Aziz Sancar, beyin kanserinde çare olabilecek molekül buldu

Aziz Sancar, beyin kanserinde çare olabilecek molekül buldu
Aziz Sancar ve ekibi, laboratuvarlarda deneylerde çok kullanılan EdU olarak bilinen molekülün, özellikle beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini keşfetti.

Nobel Ödülü sahibi Aziz Sancar’ın büyük bir keşfe daha imza attığını açıklayan Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, "Bir müjde vereceğim, Sancar ve ekibi, laboratuvarlarda deneylerde çok kullanılan EdU olarak bilinen molekülün, özellikle beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini keşfettiler. Bulguları, acil olarak Amerikan Bilimler Akademisi’nin –PNAS– dergisinde yayımlandı" bilgisini paylaştı.

Bursalı yazısında, "Sancar ile Ankara’daki son buluşmamızda, Prof. Dr. Mehmet Öztürk ile sohbet etmiş ve Anıtkabir’i hep beraber yeniden ziyaret etmiştik. Sancar sohbetimizde önemli bir keşif yaptıklarını, bu keşfin doğru çıkması halinde son yıllarda kendisini bir bilim insanı olarak en çok mutlu edecek olay olacağını, ama henüz açıklama yapmanın erken olduğunu söylemişti Sancar, ‘Bu çok sürpriz bir buluş, büyük rastlantı, başka bir deney yaparken birden bizi şok eden çok farklı bir olay karşımıza çıktı’ dedi. Aziz Hocayı sık aradım; nihayet makalelerinin yayına kabul edildiğini bildirdi. Çok sevindirici bir gelişme!" ifadesini kullandı.

2015 YILINDA NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ’NÜ ALDI

1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'den 1969 yılında birincilikle mezun oldu.[6] İki yıl Savur'da bir sağlık ocağında hekimlik yaptıktan sonra bir NATO-TÜBİTAK bursu ile önce Johns Hopkins Üniversitesi, ardından Dallas Teksas Üniversitesi'ne gitti.Dallas'ta üniversitenin moleküler biyoloji programına ve Caude Rupert’ın laboratuvarına katıldı. Bu laboratuvarda Sancar, danışmanı Claud Rupert ile fotoliyaz olarak adlandırılan bir geni klonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır.Bu genin kodladığı enzim, ultraviyole ışıkları ile zarar görmüş DNA'nın onarımını yapmaktaydı. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce yüksek lisans, ardından doktora derecesi (1977) almasını sağladı.

Aziz Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi'nin tıp fakültesinde çalıştı. Bu dönemde fotoliyaz enzimi çalışmalarına ara verip nükleotid kesim onarımı araştırmaları başladı. DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı.

DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Sancar, kanser tedavisinde sirkadiyen saat kullanımıyla ödüller aldı. 2001 yılında Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü'nü almaya hak kazanan Sancar, 2005 yılında bilim dünyasının en prestijli üyelikleri arasında yer alan ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilerek bu akademiye seçilen ilk Amerikalı Türk oldu. Bu ödülü aldıktan sonra, ABD'de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla eşiyle birlikte Aziz&Gwen Sancar Vakfı'nı kurarak ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde "Carolina Türk Evi" isimli bir öğrenci misafirhanesi açtı. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’ne aslî üye olarak seçildi.

Sancar, DNA'nın onarılması ile ilgili yaptığı çalışmalardan dolayı Amerikalı Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte[14] 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Bu üç araştırmacı, 30 yıldan uzun süre birbirlerinden bağımsız olarak ve büyük oranda bakteri hücrelerinde çalışmaktadır. Sancar nükleotid kesim onarımı alanında buluşlar yapmış, Tomas Lindahl ve Paul Modrich ise diğer DNA onarımı mekanizmaları olan bazı kesim onarımı ve yanlış eşleşme onarımını keşfetmişlerdir. Aydınlattıkları temel mekanizmalar daha sonra insanlar dahil olmak üzere kompleks organizmalarda da gösterilmiştir.

Öne Çıkanlar