'Bizler ata mirası memleketimizden gönderilmek isteniyoruz'

'Bizler ata mirası memleketimizden gönderilmek isteniyoruz'
Mardin Yeşilli'de 'Kentsel Dönüşüm' adı altında yerlerinden göç ettirilmeye çalışılan halk, AKP'li belediye başkanının kamu gücünü kullanarak evlerine el koyduğunu belirtti.

Mardin'in Yeşilli ilçesine bağlı Gül ve Tepebaşı mahallelerinde "Kentsel Dönüşüm" adı altında gerçekleştirilmek istenilen projeyle yerlerinden göç ettirilmeye çalışılan bölge halkının tepkileri devam ediyor. Projeye karşı çıkmalarına rağmen evleri yıkılan, su ve elektrikleri kesilen yurttaşlar, geçtiğimiz günlerde yaptıkları yürüyüşle AKP'li Belediye Başkanı Hayrettin Demir'i istifaya çağırdı. Tepkileri görünmezden gelinen ilçe halkı, "Mağdur Yeşilli Halkı" imzasıyla yazılı bir açıklama yayınladı. 

Açıklamada yaşadıklarını ve taleplerini sıralayan Yeşilli halkı, kendilerini "Bizler evleri Yeşilli Belediyesi tarafından ellerinden zorla alınmaya çalışılan mağdur vatandaşlarız" diye tanımladı. 

'RANT ALANI YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR' 

Proje kapsamında 280 ailenin evsiz bırakılacağına dikkat çekilen açıklamada, "Belediye Başkanı kendine ve yandaşlarına bir rant alanı yaratmaya çalışmaktadır. Bizler yoksul insanlarız, evimizden çıkarılırsak çalabileceğimiz ikinci kapı, gidebileceğimiz ikinci bir yerimiz yok. Çoğumuz geçimini bahçeden topladığı birkaç sebze, beslediği iki üç hayvandan sağlıyoruz. Bahçelerimizi, bağlarımızı, hayvanlarımızı bırakıp, apartmanda yaşamaya ne maddi durumumuz yeter ne de böyle bir yaşam tarzına adapte olabiliriz" denildi. Projenin ilçe halkına bir yararı olmadığı vurgulanan açıklamada, halkın ilçeden göç ettirilmeye çalışıldığı belirtildi. 

'DEMOGRAFİK YAPI DEĞİŞECEK'

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: "Derdi vatandaş olan belediye başkanı, evleri yıkılacak vatandaşlar için geçici konut alanı oluşturabilirdi. Proje etap etap hayata geçirilerek, evlerinden tahliye edilen vatandaşlar bu geçici konutlara yerleştirilebilirdi. Bu yapılsaydı biz de belediye başkanının samimiyetine inanacak ve belki de gönül rızasıyla evlerimizi teslim edecektik. Ancak belediye başkanı bunu yapmak yerine tüm ilçeyi yıkıp devasa bir arsaya çevirmek ve ilçeyi birilerine peşkeş çekmek gayesindedir. Bu proje hayata geçirilirse ilçeden göç etmek zorunda kalacak olan bizlerin yerine farklı yerlerden insanlar gelip yerleşecek ve ilçenin sahipleri ile demografik yapısı tamamen değişecek. Biz ata mirası, baba mirası olan memleketimizden gitmek, gönderilmek istemiyoruz. 

Belediye Başkanı Hayrettin Demir, mahkeme süreci devam etmesine rağmen bildiğini okuyor. Yargı süreci sonunda projenin tamamen iptal edilme durumu var. Bundan dolayı mahkeme süreci beklenmeyerek yıkım başlatıldı. Evlerini boşaltmayanlar, elektrik ve suları kesilerek çıkmaya zorlanmaktadır. İnsanları salgın koşullarında zorla evlerinden çıkararak bile bile ölüme terk etmekteler. Ülkenin ve dünyanın hali ortadayken, bu acelecilikte iyi niyet aramak en hafif tabiriyle saflıktır.  

'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'

Yeşilli'de bir insanlık suçu işleniyor. Gece yarıları insanların evleri başlarına yıkılıyor, direnenler gözaltına alınıyor. Evleri yıkılan insanlar enkazdan kurtardıkları üç beş parça eşyayla kamyon kasalarında apar topar bilmedikleri şehirlere göç etmek zorunda bırakılıyor. Yeşilli'de, tüm bunlar yaşanırken, hükümet kanadından tek bir ses bile çıkmıyor. Yol, su ve elektrik gibi temel hizmetlere dahi ulaşmakta zorluk yaşayan halk, ortaçağ koşullarında yaşamaya mahkum edilmiştir. Hiçbir sosyal imkanın olmadığı ilçede yönetim, insanların gölgesinde dinlenebileceği tek bir ağaç dahi dikmemiştir. Belediye işçilerinin maaşları, ikramiyeleri, tazminatları ödenmiyor, parasını isteyenler kapı dışarı edilmekle tehdit ediliyor, başka partiye oy veren vatandaşın evinin önündeki çöpler alınmıyor, kısaca halkın tüm kesimleri belediye eliyle bir biçimde mağdur ediliyor. 12 sene önce 20 bin olan ilçe nüfusu, iltimas, torpil, sanal ihaleler vb. sebeplere bağlı işsiz kalan insanların göç etmeleri sonucu 14 bine düşmüştür. 

YETKİLİLERE ÇAĞRI

Evine karşılık ev isteyen vatandaşlara 150-200 bin civarı fark ödemesi çıkaran belediye başkanı insanlara evini üç kuruşa satmaktan başka seçenek bırakmamakta, kamu gücünü kullanarak halkın malına çökmeye çalışmaktadır. Hayatı boyunca 10 bin lirayı bir arada görmemiş yoksul insanların bu paraları ödemesi mümkün değildir. Kamulaştırılan evlerin bedelinin ne zaman ödeneceğini de kimse bilmemektedir. İlçedeki yapıların çoğu tarihidir. İlçenin en eski camisi dahi proje kapsamında yıkıldı. Yetkilileri, bir kez daha göreve çağırıyoruz." (MA)

Öne Çıkanlar