CHP'li belediye başkanlarından 'yabancı misyon yasağı' tepkisi: Demokrasiye ve hukuka uygun değil

CHP'li belediye başkanlarından 'yabancı misyon yasağı' tepkisi: Demokrasiye ve hukuka uygun değil
CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanı yaptıkları ortak açıklama ile Dışişleri Bakanlığı'nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesine tepki gösterdi.

CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, ekonomik durum, orman yangınları ve Dışişleri Bakanlığı'nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesi hakkında açıklamada bulundukları ortak yazılı metin yayımladı.

Metinde; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün imzaları yer aldı.

'EN ÇOK ARTIŞ ULAŞIM VE GIDADA'

Yapılan açıklamada "Türkiye tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Hızla artmaya devam eden enflasyon son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Artış kalemlerine bakıldığı zaman ilk sırada ulaştırma daha sonra da gıda ürünlerini görmekteyiz. Bu iki kalem de yerel yönetimlerin ana iş alanlarını oluşturmaktadır" denilerek belediyelerin ürettiği ekmekten, enerji ve taşıma hizmetlerine kadar pek çok kalemde maliyet kalemlerinin artmaya devam eden döviz kuru, yanlış ekonomi politikaları ve dünya çapında yaşanan, başta tedarik sorunları olmak üzere çeşitli nedenlerle yükselmeye devam ettiği vurgulandı.

Açıklamada ayrıca "Belediyelerimiz tüm imkanlarını kullanarak, karşı konulmaz bu artışlara karşı dursa da bu ekonomik gidişatın yarattığı tahribatın kaçınılmaz sonuçları ne yazık ki olacaktır. Buna rağmen, belediyelerimiz özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı, elinden geldiğince, korumaya devam edecektir" ifadelerine yer verildi.

'BELEDİYELERİMİZ ORMAN YANGINLARI İÇİN 7/24 GÖREVE HAZIR'

Metinde, küresel iklim krizinin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kendini gösterdiği belirtilerek şöyle denildi:

"Sıra dışı yağışlar ve hava sıcaklıklarının yarattığı bazı sıkıntılar ülkemizin pek çok kentinde hissedilmektedir. Kuşkusuz, iklim değişikliğinin içimizi en çok acıtan yanı ormanlarımızın yangınlara kurban gitmesi oluyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir vatandaşı, ormanlarımızın korunması ve riske atılmaması konusunda son derece dikkatli olmalı ve birlikte hareket etmelidir. Geçen yıl yaşanan yangın felaketlerinin ardından, kadim kurumumuz THK'nın uçaklarının da hazır edilişi ve yangın söndürmede kullanıldığını görmek biz belediye başkanlarını sevindirmiştir. Bu çalışmada emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederiz. Türkiye'nin en etkin itfaiye gücüne sahip 11 belediyemizin, nerede yangın olursa olsun, 7/24 göreve hazır olduğunu da kamuoyu ve ilgilileri ile paylaşırız."

'İPTALİ İÇİN HUKUKİ GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ'

Kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesine de değinilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Öncelikle bu genelgenin hukuka ve demokrasiye uygun bir genelge olmadığının altını çizeriz ve genelgenin iptali konusunda hukuki girişimlerde bulunacağımızı beyan ederiz. Ayrıca bu yasaklama kararı ile kamuoyuna açıklanması gereken bir husus da bulunmaktadır. Böyle bir kararın 2 tarafı vardır. Yabancı misyonlar ile iletişimde kısıtlama getirilen kişi ve kurumlar. Böyle bir tebliğin tek taraflı yapılması, yani yabancı misyonlara yapılmaması dikkat çekicidir ve teamüllere aykırıdır. Özellikle belediye başkanları nezdinde, bu yasağın ‘şehir diplomasisi', ‘kardeş kent ilişkileri', ‘yatırım arayışları' ve ‘uluslararası işbirlikleri oluşturulmasına' dair olumsuzlukları doğacaktır. Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde bile akla gelmeyen bu uygulamanın 2022 yılında hayata geçirilmesi, ülkemizin boynunu uluslararası arenada bükecek bir ayıptır. Kıymetli ve köklü bir geleneğe sahip Türk Dışişleri'nin bu kararı yeniden gözden geçirmesi önem arz etmektedir."

Öne Çıkanlar