Bakan '9 ton' diyor ama ikizi olan gemiden 900 ton asbest çıkmıştı

Bakan '9 ton' diyor ama ikizi olan gemiden 900 ton asbest çıkmıştı
Asbest konusunda uzman Dr.Ahmet Soysal, Türkiye'ye getirilecek Nae Sao Paula adlı geminin ikizi olan Clemenceau'nun sökülmesinde 900 ton asbest çıktığını söyledi. Soysal'a göre risk büyük.

Seda TAŞKIN 


+GERÇEK - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paula adlı savaş gemisinin Aliağa'da sökümü için izin verdiği ortaya çıktı. Ardından da peş peşe tepkiler yükseldi. Tepkilerin nedeni ise geminin sökümünde 900 ton kanserojen asbest'in ortaya çıkacağı ihtimali.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tepkilere karşı bir açıklama yaptı ve gemiden 900 ton değil sadece 9 ton asbest çıkacağını belirtti. 

Peki uzmanlar ne diyor? Bakanın söylediği gibi 9 ton mu yoksa 900 ton mu asbest çıkacak? Çevreye ve insan sağlığına etkileri neler olacak? Geminin söküleceği İzmir ve çevresini neler bekliyor?  


 
Bu soruları, konunun uzmanı, TTB Halk Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Soysal'a sorduk. 

İKİZİ CLEMENCEAU'DAN 900 TON ASBEST ÇIKMIŞTI 

Kamuoyunda 'asbest bombası' olarak adlandırılan Nae Sao Paula henüz yola çıkmadı. Ama geminin sökümünde ne kadar asbestin çıkacğı konusunda elde veriler var.  Fransızlar tarafından yapılan Nae Sao Paula'nın Clemenceau adında bir ikizi olduğunu söyleyen Ahmet Soysal, ikiz geminin sökümünde 900 ton asbest çıktığını belirterek, Bakan Kurum'un '9 ton asbest çıkacak' açıklamalarını yalanladı. İki geminin de Pasifik Okyanusu'ndaki nükleer denemelere katıldığını belirten Ahmet Sosyal, Fransız Hükümeti'nin Clemenceau’yu İngiltere’de kapalı bir tersanede söktürdüğüne dikkat çekti. Soysal'ın aktardığına göre tamamen izole bir ortamda, özel koruyucu kıyafetlerle yapılan sökme işleminde kısa çalışma süreleriyle çalışanlara özel ekipmanlar verildi. Gemi söküm işlemi tamamen Avrupa Birliği’nin tüm mevzuatları uygulanarak gerçekleştirildi. Gerçekleşen sökme işleminde İngiltere ve Greenpace’in verilerine göre Clemenceau’dan toplam 900 ton asbest çıktı. Ve Soysal'ın vurguladığı gibi bu gemi mimarisinden yapımına kadar birebir Nae Sao Paula ile aynıydı. 

'4 TON DENMİŞTİ, 90 TON ÇIKMIŞTI'

Nae Sao Paulo gemisinin ikizi ile ilgili bilgileri paylaşan Ahmet Sosyal, geçtiğimiz yıllarda yaşanan ve büyük tepki çeken benzer bir olayı da hatırlattı:  

"Nae Sao Paulo gemisinden 9 ton asbest var diyenler gidip yerinde mi tespit yapmışlar. Bu bahsettiğim Clemenceau bire bir aynı bir gemi ve 900 ton asbest çıktı. Bu geminin getirilmesi ile bu konunun yeniden göz alınması gerekiyor. Daha önce de Otopan gemisi olayında benzer şeyler yaşandı. O dönemde de Çevre ve İklim Bakanlığı 90 ton bulunan asbestin 4 ton olduğunu iddia ederek, geminin Türkiye’ye girişine izin vermişti. Ancak sonra tepkiler üzerine yeniden gemi Hollanda’ya gönderilmiş ve asbestten arındırıldıktan sonra yeniden Türkiye’ye gönderilmişti. Hollandalı siyasi sorumlular yanlış beyan verdikleri için istifa etmişti. Bu nedenle buradaki ana sorun asbest değil, Türkiye’nin bir çöp ithal etmenin adı olması."

‘TÜRKİYE’DE ÖNLEM ALINMADAN AÇIK ALANDA SÖKÜM YAPILIYOR’

Türkiye’de gemi söküm işleminin açık alanda baştan kara yöntemlerle yapıldığını söyleyen Soysal, "Gelen gemilerde asbest var mı, hangi tehlikeli atıkları barındırıyor bu bile bilinmiyor. Bu asbestleri nereye götürdükleri bile meçhul. Örneğin en son İzmir Gaziemir’de bir kurşun fabrikasının bahçesinde gömülü radyoaktif atık bulundu. Peki bu atıklar nereden geldi? Türkiye nükleer deniz altı gemi mi kullanıyor? Bu konunun derinlikli bir şekilde araştırılması gerekiyor" dedi. 

'SOLUNAN ASBEST AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLUYOR'

Peki tüm bu tepkilere ve özel önlemlere neden olan asbest ne kadar tehlikeli? 

Ahmet Soysal, endüstriyel malzemelerinde izolasyon içinde kullanılan asbestin üç çeşidi bulunduğunu belirtti; Kahverengi, mavi ve beyaz. Ve her üç asbest türü de Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından açıklanan verilere göre kanserojen üreten mineralleri içeriyor. Gözle görülmeyecek kadar küçük lifleri olan asbest, ilk anda solunum yoluyla havadan alınıyor. Solunum yoluyla alındığında ise akciğer zarları arasında sıvı toplanması, akciğer zar kalınlaşması, akciğer bağ dokusu oluşumu yapıyor. 8 ila 10 sene arasında da akciğer kanseri ve mezotelyoma ortaya çıkıyor. 

İZMİR VE ÇEVRESİNİN NE BEKLİYOR?

Asbestin sağlık açısından tehlikelerine dikkat çeken Sosyal, Aliağa’da yapılacak gemi söküm işleminin büyük tehlikeler barındığını vurguladı. Soysal'a göre hem insan sağlığı hem de çevre büyük risk altına girecek: 

"Asbest atmosferde yayılacağı için öncelikle işçi sağlığı açısından çok tehlikeli. Havaya karışan asbest rüzgârın da etkisiyle kent merkezi üzerinde yayılma eğilimi olacaktır. Hava kirliliği artacak, tehlikeli atıkların toprağa, suya, yer altı su kaynaklarına karışma riski artacaktır. Menemen ovasında tarım ve sulama yapılıyor hepsi risk altında olacaktır."

'AVRUPA'DA KAPALI TERSANE DIŞINDA SÖKÜM YAPAMAZSINIZ'

İzmir’de 22 tane gemi söküm tesisinin olduğunu aktaran Soysal, söküm tesislerinin niteliği konusunda da önemli uyarılarda bulundu:  

"Eğer söküm işlemi yapılacaksa da hangi koşullarda yapılması gerektiğini yeniden tartışmamız gerekiyor. Avrupa’da kapalı tersane dışında söküm işlemi yapamazsınız ama aynı Avrupa burada yapılacak söküm işlemine Avrupa Birliği standartlarına uygundur belgesi veriyor.  Çünkü gemilerine göndermesi gereken yakın bir yer ve ucuza kapatmak istiyor Olayın temelinde bu var. Biz TTB olarak bu olayı yakından takip edeceğiz. Her türlü bilimsel ve hukuksal mücadelenin içinde olacağız. Onun ötesinde de sorunu sadece asbeste indirgemeden, tehlikeli atık ve çöp ithali boyutuyla Türkiye gündemine tutarak söküm işlemini kamuoyuna yansıtacağız" 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar