Belediye başkan ve çalışanlarına 15 yıl hapis istemi

Belediye başkan ve çalışanlarına 15 yıl hapis istemi
Aralarında görevden alınan Gültan Kışanak'ın da bulunduğu belediye başkanları ve belediye çalışanlarına 15 yıl hapsi isteniyor.

ARTI GERÇEK - Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından Diyarbakır Büyükşehir, Yenişehir ve Kayapınar ilçe belediye başkanları ve çalışanlar hakkında, Sur'daki sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar sürecinde, 'silah ve cebir kullanmak suretiyle temizlik hizmetlerini aksatmak ve belediye otobüslerinin çalışmasını engellemek' iddialarıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianame 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, ilk duruşma 13 Şubat 2019'da görülecek.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Kayapınar Belediye Başkanı M. Ali Aydın, Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zülküf Karatekin, Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Sevinç, Kayapınar Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Bolkan, Yenişehir Belediye Başkan Yardımcısı Abdulhlalik Ağabeyoğlu, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Hikmet Altuğ, Remzi Dede, Ramazan Gökmen ve Fahri İsmailoğlu hakkında Diyarbakır Sur'da yaşanan çatışmalar döneminde 'belediye otobüslerinin çalışmaması ve temizlik hizmetlerinin aksatıldığı' ve 'PKK/KCK'nin talimatlarını uyguladıkları' iddiasıyla 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla gerekçesiyle açılan davada belediye başkanları ve belediye çalışanları hakkında 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

SORUŞTURMADA İFADE VERENLER EMNİYET MÜDÜRÜ

Açılan soruşturmalarda İçişleri Bakanlığı müffettişlerinin soruşturmalarında bizzat İlçe emniyet müdürleri, belediye başkanları ve çalışanlar aleyhine ifade verdi. Kayapınar ve Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Fatih Kubilay, 9 ve 10 şubat 2016 tarihlerinde Kayapınar'da kepenklerin yüzde 75'inin, Yenişehir'de ise yüzde 70'inin kapalı olduğunu belirterek, "Kepenk kapatma eylemi, topyekün belediye hizmetlerini aksatacak düzeyde değildir' şeklinde ifade verdi. Belediye otobüslerinin göstericiler tarafından yakılması, temzilik araçlarına el konulması, sokaklarda kurulan barikatlara ilişkin belge ve bilgilerin sunulmasına rağmen, belediyelerin yaptıkları savunmalar dikkate alınmadı.

'İDDİANAME SÜLEYMAN SOYLU'NUN TALİMATIYLA HAZIRLANDI'

Kayapınar'da temizlik işlerinden sorumlu eski belediye başkan yardımcısı Aydın Bolkan, hazırlanan iddianamenin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla hazırlandığını belirterek, "Diyarbakır belediyelerinde aylarca müffettişler soruşturmAlar yürüttü. AKP belediyelerinde yaşanan yolsuzlukları bizim belediyelerimizde aradılar. Buna ulaşamayınca, kentimizde yaşanan çatışmaların faturasını belediyelere çıkarmak istediler. Müffettişlerin zorlama raporları yetmeyince, emniyet müdürlerinin yalancı tanıklıkları devreye girdi" dedi.

İddianameye konu görüntü ve tutanakların belediyeler tarafından hazırlanan tespit tutanakları olduğuna dikkat çeken Bolkan, "Kayapınar kontrol teşkilatını kurmamış iddiası var. Temizlik Müdürlüğümüzde bir tek memur var. O da Temizlik Müdürü. Temizlik Müdürü de kontrol amiridir.  Ne savcı ne de müffettiş Temizlik ihalesi şartnamesini okumamış. İhale belgelerini incelememiş. İhale şartnamesinde yeralan ekip şefi ve kontrolörler, aynı zaman da Kontrol Teşkilatı üyesidir. Açıp yasaları bir daha okusunlar" dedi.

Bolkan kayyım atanan Kayapınar Belediyesi ile Diyarbakır Valiliği'nin konuya ilişkin yazışmaları gizlediğini, o dönem kendilerinin Valilik ile yaptıkları yazışmaların da gizlendiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

'VALİ YARDIMCISI 4 SAATTE 350 TON ÇÖPÜN TOLANMASINI İSTEDİ'

"Vali Yardımcısı Mehmet Demir'den emir gibi bir talimat geldi. Tüm çöplerin sabah 06-10 arasında toplanmasını istedi. Vali yardımcısını arayarak bunun mümkün olmadığını, günde 300-350 ton çöp topladığımızı 7.5 ton kapasiteli 15 araçla mümkün olmadığını anlattım. Kayapınar ilçesinin bi bölümünün sabah, diğer bölümümün akşam  toplanacağini anlattım. Sözlü olarak kabul etti. Bunun üzerine harita mühendisi ve temizlik müdürü arkadaşımızla ilçenin haritasını çıkarak, valiye söylediklerimi resmi bir yazı ve ekleriyle valiliğe gönderdim. Bunların hiç biri ne  soruşturma belgesinde nede, iddianamede var" dedi.

'POLİSİN MÜDAHALE EDEMEDİĞİ BARİKATLARI TEMİZLİK PERSONELİNİN KALDIRMASINI İSTEDİLER'

Emniyetinin göstericilerin kurduğu barikatların kaldırılması için Temizlik Müdürlüğünü zorladığını, çalışanların can güvenliği için bunu kabul etmediklerini söyleyen Bolkan, "Devletin polisinin silahı, panzeri ve ağır araçlarıyla müdahale edemediği bazı yerlerdeki barikatları temizlik biriminin kaldırmasını istediler. Temizlik Müdürlüğü'nde ağır iş makinaları yoktu. Bunun dışında araçlarımıza el konulup, barikatlar kurulmak isteniyor, araçların gösterilerin yapıldığı alana girmesi durumunda yakılması ve çalışanlarımızı can güvenliği tehdidi vardı. Tüm bu tutanaklar, el konulan araçlara ilişkin emniyette çalışan arkadaşlarımızın dönem dönem verdikleri ifadelerde de mevcut" ded.

'TEMİZLİK AKSADI DEYİP, ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN YARGILIYORLAR'

Açılan davanın kayyım atanan belediyelere el konulması için hazırlanan müffettiş raporlarına dayandığını belirten Bolkan şunları söyledi: 

"Temizlik çalışmalarında aksama varsa bu görevi kötüye kullanmaya girer. Fakat savcının iddianamesinde 'silah ve cebir kullanarak kamu görevini engellediğimiz' iddia ediliyor. Bu nedenle de savcı 'örgüt üyesi' olduğumuzun delillerine, bizim verdiğimiz ifade ve tutanaklar üzerinden ulaşmış. Ne başkanların ne de belediye çalışanlarının silahları var. Dosyada ne bir silah ne de bir silahlı eylemimiz var. Emniyet Müdürü, Kayapınar'da kepenklerin yüzde 75'inin kapalı olduğunu itiraf ediyor. Devlet tankı ve topuyla bunları açtıramıyorsa, belediye başkanları olmayan silahlarıyla halka nasıl cebir ve şiddet uygulayacak? Bunun cevabı ne savcının iddianamesinde ne de müffetişin raporlarında var. Yalancı tanıklıklar ve uydurma raporlarla açılan zorlama bir davadır bu."

Öne Çıkanlar