Boğaziçi'nde 'gökkuşağı' davası: Varoluşumuz yasaklanamaz

Boğaziçi'nde 'gökkuşağı' davası: Varoluşumuz yasaklanamaz
Mahkeme heyeti, öğrencilerin yurt dışı çıkış yasağının devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 28 Haziran'a erteledi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 'gökkuşağı bayrağı' taşıdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan öğrenciler hâkim karşısına çıktı. Duruşma öncesinde Boğaziçi Dayanışması adına yapılan açıklamada, "Varoluşumuz yasaklanamaz, LGBTİ+lar susturulamaz ve gökkuşağı yargılanamaz" denildi.

25 Mart'ta Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kapısı'nda 'gökkuşağı bayrağı' taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve haklarında "toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet" suçlamasıyla dava açılan 12 öğrenci bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı.

DURUŞMA ERTELENDİ

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklar ve avukatları Levent Pişkin hazır bulundu. Pandemi gerekçesiyle kısa sürede bitirilen duruşmada savcı, adli kontrolün devamını isterken hâkim, adli kontrol kararının kaldırılmasının kısmen kabulüne, yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi 28 Haziran 2021 olarak belirlendi. 

Duruşma öncesinde, Kağıthane Kaymakamlığıı'nın gece yarısı aldığı yasak kararına rağmen Boğaziçi Dayanışması adına bir açıklama yapıldı.

'VAROLUŞ HAKLARIMIZI SAVUNACAĞIZ'

"Varoluş haklarımızı savunmaktan da bir gün bile geri duymayacağımızı avazımız çıktığınca haykırıyoruz" diyen öğrencilerin açıklamasında şunlar kaydedildi:

"Boğaziçi direnişinin ilk gününden beri bu mücadeleye omuz veren ve direnişin en çok saldırıya uğrayan kesimlerinden olan LGBTİ+lar olarak üzerimizdeki baskıların başarısız olduğunu, bizleri ayrıştırmak yerine daha sıkı kenetlenmemizi sağladığını herkese defaatle gösteriyoruz.

Kulübümüzü kapattığınızı zannettiniz, biz her kulüp BÜLGBTİ+dır diye cevap verdik. Alanlarda taşıdığımız bayraklarımıza ülkeyi boğmak için kullandığınız medyanızla saldırdınız, bizse meydanları ve sokakları renklerimizle donattık. Onur yürüyüşlerimizi hedef aldınız, bizler onur haftamızda sizlerin hiçbir saldırısından korkmadığımızı haykırmak için karşınıza dikildik.

Protesto hakkımızı bir gün önceden kaymakamlık eliyle çıkardığınız yasaklar ile engellemeye çalıştınız ama gördüğünüz gibi biz yine de buradayız. Varlığımıza alışacaksınız, barışacaksınız, çünkü buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz.

Devletin ve polisinin insanlık dışı pratiklerine asırlardır maruz kalan lubunyaların sokakta olmasının ve elinde bir gökkuşağı bayrağı taşımanın dahi suç sayılmaya çalışıldığı bir ülkede bize yaşama hakkı tanındığını kim iddia edebilir? Bizler toplum baskısını da, devlet eziyetini de, mevcut rejimin kurmayı amaçladığı tahakkümü de çok iyi tanıyoruz ve her fırsatta bizi ezmeye çalışan bu güçlere karşı  varoluşumuzu sürdürüyor ve savunuyoruz. Sokaklarda kendi renklerimizle yürümemizin yasaklanmaya çalışıldığı, her türlü eylemden LGBTİ+ların silinmeye çalışıldığı, iç içe olduğumuz feminist mücadeleyle 8 Mart’ta ve öncesinde gökkuşağı bayrakları üzerinden ayrıştırılmaya çalışıldığımız bir rejimde yaşamayı kabul etmiyoruz, mücadelemizden vazgeçmiyoruz.

'GÖKKUŞAĞI YARGILANAMAZ'

Ve bugün, 25 Mart günü ellerinde gökkuşağı bayrağıyla kampüsümüzün önünde usulsüzce ve haksızca gözaltına alınmış arkadaşlarımızın asla yalnız yürümeyeceğini haykırmak için toplandık. Onların bizlerle gösterdiği dayanışmanın bizim cesaretimizi ve birliğimizi nasıl kuvvetlendirdiğini öğreneceksiniz ve bizi korkutmaya çalıştıkça karşınızda bir çığ gibi büyüyen bu direnişin çok yakında altında kalacağınızı göreceksiniz.

Bizi kendimiz olmaktan bir gün bile alıkoyamayacaksınız. Gökkuşağını gökyüzünden silmek ne bir bulutun, ne bir rüzgarın, ne de faşist diktanın elinden gelir. Tüm renklerimizle parlamaya devam edeceğiz ve sizlerin üzerimize bir set gibi çekmeye çalıştığı karanlığı boğacağız. Varoluşumuz yasaklanamaz, LGBTİ+lar susturulamaz ve gökkuşağı yargılanamaz."

Öne Çıkanlar