Atmosferdeki karbondioksit oranı rekor seviyeye yükseldi

Atmosferdeki karbondioksit oranı rekor seviyeye yükseldi
Aylık ortalama karbondioksit (CO2) seviyesi ilk defa milyonda 420 parçanın (ppm) üzerinde kaydedildi.

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), Hawaii’deki Mauna Loa Gözlemevi’nden alınan yeni verileri kamuoyuyla paylaştı.

Ağırlıklı olarak Dünya genelinde fosil yakıtların yakılmasıyla yükselen atmosferik CO2 seviyeleri, iklim krizinin başlıca nedenlerinden biri.

İndependent Türkçe’deki habere göre; CO2 seviyeleri yıl boyunca dalgalanır ve ilkbahar sonlarına doğru yükselir. Bunun nedeni Kuzey yarımküredeki mevsimler; kuzeye yaz geldiğinde bitki büyümesindeki artış atmosferden çok fazla karbon çeker ve seviyeleri düşürür.

Ulaşım, sanayi, elektrik üretimi ve ormansızlaşma gibi diğer kaynaklardan doğan salımlar, 19. yüzyılın ortalarından bu yana yıl boyunca atmosfere büyük miktarlarda CO2 salınmasına ve atmosferik karbonun zaman içinde çarpıcı şekilde artmasına neden oldu.

GEZEGENİN DAHA FAZLA ISINACAĞI ANLAMINA GELİYOR

Geçen yılın en yüksek ayı olan mayısta CO2 seviyeleri 419,13 ppm olarak kayıtlara geçmişti. 20 yıl önce yılın en yüksek ayında 375,93 ppm görülmüştü ve bilim insanlarının Mauna Loa’da CO2 verilerini toplamaya başladığı 1958’de yılın en yüksek ayında 317,51 ppm kaydedilmişti.

Mauna Loa Gözlemevi dünyadaki en uzun süredir aralıksız devam eden atmosferik karbondioksit kaydını tutuyor.

NOAA, CO2’nin şu anda karbondioksitte daha doğal kaynaklara bağlı artışların görüldüğü jeoloji tarihindeki diğer dönemlerden yaklaşık 100 kat daha hızlı yükseldiğini belirtiyor.

CO2, ısının uzaya yayılmasına izin vermek yerine ek ısıyı atmosferde depolayarak gezegen ısınmasını hızlandırır. Atmosferde daha fazla karbon olması daha az ısının kaçabileceği ve gezegenin daha fazla ısınacağı anlamına gelir.

İklim krizi konusunda dünyanın önde gelen otoritesi Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporu, fosil yakıt ve sanayiden kaynaklanan karbondioksitin dünyadaki seragazı salımlarının %64’ünü oluşturduğuna dikkat çekiyor. %11’lik kısım da arazi kullanımı ve ormancılıktan kaynaklanıyor.

Geri kalan salımlar, bazıları CO2’den bile daha etkili ve aynı şekilde yükselişte olan diğer birkaç sera gazından geliyor.

Isınma söz konusu olduğunda CO2’den 20 kat daha güçlü bir gaz olan metan, 1980’lerin başında milyarda 1640 parça (ppb) olarak kaydedilmişken kısa süre önce milyarda 1908,9 parçaya ulaştı.

Ve seragazı olarak CO2’ten yüzlerce kat daha güçlü olan nitröz oksit yakın zamanda sadece 20 yıl önceki yaklaşık 316 ppb seviyesinden 335,2 ppb’ye yükseldi.

IPCC, dünyanın küresel ısınmayı yaklaşık 1,5 derecede sınırlamak istemesi durumunda seragazı salımlarındaki düşüşün en geç 2025’te başlaması gerektiği uyarısını yaptı.

Öne Çıkanlar