Beyoğlu esnafı: Mekanların yüzde 40’ı bir daha açılmayacak

Beyoğlu esnafı: Mekanların yüzde 40’ı bir daha açılmayacak
Eğlence ve turizmin kalbi Beyoğlu’nda salgın nedeniyle kepenk kapatan esnaf, zor günler yaşıyor. Kimisine göre yüzde 30’u, kimisine göre yüzde 70’i bir daha kapılarını açamayacak.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK- Uzun süredir kan ağlayan İstanbul’un kültür, eğlence ve sanat adreslerinden Beyoğlu’nda, koronavirüs salgını nedeniyle mekanlar da kapanınca yüzlerce esnaf ve binlerce çalışan ortada kaldı. Bar, kafe, restaurant işletmecileri Artı Gerçek’e salgın sürecindeki son durumlarını anlattı.

Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında ilk kapanan mekanlar arasında yer alan eğlence ve turizm sektöründe iş yapan bar, kafe, restaurant ve meyhaneler oldu. Eğlence ve turizmin kalbi durumundaki Beyoğlu’nda birçok mekan kepenklerini kapattı. Yüzlerce mekanın kapanmasıyla birlikte binlerce çalışan da mağdur durumda.

Uzun süredir Beyoğlu Belediyesi’nin masa-sandalye yasakları, toplanan vergilerle başı dertte olan esnaf, öte yandan yüksek kiralar, kredi borçları ve banka alacakları nedeniyle zaten zor günler yaşıyordu. Sezonun açılmasına kısa bir süre kala salgının gelmesiyle tablo esnaf açısından daha da kötü bir hal aldı.

Devletin kredi ertelemesi, kısa çalışma ödeneği dışında şu ana kadar çok destek vermediği esnaf, salgının uzun sürmesi halinde kendilerini daha büyük bir krizin beklediğini belirtiyor.

‘YALNIZ BIRAKILMIŞ DURUMDAYIZ’

Kafecisinden, restaurant  ve bar işletmecisine Beyoğlu’nun önemli bir parçasını oluşturan esnafı salgının sektörü nasıl etkilediğini Artı Gerçek’e anlattı.

Beyoğlu’nda bir bar işletmecisi sözlerine "Öngörülemez bir durum var ileriye dönük. Hem zaman olarak hem de devletin desteği olmadığı için. Yalnız bırakılmış durumdayız. Nasıl bir akış planlayacağımızı bilemiyoruz" ifadeleriyle başlıyor.

‘ÇALIŞANLAR 3 AY BOYUNCA SİGORTA YOKSUNU KALACAK’

"Devletin üç aylık kısa çalışma ödeneği var o da sadece üç ay sürecek ve bu süreçte personelin sigortasından kesinti yapılıyor" diyen bar işletmecisi, "Bu primleri daha sonradan ekleyemiyoruz. Çalışanlar ne yazık ki 3 ay boyunca sigorta yoksunu kalacak. Asgari maaş yatırılacaksa da bunun ne zaman yatırılacağına ilişkin bir öngörümüz yok" diyerek çalışanların zor durumda olduğuna dikkat çekiyor.

En büyük sorunun kiralarla ilgili olduğunu belirten işletmeci "Kiralarla ilgili hiçbir şey konuşulmuyor ancak bununla ilgili bir şey yapılması gerekiyor. Bizim de içinde olduğumuz turizm sektörü ciddi vergi katkıları yapan bir sektör, bunun bir geri dönüşünün olması lazım yoksa iki ay içinde herkes bayrak çekmek zorunda kalacak" uyarısında bulunuyor.

‘KAPANAN DÜKKANLARIN YÜZDE 70’İ BİR DAHA AÇILMAYACAK’

İşletmeciye göre bu süreçte kapanan mekanların yüzde 70’i bir daha açılmayacak:

"Bir dükkan para kazanıyor gibi görünse de onu durduğunuz anda para kazandırmaktan çok emmeye başlar. Kiralarla ilgili bir yasa çıkmadığı sürece biz kiralarımızı ve stopajlarımızı ödemek zorundayız. Vergi ertelemeleri var, iptal yok, yani yine ödenecek. Çoğu dükkan Beyoğlu’nda kredilerle dönüyor. Bu yüzden ben az yüzde 70’nin bayrak çekeceğini düşünüyorum. Bu süreç bitse bile bunun bir buçuk yıl üzerimizde yükü olacak. Sonra ne olacak? Devletin kaynakları da yetersiz olduğu için bu süreç bizi bir sarmal halinde içine çekecek ve belirli sektörler duracak. Ülkeler bu sürece ülke olarak hazırlanırken ne yazık ki biz bireysel olarak hazırlanmak zorundayız."

‘3 AY SÜRERSE MEKANLARIN YÜZDE 30’U AÇILMAYACAK’

Yedi çalışanı bulunan Susam Kafe İşletmecisi İdil Susam da personel için geçici çalışma ödeneğine başvurduğunu belirterek "Şu an gördüğüm bu yedi kişiden kriterlere uyduğu için sadece üçüne ya da dördüne bu ödenekten çıkacak. Geri kalanı faydalanamayacak. Kredilere başvurduk ancak kimse kredi vermiyor çünkü süreç belli değil, çünkü oranlar belli olmadı" diyor.

"SGK ertelendi ancak bu ayı ödedik. Kiralar aynı şekilde ödeniyor. Çok kötü durumdayız aslında" ifadelerini kullanan Susam, yaptığı hesapla iki ay sonra tekrar mekanı açması halinde önündeki tabloyu şöyle görüyor:

"Ben iki ay sürerse diye hesap ettim, bizim gibi en fazla dokuz kişi çalıştıran yerler iki ay sonra başlaması halinde eksi 100 bin ile yani 100 bin TL borç ile başlamak zorunda kalacak. Uzun sürerse ne olacağını gerçekten tahmin edemiyorum, çoğusu ayakta kalamaz, bu şartlarda mümkün değil. Kapanan dükkanların belirli bir kısmı açılamayacak. 3 ay ve üzeri olursa yüzde 30’unun açılamayacağını düşünüyorum."

‘SALGININ EN FAZLA DARBE VURACAĞI SEKTÖR YİYECEK-İÇECEK SEKTÖRÜ’

Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı Aykut İnce de "Bu salgının en fazla darbe vuracağı sektörlerden biri tartışmasız eğlence daha genel olarak yiyecek-içecek sektörü olacak" diyor.

"Bugün belki bir kuaför, manav, berber, ayakkabıcı kendi işini götürebiliyor ancak bizim lokanta, bar, restaurant ve meyhanelerimizde onlarca kişi çalışıyor" ifadelerini kullanan İnce, hükümetin adım atacağına inanıyor:

"Bulaşıkçısı, garsonu, ustası, komisi , aşçısı derken sektörümüzde ciddi bir istihdam var. Dolayısıyla yiyecek sektörü her ne kadar pakete yönlendirilse de kamuoyundaki algı şu anda hiç kimsenin bu paket ürünlerine çok itibar etmediği yönünde. Kira yükümüz çok ağır. Elektrik, su ve buna benzer giderler de çok fazla. Bu noktada çalışanlar için kısa çalışma ödeneğine başvuruluyor, öte yandan kiracıların kiraları nedeniyle tahliye edilmemesi için alınan bir karar var, son derece olumlu. Önümüzdeki günlerde hükümetin bu sektöre önemli bir pay ayıracağını düşünüyorum."

‘BEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN BASKISI NEDENİYLE ESNAF ZORDAYDI’

Kumbara Kafe İşletmecisi Serhat Saymadi de Beyoğlu Belediyesi’nin baskısı nedeniyle yaşadıkları zor günleri hatırlatıyor:

"Beyoğlu Belediyesi’nin esnafa karşı masa sandalye yasağı nedeniyle mekan sayısında bir azalma vardı. Gezi eylemlerinin burada olması nedeniyle bu insanlara ciddi bir fatura kesildi. İnsanların buralarda sosyalleşmemesi için ekstra bir baskı uyguladılar. Bir sürü işletme ve kurum da yok edildi. Sinemaları, kültür merkezleri kapandı, AKM yıkıldı, Emek Sineması aynı şekilde. Muammer Karaca Tiyatrosu kapandı. Beyoğlu esnafı bu basınç nedeniyle zor durumdaydı."

‘KİRA ÖDEMELERİNİN ALINMAMASI, SGK DAHİL ALACAKLARIN İPTAL EDİLMESİ GEREKİYOR’

Alınan tedbirlerin esnafı rahatlatmadığı düşüncesinde olan Saymadi, esnafa başka desteklerin verilmesi gerektiğini belirtiyor:

"Bu salgınla birlikte kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olanlar kapanmak zorunda kalacak. Çünkü şu ana kadar alınan önlemlerin hepsi ödemelerin ertelenmesinden ibaret. Hiçbir ödeme iptal edilmiyor. "Mart, nisan ve mayıs aylarında kiraların ödenmemesi kira sözleşmesinin iptalini ya da kiracının tahliyesi sonucu yaratmaz" deniliyor ama esnafa zaten para aylık olarak geliyor dolayısıyla bugün ödemesiyle altı ay sonra ödemesi arasında herhangi bir fark yok. Mekanların kapalı olduğu sürece boyunca çalışanlara asgari ücret düzeyinde ödeme yapılması, kira ödemelerinin yapılmaması bunun için yasal güvence verilmesi, bu süre zarfında stopaj, SGK primi dahil bütün alacakların iptal edilmesi, bankalara olan borçlar da mekanların açıldığı tarih baz alınarak altı ay ertelenmesi ve esnafa ödenek ayrılması gerekiyor."

‘ÇALIŞANLARI AHBAP’A YÖNLENDİRDİM’

Uçan Ev Bar işletmecisi Baran Zafer de çalışanları yardım için AHBAP’a yönlendirdiğini belirterek  "15 kişi çalışıyor.Çalışanlarımız İŞKUR’a başvurdu fakat herhangi bir dönüş yok. Ben onlar için AHBAP gibi kuruluşlara başvurmalarını söyledim. AHBAP bu konuda bir firmayla işbirliği yaparak gıda yardımında bulunuyor. Arkadaşlarımız oraya başvurdu."

‘BEYOĞLU ESNAFI SEZONA ERKEN VEDA ETTİ’

Onun dışında sürecin donduğunu ve beklediklerini dile getiren Baran, Beyoğlu esnafının sezona erken veda ettiği düşüncesinde:

"Bir şekilde restaurant ve AVM gibi mekanlar meselenin hafiflemesiyle açılabilir ancak biz bütün yazı kapalı geçirebiliriz. Birçok dükkan sahibi esnafları sıkıştırıyor. Bazıları anlayış gösteriyor, bazıları çok katı davranıyor. Beyoğlu esnafı zor durumdaydı, zaten birçok mekan kapanıyordu. Mekanlar hareketli bir dönemde kapanmış oldu. Şimdi sezona erken veda etme durumu oldu. Bir arkadaşım mekanını kapatarak eşyalarını satmaya çalışıyor."

‘BU SÜREÇTE MEKANLARIN YÜZDE 30’U YÜZDE 40’I KAPANACAK’

Baran da kapanan bazı mekanların bir daha açılmayacağı öngörüsünü paylaşıyor:

"Dediğim gibi durum zaten kötüydü, 20 yıllık mekanlar kapanmıştı. Bu süreçte de mekanların yüzde 30’u yüzde 40’ı kapanacak diye düşünüyorum. Beyoğlu Belediyesi’nin son dönemde fahiş oranda aldığı vergiler de etkili oldu. Canlı müzik yapılmadığı halde canlı müzik parası alınmaya başlandı. Yıllık 10 bin TL gibi bir ödeme. Türkiye’de bir ilk bu. İnsanlar bunları ödeyemedi. Sigara denetimleri, diğer denetimler. Geldiğimiz noktada önümüzü göremiyoruz. Esnaf batıyor mu batmıyor mesele değil, bu sektörde çalışan ve iş yapan insanlar çok kötü durumda."

‘ÜÇ AYI BIRAKIN, BİR AY BİLE DAYANAMAYIZ’

Cavit Saatçi, Cavit Meyhanesi’nin işletmecisi. Yanında12 kişi çalıştırıyor. "Maaşlarını geçen ay vermiştim. Bu ay veremedim" diyen Saatçi, "Hepimiz kötü duruma düşeceğiz. Bir birikimimiz yok, günlük yaşayan esnafız. Kendi müşterilerimizden alacak var alamıyoruz. Krediler var ödeyemiyoruz. Üç ayı bırakın bir ay bile dayanamayız. Kiralar abartıldığı için personele ve müziğe çalışıyoruz. Müzik yapmak için de onların istediği miktarı vermek zorundayız, işimiz daha zor" sözleriyle kendilerini zor günlerin beklediğini söylüyor.

‘3 YA DA 5 AY DAHA SÜRERSE SEKTÖR CİDDİ ŞEKİLDE ZARAR GÖRÜR’

Muaf Bar İşletmecisi Gürsel Yenilmez de "Bu süreç 3 ya da 5 ay sürerse sektör ciddi şekilde zarar görür, personel istihdam edemeyecek duruma gelir" diyor. İşletmecilerin yüzde 80-90’ının zaten bir borç yüküyle işletmesini döndürdüğünü dile getirenYenilmez, tablonun belirsizliğine işaret ediyor:

"Hepsi borçlu, öyle kenarda duran bir paraları yok. 10 işletmesinden 1 tanesi birikim yapıyordur. O da büyük işletme. Geri kalanı kira ve personel giderini karşılamaya çalışıyor. Beyoğlu esnafına dönük yerel yönetimin bir yaptırımı vardı. Sadece yerel yönetim değil, valilik, vergi dairesi sürekli denetim ve onun sonucu olarak ceza kesiliyordu. Bu bahsettiğimi süreçte kiramı ödeyebilir miyim, zannetmiyorum. Zaten ödemeyi de düşünmüyorum. Devlete olan borçları ödeyebilir miyim, hayır. Zaten ödemem. Kredi çekebilirim, onu da zaten diğer borçlardan kesiyor ve üstüne üstlük faizden para kazanıyor. Geriye kalıyor personel. 10-15 personel çalıştırıyorum ve onlar konusunda kaygılıyım. Çalışanların bir kısmı için kısa çalışma ödeneği için başvurduk. Kredi çekmeyi düşünüyorum. Bu süre 3-5 ayı geçerse ne yapacağımızı bilmiyoruz."

‘ÖDEME ERTELEMELERİ AÇIKLANDI ANCAK ÇOK YETERSİZ’

Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği eski Başkanı Tarkan Konar, durumu şu sözlerle anlatıyor:

"Sektör her zaman günlük ayakta duran bir sektör olagelmiştir. 1 hafta cironuzla maaşları öder, bir hafta kirayı, bir hafta tedarikçileri ve faturaları ve bir hafta da kendinizi geçindirirsiniz. Bu sektörde hiçbir işletmecinin kendisini 5/6 ay ayakta tutacak yedek akçesi olmaz. Lüks yerler, zincir markalar veya bir holdinge bağlı markaları konuşmuyoruz tabi şimdi. Butik işletmeler için geçerli bu. Bazı kredi imkanları ve ödeme ertelemeleri açıklandı ama çok yetersiz. Beş ay sonra hayat normale dönünce misal olarak, ötelenmiş prim, vergi, stopaj vs. yükü altında olan bir işletmeler dağı oluşacak."

‘DÖNEMSEL ÖDEMELER İPTAL EDİLMELİ YOKSA KRİZ BİR SALGIN OLARAK ORTAYA ÇIKACAK’

Sektörde binlerce çalışanın olduğuna vurgu yapan Konar, alınması gereken önlemlerin alınmaması halinde krizin bir salgın olarak ortaya çıkacağına işaret ediyor:

"Bu sektörün bir gerçeği var; part time öğrenci çalışan harçlığını çıkarır, köyden gelmiş gariban bulaşıkçıdır, sabıkalı olup iş bulamayan adam bu sektörde karnını doyurur. İnsanların gayrı meşruya düşmemesi için bir tutamaktır yeme içme eğlence sektörü. Ve bu bakışla sadece Beyoğlu’nda bile on binlerce çalışan ve ailelerinden söz ediyoruz. Masa sandalye yasakları ile 2011 yılında Beyoğlu’na vurulmaya başlanan darbelerin Beyoğlu’nu ne hale getirdiği ortadadır. Bu salgın nedeniyle işletmelerin kapatılma kararından 1 gece evveline kadar hala denetim ekipleri Beyoğlu’nda mekanlara cezalar yağdırıyordu. Başta Beyoğlu esnafı olmak üzere bu sektörün açık ve net biçimde elektrik/su faturaları, kira destekleri, geçici prim ve vergi muafiyeti, TAPDK (Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı) gibi dönemsel ödemelerin iptali, stopaj alınmaması şeklinde önlemlere ihtiyacı var. Aksi takdirde 5 ay sonra ekonomik kriz bir salgın gibi zincirleme olarak ortaya çıkacaktır."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar