Bahçeli: Oniki Ada'nın statüsü tekrar değerlendirilmeli

Bahçeli: Oniki Ada'nın statüsü tekrar değerlendirilmeli
'Türkiye’nin Oniki Ada üzerinde hakkı vardır, sözü vardır, anıları vardır, çıkmayacak izleri vardır.'

Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli Lozan Anlaşması'nda Yunanistan'a verilen 12 adaların statüsünün yeniden değerlendirilmesi görüşünü savundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CNN Türk'e Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu. "Oniki Ada meselesi Türk milletinin kanayan yarasıdır." olduğunu iddia eden Bahçeli, "Bu adalar haksız, hayasız ve hukuksuz şekilde elimizden alınmıştır. Oniki Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilmelidir. Yunanistan ile aramızdaki Ege sorunu aslında Oniki Ada sorununun yeni bir boyut kazanmasından başka bir şey değildir." yorumunda bulundu.

CNN TÜRK Muhabiri Ünal Kaya'nın aktardığı Bahçeli'nin açıklamarı şu şekilde:

Oniki Ada meselesi Türk milletinin kanayan yarasıdır. Bu adalar haksız, hayasız ve hukuksuz şekilde elimizden alınmıştır. Oniki Ada’nın statüsü tekrar değerlendirilmelidir. Yunanistan ile aramızdaki Ege sorunu aslında Oniki Ada sorununun yeni bir boyut kazanmasından başka bir şey değildir. Türkiye’nin egemenlik hakları ve milli güvenliği adalar üzerinden tehdit edilmektedir.

1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarına göre askerden arındırılması gereken 23 adanın 16’sı hızla silahlandırılmış, cephaneliğe dönüştürülmüştür. Bu yanlıştır, gaflettir, hatta hıyanettir. Özellikle silah ve asker yığılması Oniki Ada’yı daha da tartışmalı hale getirmiş, uluslararası antlaşmaların meşruluğu ihlal ve hatta imha edilmiştir. Yunanistan ve arkasındaki zalim efendileri çevremizi kuşatmak isterken Oniki Ada’nın hukuki statüsünü temelden dinamitlemişler, bu adaların mülkiyet boşluğunu belgelemişlerdir.

Türkiye’nin Oniki Ada üzerinde hakkı vardır, sözü vardır, anıları vardır, çıkmayacak izleri vardır. 1912 yılından bugüne karar geçen süreyi ve yaşananları dikkate aldığımızda Oniki Ada üzerindeki haklarımızı inkar ve ihmal etmek milli ruha tamamıyla aykırıdır. Bizim konuyla ilgili çalışma ve değerlendirmelerimiz devam edecektir. Elbette yapacaklarımız ve söyleyeceklerimiz sırasıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır.

İlk etapta hedefimiz şudur. Dokuzuncu Ayın Dokuzunda Saat Dokuzda, yani 9 Eylül 2020 günü, İzmir’de düşmanın denize döküldüğü muhit ve mıntıkaya kadar, Oniki Adayı temsilen teşkil edilecek oniki heyetin her birinde seksenbir Ülküdaşımın bulunması suretiyle istiklal için kararlılık yürüyüşü yapacağız. İnanıyorum ki, Ülkücü Türk gençliği bugünden itibaren gerekli tüm hazırlık ve çalışmayı heyecanla temin edecektir. Unutulmasın ki, hakkımızdan vazgeçersek şerefimizden oluruz. Şeref ise bir milletin can damarı, varlık senedi, beka meselesi, onur payesidir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar