'Deizm tartışmaları Beştepe'ye kadar gider'

'Deizm tartışmaları Beştepe'ye kadar gider'
Gençlerin 'deizme yöneldiği' tartışmasını değerlendiren Antikapitalist Müslümanlar, sorgulanmamış dinin toplumu IŞİD'e kadar götüreceğini söyledi.

HABER MERKEZİ - Konya’da düzenlenen 'Gençlik ve İnanç Çalıştayı'nda yürütülen tartışmalar sonucunda gençlerin giderek "deizm"e kaydığı yönünde varılan saptamaya ilişkin tartışmalar sürüyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın grup toplantısında Milli Eğitim Bakanı'nı kürsüye yanına çağırmasına neden olan 'Deizm tartışması'na, Antikapitalist Müslümanlar üyeleri de katıldı.

Gençlerin deizme kaymasının son derece normal bulan Antikapitalist Müslümanlar’dan Doğan Özkan, gençlerin bu yönelimlerinin aslında atalarının mevcut dinlerini reddetmeleri ve Allah’ın dinine inandıkları anlamına geldiği söyledi.

Mezopotamya Ajansı'ndan Bilal Seçkin'e konuşan Antikapitalist Müslümanlar’dan Doğan Özkan, durumun tam olarak Kuran-ı Kerim'in söylediği gibi bir şey olduğunu belirterek şu örneği verdi:

"Kur'an'da da ‘Allah birdir ve tektir. Mühim olan sadece Allah’ın sözünü dinlemektir, atalarının söylediğini değil' diye geçiyor. Hatta bununla ilgili Bakara Suresi'nde bir ayet vardır. Diyor ki; 'Ya ataları akıllarını hiç kullanmamış ve doğru yolu bulamayan kimseler idiyseler, yine mi atalarının yoluna uyacaklar?'

Gençlerin atalarının dinini reddederek Allah’ın dinine inanmak istediklerini, bunun da desteklenmesi gerektiğini söyleyen Özkan, sözlerine şöyle devam etti:

"Çünkü gerçeğin üzerini örtenler derler ki, 'Biz atalarımızdan böyle görmedik.' Peki atalarınız yanılıyorsa yine de onların dediğine mi uyacaksınız. Şu andaki İslamcı gençler de kendilerine dayatılan İslam yorumundan kaçarak Allah’a yöneliyorlar ve deizm de aslında budur. Çünkü insanlar, Allah’ın dini ile atalarının dini arasındaki farkı anlıyorlar ve yaşanılanın aslında Kur'an-ı Kerim'e uygun olmadığını görerek reddediyorlar. Allah’ın kitabına Kur'an-ı Kerim'e yöneliyorlar ve şu anda yaşadıklarını da deizm olarak adlandırıyorlar. Aslında bu, peygamberimizin söylediği 'Sadece Allah’a kulluk edin, sadece ona inanın, sadece ona ibadet edin' hadisinde de açıktır.

'İSLAM KİTLENİN AFYONU OLARAK KULLANILIYOR'

İslam, devleti sorgulamaz. Klasik sünni İslam, iktidarını biat etmek üzerinden yaratır. Kirli klasik İslam'ı sorgulamaya başlarsanız devletin varlığını ve onun yüreğini de sorgulamaya başlarsınız. Bu yüzden şu anda İslamiyet net olarak kitlelerin afyonu olarak kullanılıyor."

Sorgulamanın başlaması halinde ise bu afyonun bir anda dağılacağını söyleyyen Özkan, örnek olarak Kuran-ı Kerim'de olmayan ama Emevilerin dine yerleştirdiği 'Kaza ve kader Allah’tan geliyor, Allah her şeyi yazmıştır. Dünyada olan her şey Allah’ın takdiridir' söylemini gösterdi:

"Allah’ın kötülükleri takdir ettiği inancını getirir. Ki bu mantık kabul etmeyeceğim bir şeydir. Gençler zaten bunu kabul etmedikleri için dini reddederek, deizme kaydığını söylüyorlar. Aslında yaptıkları şey mevcut dini reddederek Allah’a dönmek."

'SORGULANMAMIŞ DİN IŞİD'E GÖTÜRÜR'

Antikapitalist Müslümanlar’dan Baran Aslan ise, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sentezlenen dini bilgilerin tamamen çarptırılarak topluma sunulduğu üzerinde durdu. Aslan, bunların sorgulanmasının devlet nazarında 'sıkıntılar çıkabilir' endişesini yarattığını ifade etti. Aslan, "Sorgulanmış İslam ve sorgulanmamış İslam diye iki şey var. Sorgulanmamış İslam, hadislerle bağlantı kurularak DAİŞ’e, yani kafa kesmeye kadar götürür. Çünkü çok çarpıcı ve bir sürü çelişkili bilgiler var" dedi.

'DEİZM TARTIŞMALARI BEŞTEPE'YE KADAR GİDER'

Aslan, sözlerine şöyle devam etti: "Eğer sorgulamaya açık bir din olsaydı, bugün peygamberlerin hayatı sorgulanmaya başlanacak, yarın hadislerde, Kur'an-ı Kerim de yoğunlaşılacak. Derken bu iş devletin kendi sistemine kadar gidecek. Yani işin ucunda devlet olduğu görülecek. Çünkü devletle din mekanizması her zaman iç içedir. Toplum, devleti Tanrı muamelesi, sorgulanamaz, bir yapı olarak görüyor. Yüzyıllardan gelen bir şeydir. Türklerin İslamiyeti kabulü ve hele ki Osmanlı'da daha yoğun görülen bir olgudur. Devlet nedir? Devlet eşittir Tanrı ve dindir. ‘Devletin başındakiler Allah’ın yeryüzündeki temsilcisidir’ mantığı vardır. Bundan mütevellit olarak da bugün tartışılan 'deizm' basit bir olay gibi görünebilir, fakat bu kapının anahtarı olarak düşünülmelidir. Kapı açıldığı zaman bu tartışma Beştepe’ye kadar gider. Bu sorgulamalar topluma sirayet ederse, Saray neden var, sorusunu dahi akıllara getirebilir. Bugün 'deizm' tartışmalarında iktidarın bu kadar tedirgin olmasının sebebi bence budur." 

'DEVLET VE DİN KİLİDİ AÇILIRSA HEGEMONYA YAŞAMAZ'

Dinin sorgulandığı bir toplumda, devletin sorgulanmamasının çelişkili olacağını ifade eden Aslan, iç içe geçen devlet ve dinin kilidi çözüldüğü vakit bunun tüm Ortadoğu’ya yayılacağını kaydetti. Sorgulamanın olduğu yerde ise hegemonyanın yaşayamayacağını vurgulayan Aslan, "İktidarlar yerle bir olur. Kur'an-ı Kerim'de 'iktidarı tekelleştirmek hırsızlıktır, günahtır' deniyor. Bu devletin varlığını sorgulamaya itecek yani müthiş bir geçişkenlik var" diye konuştu.

Öne Çıkanlar