Beştaş: İktidarın iflasından sonra konkordato ilanına az kaldı

Beştaş: İktidarın iflasından sonra konkordato ilanına az kaldı
HDP'li Beştaş, ek bütçe teklifiyle ilgili 'İktidarın iflasından sonra konkordato ilanına az kaldı. Herhalde sırada o var. Şu anda iktidar yönetemediğini her açıdan ilan ediyor' dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ek bütçe teklifiyle ilgili "İktidarın iflasından sonra konkordato ilanına az kaldı. Herhalde sırada o var. Şu anda iktidar yönetemediğini her açıdan ilan ediyor" dedi. İktidarın dış politikasını eleştiren Beştaş, "Erdoğan’ın dış politikası dolara endeksli aslında, sıcak paraya endeksli dersek hiç de yanılmamış oluruz. Kaşıkçı cinayetinin faile teslimi karşısında ne kadar para aldıklarını bir açıklasınlar biz de öğrenelim" diye konuştu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Beştaş, özetle şunları söyledi:

'LİBYA TEZKERESİ'

Geçen hafta Genel Kurul’a Libya tezkeresi geldi. Ve tezkere geçti. Hem de nasıl bir siyasal atmosferde geldi? Libya’nın geçici hükümeti ısrarla ve istikrarlı bir şekilde siyasal çözüm ve demokratik koşulların sağlanması için açıklama üstüne açıklama yapıyor. Ve şunu söylüyor, ‘Libya’daki tüm yabancı güçlerin Libya’yı terk etmesini istiyoruz’ diyorlar. Fakat AKP nedense bu çağrıları hiçbir şekilde dikkate almıyor ve o arada tezkereyi getirip kendi oylarının çoğunluğuyla geçirdi Genel Kurul’dan… Bu tezkerenin görüşüldüğü dönemde AKP iktidarının bölgesel barışa ve istikrara dair hiçbir şey yapmadığını, yapmak istemediğini bir kez daha gördük.

'BU YAKLAŞIM TÜRKİYE’Yİ NATO İÇİNDE DE YALNIZLAŞTIRMAYA DEVAM EDİYOR'

İsveç ve Finlandiya meselesi hala gündemdeki yerini koruyor. Türkiye uluslararası değerlere, standartlara, hukuka uymak yerine kendi ülkesinde terör algısını, terör yaklaşımını dış dünyaya kabul ettirmeye çalışıyor. Şu anki hedefi NATO üyeliği meselesinde şunu söylüyor İsveç ve Finlandiya’ya ‘demokrasinizi, hak ve özgürlüklere yaklaşımınızı, hukukunuzu, adalet anlayışınızı kırpın, kesin ve bunların yerine bizim algımızı kabul edin’ diyorlar. Tabi ki İsveç ve Finlandiya’nın ya da bir Avrupa ülkesinin bunu kabul etmesi mümkün değil, diğer yandan bu yaklaşım Türkiye’yi NATO içinde de yalnızlaştırmaya devam ediyor.

'YERLİ VE MİLLİ İKİNCİ ÇERNOBİL VAKASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Erzincan İliç’te Anagold altın madeninde siyanür borusu patladı. 20 ton siyanürlü su ve zehirli kimyasal madde Fırat Nehri üzerinde bulunan İliç Barajı’na karışmış vaziyette. Bu çok önemli bir facia, derhal gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nde de aynı tehlikeleri ileride maalesef konuşuyor olacağız.

'ERDOĞAN’IN DIŞ POLİTİKASI DOLARA ENDEKSLİ'

Erdoğan’ın dış politikası dolara endeksli aslında, sıcak paraya endeksli dersek hiç de yanılmamış oluruz. Türkiye’ye para verilsin de hiçbir değerin hiçbir ilkenin aslında bir kıymet-i harbiyesi yok. Kaşıkçı cinayetinin teslimi karşısında faile teslimi karşısında ne kadar para aldıklarını bir açıklasınlar biz de öğrenelim.

'AKP İKTİDARI SATIŞIYLA ÜNLÜ… ARTIK MAHKEME DOSYALARINI SATIYOR'

AKP iktidarı satışıyla ünlü, çokça satış işlemi yapıyor. Kitleri satıyor, şeker fabrikalarını satıyor, SEKA’yı sattı, kamu arazilerini sattı, limanları satıyor şimdi artık mahkeme dosyalarını satıyor. Bir iktidar mahkeme dosyalarını para karşılığında satıyor. Ve bu konudaki eleştirilere, sözlere hiçbir şekilde yanıt da vermiyor.  

'RESMİ ENFLASYON YÜZDE 75, ZAM ORANI YÜZDE 7; NE KADAR BASİRETSİZ OLDUKLARINI ASLINDA KANITLIYOR'

Zaman kazanmaya çalışıyorlar. Her zaman olduğu gibi yalan atıyorlar. ‘Gerekli düzenlemeleri yapacağız’ diyorlar. Ancak tek bir realite var ortada o da Genel Başkanlarının, Erdoğan’ın 2023’ü işaret etmesi ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı’yla görüşmesinde ‘her şeyin farkındayım’ demesi. Bu da kandırmacanın başka bir boyutu. Hiçbir şeyin farkında değiller. Farkındalar ama farkında olduklarına dair hiçbir belirti göstermiyorlar. Çünkü önlem almıyorlar…Ve şimdi de enflasyon farkı zammını lütuf gibi yansıtmaya çalışıyorlar. Bir kere iktidarın bizlere, Türkiye halkına layık gördüğü zam oranı 2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 7,5 idi. İkinci 6 ay için yapılacak zam oranı ise yüzde 7 olarak belirlenmişti. Resmi rakamlarla yüzde 75 enflasyonun olduğu bir yerde yüzde 7’lik zam yapmak ne kadar basiretsiz olduklarını aslında kanıtlıyor.

'İKTİDARIN İFLASINDAN SONRA KONKORDATO İLANINA AZ KALDI'

Ek bütçe tabi ki usulsüz, Anayasa’ya aykırı ve tamamen irade hırsızlığının bakanların yetkilerinin de gaspı anlamına geliyor. Meclis’in yetkilerinin de gaspı anlamına geliyor. Bunu yenilir yutulur bu yöntemin, hiçbir tarafı yoktur ve biz Genel Kurul’da en net ve sert muhalefeti yapacağımızı şimdiden söylüyoruz. Bu ekonomik modellerinin de nasıl iflas ettiğini ilan etmiş oluyorlar… 17 Aralık’ta biz bütçe görüşülürken de ‘bu bütçe bu mevcut enflasyon karşısında kesinlikle götüremez bir yılı, kadük’ dedik. Daha biz konuşurken kadük hale geldi. Şimdi sonrasında söylediklerimizin altına imza atmış oldular. Bu süre zarfında Kur Korumalı Mevduat, (Gelire Endeksli Senet) GES, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kararı birçok yeni kendilerince düzeltme yaptılar. Ama düzeltemediler. İktidarın iflasından sonra konkordato ilanına az kaldı. Herhalde sırada o var. Şu anda iktidar yönetemediğini her açıdan ilan ediyor.

'İMRALI’DA NEYE CEZA VERİYORSUNUZ?'

İmralı’da, açıklandı 3 aylık disiplin cezası daha verildi. Bütün bunların tamamı Kürt meselesinde savaş politikası, sorunu çözmeme iradesi. Savaşa dayalı iç ve politikada düşmanlaştırma kutuplaştırma politikası. Yapılamayan görüşmeye ne cezası veriyorsun? Hiç kimse ile görüşmüyor ki İmralı'da tutulan mahpuslar. Sayın Öcalan da diğer mahpuslarda görüşmüyor. Sayın Hayri Konar ve Öcalan’ın ailesi arıyor. Avukatları görüşemiyor. Siz hukuksuzluğu uyguluyorsunuz, sonra yandaş gazetecinize bir yazı yazdırıyorsunuz, sanki büyük bir lütufmuş gibi, Abdulkadir Selvi diyor ki; Öcalan ailesi ile görüşecek. Şaka mısınız? Ailesiyle görüşmesi temel haktır. Kötüye kullanıldığını iddia ediyor, kötüye kullanan sizsiniz. Faşizmin iktidarda olduğunu her gün tekrar tekrar hatırlatıyorsunuz. Mahpusların İmralı’da tutulanların Edirne’de Hakkari’de Diyarbakır'da tutuklananlardan ne farkı olduğunu tabii ki biz biliyoruz ama bu siyasi farklılıktır. Hukuki farklılık yoktur, hukuk herkese eşit yaklaşır. Hukuk karşısında kimsenin muafiyeti yoktur. Bu konuda tecritle birlikte hayatın her alanında savaş politikası devam ettiriliyor. 

'AYDENİZ’İN DOKUNULMAZLIĞI'

Meclis gündemlerinden bir ne fezlekeler dokunulmazlık görüşülecek. Savcılar fezleke yarışına girmiş. Kolluk vekiller hakkında tutanak tutma yarışına girmiş. Saliha Aydeniz’e ilişkin soruşturma dosyayı fezlekeye dönüştükten sonra kim tutar polisleri, kim tutabilir, kim görevini hatırlatabilir. Çünkü koca Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı, iktidar sözcüleri ‘polisimize yumruk atamazsınız’ diyor. Amenna peki, polis vatandaşa işkence yapabilir mi, vekile işkence yapabilir mi, polis vekili darp edebilir mi? Vatandaşa bunu yapabilir mi? ‘Yapabilirsin’ diyorlar. Bugün Meclis Başkanı Şentop açıklama yapmış, ‘Ben fezlekelerden rahatsızım’ demiş. E valla bir zahmet rahatsız olun yani. Yırtın o fezlekeleri, o fezlekelerin içinde hukuka aykırı işlenen bir fiil ve suç yok ki, iktidarın yaklaşımı sonucunda savcıların hazırladığı fezlekeler. Açıkça burada bir emniyet yetkilisi vekilimize ‘seni duvara çivilerim’ dedi, o polis hala görevde. Bu polis niye yargılanmıyor, bu soruyu sadece HDP mi sormalı? Allah aşkına polis bir vekile ‘seni çivilerim’ diyor, yargı idare kılını kıpırdatmıyor, Saliha Aydeniz’i yere atıyor, hakaret ve küfür ediyor, bir refleks ile elini kaldırıyor, diyorlar ki dokunulmazlığını kaldıracağız. 

'GÜMBÜR GÜMBÜR KONGREYE' 

Burada siyasete darbenin adım adım yürürlükte olduğunu ve devam ettiğini gösteriyor. Ama şunu söyleyelim vallahi bu halk da bu gelenekten gelen partiler sizin ağababalarınıza da diz çökmedi. Biz Ünal Erkanları, Çillerleri, Mehmet Ağarları gördük. Tek bir an halk haklarını aramaktan, direnmekten vazgeçmedik. Sizin 94’ten bu yana Kürt siyasetçilere ve HDP ile birlikte Türkiye muhalefetine yönelik bu darbeden sonuç alamayacaksınız. Açıkça sizin vekilleriniz arasında suç işleyenlerin tablosu ayyuka çıkmışken; ‘Ben vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırırım. HDP’yi zayıflatırım’ hayallerine kapılmayın. 3 Temmuz’da kongremiz var, gümbür gümbür geliyoruz, on binlerle Ankara’da ‘HDP Halktır’ sloganı ‘Çözüm biziz’ sloganları ile yeri göğü inletecek. Korkmaya devam edin. HDP iktidarınızı bitirecek." (ANKA-MA)

Öne Çıkanlar