Bakü'yü Karabağ sınırına bağlarsan*

Bakü'yü Karabağ sınırına bağlarsan*
Oysa Dağlık Karabağ'ın kendi özerk ordusu var. Adı da Karabağ Öz Savunma Ordusu. Tamam Ermenistan destekli, ama bir o kadar da Rusya destekli, kendine özgü bir ordu.

Aris NALCI


Onyıllardır çözülemeyen Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışma bölgesi Dağlık Karabağ'da yine ateşler yükseldi.

Eminim ismimi görüp bunun bir propaganda yazısı olduğunu düşünenler olacak ve yazıyı başlamadan bitirecekler. Ama ben baştan söyleyeyim bu bir propaganda yazısı değil.

Hatta benim bu konuda yazdıklarımın çoğu zaman ne Ermenistan'da ne Azerbaycan'a duyulur. Ama ben daha çok Türkiye'nin bu çatışmadaki rolünü, bilerek yanlış servis edilen bilgileri ve isteyerek yapılan yalan haberlerin nasıl yayıldığını takip edeceğim bu yazıda.

AA Ermenistan'ın Bakü sınırından bildiriyor

Pazar günü sabah saat 6'da (AB saati) bir twitter mesajıyla uyandım. TRT Azerbaycan Dağlık Karabağ sınırından yayın yapıyor. Alt başlık: "Ermeniler yine saldırdı" aha dedim başlıyor.

Harbiden de başladı.

Ardı ardına gelen mesajlar ve açıklamalar silsilesi içerisinden insanlar bilginin özünü seçemeyecek duruma getirilecek yine.

En deneyimli kurum veya troller bile Dağlık Karabağ nire niye Karabağ? Xankendi nedir? Bakü nerede?'ye kadar bilgi kirliliğine yol açacaklar.

Dakika bir gol bir.

TRT'nin sınırdan bildiriyorum dediği haberde Ermenistan sınırı deniyor. Oysa şunu ayırmak gerek.

Çatışmalar Dağlık Karabağ ile Azerbaycan sınırında. Ermenistan sınırında değil.

Öte yandan sen TRT nasıl haberin oldu da o saate daha Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı çatışma açıklamasını yapmamışken sınıra gidebildin. Bakü ile sınır Google haritalarında 330 km. 4 küsür saat.

Aynı şekilde Anadolu Ajansı da sağ üst köşede "Bakü" yazdığı görüntülerde Azerbaycan tarafından sınırda olduğunu belirtiyordu. (https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ermenistan-azerbaycan-cephe-hattinda-sivilleri-hedef-aldi/1986870#)

Sevgili AA Belki coğrafya bilginiz yeterli değildir ama Bakü öteki tarafta kalıyor Karabağ öteki tarafta. Anladık siz gerçekte sınırdasınız çünkü arkanızda Azerice 'Mayını bölgeye girmeyin tehlikelidir ' yazıları var (Belki siz Azerice de anlayamıyorsunuzdur).

Ama en azından olayın başkentte olmadığını bilebilirsiniz.

Sonra gün başlayınca art arda Ermenistan'dan ve Azerbaycan'dan gelen propagandif açıklamalar aldı başını gitti.

Burada ilk hata hep şu oldu. Türkiye'deki tepkilerin hepsi Ermenistan'a ve Ermenistan ordusuna. Oysa Dağlık Karabağ'ın kendi özerk ordusu var. Adı da Karabağ Öz Savunma Ordusu. Tamam Ermenistan destekli, ama bir o kadar da Rusya destekli, kendine özgü bir ordu.

Özneyi yerine koymak gerek.

Sizin eril dilinizle diyelim: "Yiğidin hakkını vereceksin". Nasıl KKTC tanınmasa da ona KKTC diyorsuz, Dağlık Karabağ'a da adıyla hitap etmeliyiz.

Ama bu ilk kara propagandadan zaten Türkiye medyasında hedeflenenin Karabağ değil Ermenistan hatta Ermenistan değil "Ermeniler" olduğu ortaya çıkıyordu.

Öte yandan ardı arkası gelmeyen, birkaç twit okuyup açıklama yapan demokrat geçinen siyasetçiler çok kötü bir oyuna da alet olmuş oldular. İstanbul Belediye Başkanı dahil. Okumadan etmeden işin gerçeğini anlamadan alelacele yapılan bu açıklamalar siyasetçilerin çapını da ortaya çıkardı.

Demek ki yeriniz yerelmiş, ulusal değil...

Asıl olması gerken iki tarafa da barışçıl çağrılar yapmak olmalıyken iktidar, ki kendini var etmek için yeni bir çatışma ortamı arıyor, Libya'da ve Doğu Akdeniz'de bulamadığı kapışma alanını Karabağ'a taşıma çabasında. Türkiye kendine ait olmayan bir savaşı kendine mal ederek ortalığı kızıştırmak istiyor.

Yüz kere yazdım bir yüz kere daha yazmam gerek herhalde. Zamanında Ermenilere laf atsın ve kötü göstersin diye Münevver Karabulut'un katilinin "Ermenistan Rusya sınırında yakalandığını" duyuran gazetenin (12 Eylül 2009 , Yeni Şafak) yayın yönetmeni bu sefer 'Erivan'a yanlışlıkla füze düşürme' peşinde.

Cihatçılar nerede?

Birkaç gün önce gazeteci Lindsey Snell Türkiye'den Azerbaycan'a savaşmak için gönderilen Sultan Murat Tugayları'nın ve Hamza Birliklerinin fotoğrafını paylaşınca soru işaretleri gündeme gelmişti. Zira haberdeki fotoğraf simetrik bir şekilde çevrili olduğundan soru işareti vardı kafamda. Sonrasında bir ses kaydı da yayınlandı Azerbaycan'a transferle ilgili.

Teyit.org'a mesaj attım ancak henüz cevap alamadım. Teyit.az açıldığından beri aslında bu haberin en iyi onlar tarafından teyit edilebilceğini düşünmüştüm oysa ki. Yanıldım belki de.

Neyse günün sonunda yine Suriye'li savaşçıların "Türkmeneli cephesi" twitterda cihatçılara selam çakınca mevzu benim açımdan birinci elden kanıt olmasa da doğrulanmış oldu.

Bir diğer soru da Türkiye destekli cihatçı gruplar Nahçıvan'da da istihdam ediliyorlar mı?

Bunun cevabını da Türkiye verecek herhalde...

Laundromat Türkiye

Aliyev ailesi bir süre önce Laundromat (para aklama) belgeleriyle dünya gazetecilik gündemine düşmüştü. (Türkiye'de sanırım erişim engeli vardı)

Azerbaycan para aklama operasyonlarının Türkiye'deki izini sürmek istiyorsanız bu günlerde Türkiye medyasında ve siyasetinde konuyla ilgili twit atanlara ve iktidar medyasında ekrana çıkan yorumculara siyasetçilere bakınız.

Kokusu ileride çıkacaktır.

Azerbaycan yıllardır aslında bugünü bekleyip Türkiye'ye medya camiasına yardım yapıyor.

Gazeteciliğin tetikçiliğe dönüştürüldüğü bir Türkiye yaratanlara lanet olsun...

Sonuç:

Dağlık Karabağ'da sorun ne bugün ne de yarın çözülmeyecek. Birçok analistin belirttiği gibi sorun askeri olarak çözülemez. Ancak siyasi olarak...

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın tespiti ve Uluslararası kamuoyuna çağrısı doğru noktaya parmak bastı: "Gerilimin daha da tırmanması ve  çatışmanın  içine bölge dışı güçlerin dahil edilmesi kabul edilemez"

Sözü Türkiye'ye. 

Kuru gürültüden duyarsa tabii.

 

* AA'nın haberinde muhabirlerin sınırdan deyip ekranda Bakü yazmasıyla ilgilidir. Toprak talebi değildir...

Öne Çıkanlar