'Barınma sorunu yaşayan öğrenciler cemaatlere terk edilemez'

'Barınma sorunu yaşayan öğrenciler cemaatlere terk edilemez'
Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri, barınamayan öğrencilerin sorunlarına dair çözüm önerilerini açıkladı.

Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri, barınamayan öğrencilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek amacıyla Özgür Çocuk Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, toplumsal alanda iyiden iyiye görünür olan piyasa koşullarının getirdiği iktisadi krizin bir uzantısı olarak ortaya çıkan "barınma sorunu" ile baş edemeyecek noktaya gelindiğini belirtti. 

BARINMA SORUNU 

Barınamayan öğrencilerin en önemli sorunlarınn başında yurtsuzluk problemi geldiğini söyleyen Antmen, "Üniversitelerin kendi öğrencilerine yurt sağlama kapasitesi yaklaşık olarak yüzde 2 seviyesinde kalmıştır. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) eliyle sunulan yurtlar ise uzaktan eğitim ve açık öğretim öğrencileri dışındaki üniversite öğrencilerinin yaklaşık olarak yalnızca yüzde 18`ine hizmet sunabilmektedir. Sonuç olarak kamunun yokluğunda vakıf/dernek yurtları, özel yurtlar, pansiyonlar, cemaat/tarikat destekli evler, paylaşımlı kiralık evler şeklinde çeşitlenen biçimlerde yeni barınma modelleri piyasa koşulları içinde açığa çıkmıştır. Bugün ise devlet yurtlarında barınma imkanı bulamayan ve özel yurtlarda kalacak maddi imkanı bulunmayan ya da cemaat/tarikat/vakıf/dernek yurtlarında kalmak istemeyen öğrenciler için paylaşımlı şekilde bir konutta yaşamak da imkansız hale gelmiştir. Sonuç olarak bugün otellerde geçici barındırma, öğrenciye ev sahibinin insiyatifinde olacak şekilde ucuza konut kiralama şeklinde geliştirilen pratiklerin, oldukça karmaşık bir sorunun kalıcı biçimde çözümüne olanak sağlamayacağı açıktır" dedi. 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 

Antmen, barınma hakkının kalıcı ve bütüncül çözümü için şu önerileri sıraladı: 
  
"* Bölgesel ve kentsel düzeyde, konut için kaynak tahsis stratejileri oluşturulmalıdır. Bu stratejiler kentlerin ve bölgelerin gelişme eğilimleri ile ilişkilendirilmiş nitelikli toplu konut uygulamalarını kapsamalıdır. 
 
* Konut ihtiyacının ne kadar olduğu ve arz-talep arasındaki uyumsuzluğun tespit edilmesi gerekmektedir.
 
* Var olan ancak ulaşım zorlukları sebebiyle tercih edilmeyen konut alanları kent merkezleri ile bütünleşmenin sağlanacağı toplu taşıma uygulamaları ile desteklenmelidir.
 
* Yerel yönetimler, müteahhit odaklı kentsel dönüşüm süreçlerini öne çıkarmak yerine, toplumcu belediyecilik pratiğini benimseyerek tüm yurttaşların sağlıklı ve güvenli bir çevrede barınma hakkını tesis etmek üzere sosyal konut uygulamalarını yaygınlaştırmalıdır. 
 
* Ödeme güçlüğü çeken yurttaşlar için kiralık sosyal konutlar inşa edilmelidir. 
 
* Konutun bulunduğu yöreye göre ortalama kira bedelleri belirlenerek kira artışları sınırlandırılmalı, denetimler artırılmalı ve yaptırımlar tanımlanmalıdır.
 
* Bugün barınma problemi yaşayan öğrencilerin sorunlarına kalıcı çözüm bulunana kadar kamuya ait misafirhane, boş lojman, sosyal tesislerin ivedilikle öğrencilerin uygun fiyatla kullanımına açılmalıdır.
 
* Yüksek öğrenim politikasının artık milyonlarca diplomalı işsiz yarattığı ülkemizde üniversite öğrencilerini kent ekonomilerini kalkındıracak müşteri olarak gören yaklaşımdan vazgeçilmelidir." 
 
Barınamayan öğrencilere ilişkin iktidar kanadından gelen açıklamaları eleştiren Antmen, "Öğrencileri tarikat/cemaat yurtlarına mahkum etmeye çalışan, öğrencilerin sesini duyup çözüm üretmek yerine 'Yurt sorunu yoktur, bu protestolar Gezi’nin devamıdır' diyen AKP iktidarına karşı mücadelemizin süreceğini, bizim için gezi sürecinde mücadele etmiş olmanın bir onur olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız" şeklinde konuştu. (MA)

Öne Çıkanlar