Berkin Elvan yaşıtlarına bir mektup

Berkin Elvan yaşıtlarına bir mektup
Doğrudur, ateş düştüğü yeri yakar ve de acılar paylaşılmaz. Berkin’le tek yürek olanlar bir bakıma bunu tersine çevirdiler.

Tacim ÇİÇEK


yavrucuğum/ne olacağın çok önceden bellidir        

bu yaşamda yerin sınıfına bağlıdır 

büyüklerin yarattı bunu    

istemezler öğrenesin doğruyu 

bırakmazlar durdurasın üstelik *

 

Biliyorum merak içindesin, neden yanıt vermedim diye sana. 

Ve de öfkelisin, acılısın benim gibi. Yüreğimizden bir parça daha kopardı zalim erk. Yaşıtın olan can Berkin’den söz edeceğim sana, onun güneşli bakışlarından korkanlar, 16 Haziran 2013’te, polis tarafından göz yaşartıcı gaz kapsülü ile başından vurularak; 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te ölümüne sebep oldular. Bir güneşi karartmaktan dolayı mutlular. 

Sen de duyuyor ve bencileyin okuyorsun, içten içe yanıyorsun. İşte bu yüzden söz kuşlarımı dil kafesimden bırakamıyorum. Kaskatı olmuşum neredeyse. Vurulduğunda yurdun dört bir yanındaki gösterilerden birkaçı da Ege ile Yaşar Üniversitelerinden ve Bayraklı Mustafa Kemal Anadolu Lisesinden duyarlı, tepkili ağabeylerinin, ablalarının Berkin için yaptıkları (Bornova merkezinde) ve televizyonlarda onunla ilgili gösterilerden sunulan kesitler gözlerimin önünden gitmiyor bir türlü ne vakit o aklıma gelse... Yurdumuz öfke öfke, yumruk yumruk ayakta ve bil ki çocuk katillerinin huzuru bundan böyle daha da çok kaçacak. 

Bağışla beni Berkin gözlüm, sana edebiyattan, şiirden, yazarlardan ve de şairlerden söz etmiyorum diye. Çünkü

 

bugün bir şeyler söylemek istemiyorum 

canımdan can kopuyor, içim yanıyor        

yüreği taş olmuş bu zalimlerin 

elinde gülümün benzi soluyor                

ey gidinin zulmü 

yetmez mi beslediğin ölümü *    

 

deyip duruyorum. Onu, 269 gün hastane bahçesinde, koridorlarında umutla bekleyen annesini, babasını ve Berkin’i öz çocuğu, kardeşi olsa bu denli sevecek olanları düşünüyorum. Ve de ona on beşini çok görenleri lanetliyorum. Doğrudur, ateş düştüğü yeri yakar ve de acılar paylaşılmaz. Berkin’le tek yürek olanlar bir bakıma bunu tersine çevirdiler. 

Çocuğum ben en çok da annesini düşünüyorum onun. Çaresizliğini, Deli Dumrul’ca bir can değiş tokuşu şansı olsa can verdiği Berkin’ine bir daha, sorgusuz sualsiz, can vereceğini... Çünkü doğa koparsa da kordon bağımızı yaşama adım atarken her birimiz. Bir bakıma bu bağ sürüp gider üstelik bir ömür boyu analarla oğullar arasında. Bunu kendimizden biliriz her şeyden önce. Ve ben daha başka şey de düşünüyorum. 

Düşündüğümü merak ettin mi? 

Diyeyim sana can delikanlım: 

Berkin’le annesi içsel bir sesle konuşmuşlardır bana göre. 

Hastane yatağına uzandığı andan sonsuza doğduğu ve bir Peter Pan gibi hep on beşinde kalacağı o son gün yataktan çıktığı ana kadar… 

Ve Berkin annesine (içsesiyle) demiştir ki:

 

anneciğim 

belki bir daha sizi görmeyeceğim        

altın bilezik dağıtan tornacıyı da

saçlarımı rüzgâr taramayacak                

sokaklarda izlerim hiç olmayacak

 

anneciğim yılanlar deri değişir

ağaçlar kabuk yeniler/benim yüreğim içlenir                

zeytin dalı değil çünkü /üstümdeki ölüm gülü

 

 anneciğim daha gencim /şiirler yazmalıydım                    

gaz fişeği değil, inan/hayat almalıydı canım *

 

Yaşıtın Berkin artık içinde büyük bir merak ve istekle birkaç yıl sonrasını hayal edemeyecek. Büyüdüğünde nasıl bir hayatın kendisini beklediğini göremeyecek. Örneğin âşık olamayacak, ilk aşkını utana sıkıla annesine söyleyemeyecek. Babasından sevdiğiyle çıkmak için para isteyemeyecek ışıltılı gözlerini yatırarak yana. Onunla sinemaya, eylemlere koşamayacak. Sabah uykularına, arkadaş sohbetlerine katılamayacak. Okulu arkadaşları için bile olsa kıramayacak, nasıl bir şey diye bir nefes sigara, bir yudum içki içemeyecek. Gönül vereceği, örnek alacağı ağabeyleri olamayacak, onlardan kitaplar ödünç alamayacak. Onların izlerine basamayacak. Yaşıtlarıyla ortak zevkleri olamayacak hiç. Çünkü yeniyetmem, Berkin’in payına on beşinde ekmek almaya giderken gaz fişeğiyle vurulup "yediler"e karışmak düştü. "Lanetliler Bahçesi"ne dönüştürülen bu yerde ölüm bu denli kolay ve de ucuz olmamalı… ve yapılan yapanın yanında kalmamalı. Yeniyetme dostum, daha çok özgürlük ve daha çok yaşam hakkı Berkin’in adının anlamı gibi birlik oldukça, örgütlendikçe Elvan elvan açacak ve çocuk yaştaki geleceğimiz katledilemeyecek. 

Unutma, yıkılma, yılma hiçbir zaman. 

Bir daha başımız sağ; o da ışıklar içinde, vurulan ablaları, abileri ve yıldızlar yoldaşı olsun.  

Bil ki insan sevdiklerini ancak kendisi öldüğünde yitirir. Yaşadığımız sürece kaybettiklerimiz bizimle yaşar.

                      

*  Şiirler T. Çiçek’e aittir.

Öne Çıkanlar