırlatalım dönemin başbakanının bugün dokunulmazlığı da yoktur herhangi bir görevi de yoktur. Ve kendisinin bu mahkemeye çağırılıp, o dönemde milletin kaosu seçtiğinden neyi anladığını, daha sonra bombalar patladıktan sonra neyi ölçtürdüğünü ve bunun 1 Kasım'a giden süreçte neye hizmet ettiğini halk önünde ve bu mağdur aileler önünde anlatması gerekiyor. Bunlar konuşulmadan adalet yerine oturtuldu denilmez" dedi.

İLGİLİ HABER: DİYARBAKIR'DAN ANKARA KATLİAMI AÇIKLAMASI

CANLI BLOK

10 Ekim Ankara Katliamı Davası'nın karar duruşmasında mahkeme salonunda dakika dakika yaşananlar:

11:00

09.30'da başlaması gereken duruşma, cezaevi koşulları dolayısıyla uzun süre başlayamadı. Başkan, heyet ve savcı duruşma salonuna gecikmeli girmesinin ardından Dışarıda bekleyenlerin de içeri girmesiyle duruşma başladı.

Avukat Murat Kemal Gündüz, duruşmanın Sincan Cezaevi Kampüsüne alınmasına ilişkin, "Duruşma resmen şehirden kaçırıldı. Adeta sanal bir yargılama yapılıyormuş havası var. Bu durumu kınıyoruz" diyerek beyanlarda bulundu.

Mahkeme Başkanı, dava dosyasına sanık ve mağdur avukatlarının gönderdiği dilekçeleri okuduktan sonra savcı da daha önce verdiği mütalaasını tekrarladı ve bu mütalaa doğrultusunda karar verilmesini istedi.

11:30

 7 Kasım 2016'dan beri bu katliamı her yönüyle anlatmaya çalıştıklarını belirten Avukat İlke Işık, "Hayatını kaybetmiş 103 insanımızın yakınları şu anda buradalar. 2 yıldır bu davanın peşindeler, bugün esas hakkında mütalaa aşamasında olduğumuz için onların da söylemek istedikleri var" beyanının ardından Mahkeme Heyeti ismi belirlenen müştekilerin dinlenilmesini kabul etti.

'OĞLUMU ARARKEN ÜSTÜME GAZ BOMBASI ATILDI'

Katliamda yakınlarını kaybedenlerden Zöhre Çelik söz aldı. "Ben oğlumu ararken üstümüze gaz bombası atıldı. Oğlumun gaz bombalarından nefesi daraldı da orada öldü" sözleriyle katliam günü yaşananları hatırlatan Zöhre Çelik konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim çocuklarımızın üstüne gaz bombası atanlar, onları hastahaneye yetiştirmeyenler, bu katliama göz yuman yetkililer neden yargılanmıyor. Biz bu duruşma salonuna gelirken kaç aramadan geçtik, keşke miting günü de bu kadar arama yapılsaydı."

12:00

Katliamda hayatını kaybeden Uygar Coşkun'un annesi Emel Coşgun, mahkeme hayatine "Ben meslektaşınız Avukat Uygar Coşgun'un annesiyim. Bir meslektaşınızın da katledildiği gerçeğini hatırlayarak bir karar vermenizi istiyorum" diye seslendi.

'KATLİAMIN YOLUNU AÇANLAR YARGILANMAZSA YİNE BU SUÇU İŞLEYECEKLER'

Mahkeme salonuna girerken kullandığı ilaçlara el konulduğunu söyleyen hayatını kaybedenlerin yakınlarından Ayşegül Duman, "Ben buraya Artvin Şavşat'tın bir köyünden yüzde 45 engelli geldim. Fizan'a da götürseniz gelirim. Bu katliamdan 8 ay sonra psikolojik tedavi ve ilaç kullanmaya başladım. Bugün içeri girerken duruşma salonuna ilaçlarımı almadılar. Bu sanıklar zaten ceza alacaklar da bizim derdimiz sadece bunlar değil. Göz göre göre, yetkililerin bilgisi dahilinde yaşandı bu katliam. Bu katliamın yolunu açanlar yargılanmazlarsa yarın yine bu suçu işleyecekler ve masumlar ölecek. Bunun vebalini almaya hazır mısınız? Bu piyonların arkasındaki gerçek suçluların, yitirdiğim arkadaşlarım adına yargılanmasını istiyorum" dedi.

12:10

3 yıldır Ankara'da neredeyse tedavi için gitmediği hastahane kalmadığını belirten Amet Andiç, "Benim oğlum inşaat mühendisiydi, Diyarbakır'dan çocuklar ölmesin savaş olmasın diye mitinge katılmıştı. Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamlarında hep aynı isimler var ama hiçbir şey yapılmıyor. Sorumluluğu olan yetkililerin yargılanmasının önüne geçiliyor" dedi.

'YILLAR SONRA BU HEYETTEN 'KANDIRILDIK' AÇIKLAMASI DUYMAK İSTEMİYORUZ'

12:30

Katliamda yaralanan ve arkadaşlarını yitiren Muhammet Kılıç olay anını anlatırkan , "Allahuekber sesiyle patlayan bombayla yerlere dağıldık. 16 arkadaşımı kaybettim. Bizim vergilerimizle maaşlarını alan polis bizi korumadı, polis bize gülüyor. Yıllar sonra bu heyetten kandırıldık açıklaması duymak istemiyoruz. Görevini yapmayan sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Asıl suçlu bunlardır. Elinizde bir sürü istihbarat raporları var, neden apar topar bu davayı bitirmek istiyorsunuz. Artık adalet iktidarın özel mülküdür" ifadelerini kullandı.

'BU ÜLKENİN MAHKEMESİ GAR KATLİAMI DİYEMİYOR'

Mahkeme salonunun dışındaki polis ablukasına dikkat çeken Özcan Yaman, "Olay günü alanda tam bunun tersi vardı. Ankara katliamı deyince aklıma şu söz geliyor. Bir polis amiri polislere ‘Ne derlerse desinler, bugün onların acıları var’ demişti. Evet bu doğru. Bu ülkenin mahkemesi Gar Katliamı diyemiyor, ‘Ankara olayı’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük saldırısı diyorsunuz, dosyalarda ‘olay’ diyorsunuz. Bu dava sonucu itibariyle örnek dava olacak. Ya adaletin yerini bulduğu ya da ileride konjonktür değiştiğinde yeniden açılacak bir dava olacak demiştim. Mahkeme ilk başladığında, iddianame ilk okunduğunda avukatlarımız ‘1 yıllık gizlilikten bu mu çıkar’ dedi. Dosyaya yeni belgeler soktu. Dosya yeniden açılmalı, baştan sona deliller yeniden toplanmalı. Devlete uzanan diye bir şey var. Antep Emniyeti'ne adamlar bıçakla girip çıkıyormuş. Çağırın o emniyet görevlilerini, neden böyle oldu diye soralım. Neden sorumluluğu olan bir tane yetkili çıkmıyor. Avrupa’da en ufak olayda adamlar istifa ediyor. Siz davayı kapatmayı düşünüyorsanız bu dava yeniden açılır hakim bey. Durumu vicdanınıza bırakarak, yeniden düşünmenizi istiyorum"dedi.

13:00

'AKP’DEN VE ERDOĞAN'DAN ŞİKAYETÇİYİM' DİYİNCE MAHKEME BAŞKANI ARA VERDİ

Mahkeme heyetinden söz alan, katliamda yakınını kaybeden bir kişi, "Eli kanlı silahlı terör örgütü AKP’den ve elebaşı faşist diktatör Recep Tayyip Erdoğan’dan şikayetçiyim" deyince mahkeme başkanı mikrofonu kapattırdı. Bu konuşma sonrası mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

'ACABA BU KATLİAM TEK BAŞINA IŞİD EYLEMİ MİDİR?'

14:40

Aranın ardından söz alan Avukat Tonguç Cankurt,  IŞİD soruşturmalarının farklı illerde sonuçsuz kalmasının nedenin iktidarın ceza yargılaması politikasının bir sonucu olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Tonguç mahkeme heyetine "Acaba bu katliam tek başına IŞİD eylemi midir? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında söylenen sözlerle alakalı olabilir mi bu eylem?" diye sordu.

'TÜRKİYE'NİN DÜNYADA ADI 'CİHATÇI OTOBANI' OLARAK GEÇİYOR'

14:47

"Siyasal iktidar bu çetelere politikaları gereği terör örgütü diyemedi" diyen avukat Kazım Bayraktar, "Türkiye'nin adı dünyada cihatçı otobanı olarak anılmaya başlandı. Bu cihatçıların binlerce üyesi TR sınırından Suriye'ye geçti.

16:00

'103 İNSAN NASIL ÖLDÜ BİZ BUNUN CEVABINI İSTİYORUZ'

Duruşmada söz alan avukat İlke Işık, Dosyanın eksik olduğunu mehkeme heyetinin de bildiğini belirterek, "Hücre evinde depolarda görüntüleri olanlar eksik, neden eksik bırakıyoruz, neden bu sanıklarla birlikte yargılanması gereken kişiler varken bunları dosyaya eklemiyoruz? Bizim bu dosya yıllarca sürsün diye bir derdimiz yok. Adalete ulaşmak istiyoruz ancak bu kadar eksik varken acelece dosyanın bitirilmek istenmesini anlamıyoruz. Ülkenin her yanından buraya duruşma için gelen insanların sanıklar tutuklu diye sevinmesini mi bekliyorsunuz, tutukluluk devam kararı verilince tebrik mi bekliyorsunuz" dedi.

Bazı sanıkların dijital materyallerinin halen Antep’te olduğunu söyleyen Işık, "Gerçek araştırma yapılsa bu sanıklar kimlerle konuşmuş ciddi bilgilere verebilecek veriler var aslında. Sanıkların bir birleriyle ilişkisi bizim yapığımız çalışmalar sonucu ortaya çıktı. Sizin verdiğiniz bilirkişi raporunda bunlar yoktu. Devlet görevlileri ve kamu görevlileri dışındaki mesele de eksik. Usulü eksikleri tamamlamak gibi bir yaklaşım içerisinde değilsiniz" dedi.

Savcının verdiği mütalaayı eleştirerek, sanıklar hakkında çok ceza istendi izlenimi yaratılmaya çalışıldığını da belirten Işık, Hrant Dink davası dosyasını hatırlattı:

"Geçen duruşmada Hrant dosyasına bakan başkan ‘Peki bu adam nasıl öldü demiş. Sayın başkan 103 tane insan nasıl öldü. Biz bu sorunun cevabını istiyoruz. Gerçekten bu sorunun cevabını er ya da geç bulacağız."

16:50

DURUŞMADAN ÇIKARILAN KATLİAM MAĞDURU AVUKATLARIN BASKISIYLA YENİDEN DURUŞMA SALONUNA ALINDI

Babasını katliamda yitiren Çağlayan Bozacı'nın beyanlarını gerekçe gösteren mahkeme heyeti Bozacı'yı duruşma salonuna alınmamasına karar verdi. Karara karşı avukatların yoğun baskısı üzerine Çağlayan Bozacının duruşma salonuna yeniden alınmasına karar verildi.

Yaşanan olayın ardından mahlekeme heyeti duruşmaya yeniden ara verdi.

'BURADAN ADALET ÇIKMAZSA BİLE BU İNANÇLA ADALETİ MUTLAKA SAĞLAYACAĞIZ'

18:00

Verilen aranın ardından duruşma, Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına Batman Milletvekili ve MYK üyesi Ayşe Acar Başaran'ın beyanıyla başladı. HDP'nin dava dosyasının hem mağduru, hem destekçisi hem de en fazla zarar göreni olduğunu belirten Başaran, sözlerine şöyle devam etti:

"O dönemin konjonktüründe bu katliamlara ihtiyaç vardı. İktidar milletvekilleri çıkıp katliamlardan sonra AKP'nin oylarının arttığını söylemiştir. Bizlerin attığımız her adım izlenirken, söylediğimiz her söz dinlenirken nasıl oluyorda ülkenin başkentinde bir katliam oluyor da hiçbir güvenlik gücünün sorumluluğu olmuyor. Ben hayatını kaybeden küçük Veysel'in milletvekiliyim. Buradan adalet çıkmasa bile bu inançla adaleti mutlaka sağlayacağız."

18:20

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın beyanın ardından duruşma KESK Genel Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik beyanıyla devam etti.

18:50

Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.

19’u tutuklu 36’sı firari 96 sanığın yargılandığı davada iddia makamı sanıklar hakkında ağırlaştırılmış örgüt üyeliği arasında cezalarla sanıkların cezalandırılmasını istedi. 9 Sanık hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet, firari 16 sanığın dosyasının ayrılmasını istemişti. Müşteki avukatları ve aileler ise, suçlamanın sadece sanıklarla sınırlı tutulamayacağını, olayda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin de cezalandırılmasını istiyor.

Öne Çıkanlar