Bölge baroları açlık grevlerine dikkat çekti

Bölge baroları açlık grevlerine dikkat çekti
Bölge baroları adına yapılan açıklamada açlık grevi eylemleri, baro seçimlerinin ertelenmesi, kötü muamele ve işkence beyanları gündeme getirildi.

Bingöl Barosu ev sahipliğinde bir araya gelen bölge baroları, cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.

Adıyaman Barosu, Ağrı Barosu, Batman Barosu, Bingöl Barosu, Bitlis Barosu, Dersim Barosu,  Diyarbakır Barosu, Hakkari Barosu, Mardin Barosu, Muş Barosu, Siirt Barosu, Şırnak Barosu, Urfa Barosu ve Van Barosu'nun katılımıyla yapılan toplantının sonuç bildirgesi kamuoyu ile yazılı olarak  paylaşıldı. 

Açıklamada, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanları anılarak, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı kutlandı.

'BARO SEÇİMLERİNİN YAPILMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI'

Barolar, pandemi gerekçe gösterilerek 2020 Ekim ayından bu yana hukuka ve mevzuata aykırı bir şekilde baroların olağan genel kurullarının engellendiğini hatırlatarak, "Avukatlık kanunundaki emredici yasa hükümlerine rağmen baroların genel kurul yapması salgın gerekçesiyle engellenirken siyasi partilerin kongrelerini yapabildikleri, adliyelerin ve alışveriş merkezlerinin açık tutulduğu görülmektedir" dedi.

"Ertelemelerin hukuksal bir dayanağının olmadığı verdiğimiz örneklerden de anlaşılmaktadır.  Barolar kamu kurumu niteliğinde meslek örgütleri olup bu kısıtlamalar barolar ve avukatlar açısından geçerli ve inandırıcı değildir" denilen açıklamada, "Bu nedenle baro seçimlerinin yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalı, bu konudaki karmaşa ve kaosun ortadan kaldırılması için hızlıca yasal bir düzenleme yapılmalıdır" ifadeleri kullanıldı.

TAHİR ELÇİ DAVASI

28 Kasım 2015 tarihinde öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin faillerinin yargılandığı davanın başından beri takip edildiğine işaret edilen açıklamada, "Soruşturma aşamasındaki eksikliklerin, kovuşturma aşamasında da devam ettiğini endişe ile gözlemliyoruz. Bu cinayetin fail ya da faillerinin bütün arka planı ile birlikte ortaya çıkarılması için bundan sonra da her türlü çabayı sürdüreceğimizi de kamuoyuyla paylaşmak isteriz" ifadelerine yer verildi.

'İNSAN HAKLARI EYLEM PLANININ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ'

Yargı reformu tartışmalarına da değinilen açıklamada, "Geçtiğimiz günlerde hükümet tarafından kamuoyuna duyurulan yargı reformu paketi ile açıklanan hedef ve amaçları eksik bulmakla birlikte önemsiyoruz. Türkiye’nin mevzuat açısından önemli eksiklikleri olmakla birlikte, asıl sorunun uygulamadan kaynaklandığını belirterek, mevzuat değişikliği kadar zihinsel reforma da ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz. Hiç kuşkusuz reform konusunda atılacak ilk ve en önemli adım, ulusal mahkemelerin AİHM ve AYM kararlarını duraksamaksızın icra etmeleri, reform konusunda bir samimiyet göstergesi olacaktır. Bizler aşağıda imzası bulunan barolar olarak, hükümetin bu konuda atacağı adımları titizlikle takip edeceğiz. Açıklanan insan hakları eylem planındaki hedef ve amaçların bir an önce hayata geçirilmesi için düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz" diye belirtildi.

AÇLIK GREVİ EYLEMLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Açıklamada, cezaevlerinde "PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılması" talebiyle devam eden açlık grevi eylemlerine de dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

"Açlık grevlerinin mahpusların sağlığı açısından son derece ağır sonuçlar doğurduğu bilinen bir gerçektir. Ağır sonuçlarla karşılaşılmaması açısından mahpusların hukuka uygun taleplerinin yerine getirilerek açlık grevlerinin sonlandırılması gerekmektedir. Daha önce yaptığımız gibi açlık grevlerinin sona erdirilmesi konusunda üstümüze düşen görev ve sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu da belirtmek isteriz. Yine bazı cezaevlerinde kabul ve sevkler sırasında mahpuslara yönelik çıplak arama uygulamasını, insan onuruna yönelik bir tavır olarak değerlendirmekteyiz. Aynı zamanda işkence ve kötü muamele olarak da değerlendirdiğimiz bu uygulamadan derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz."

'KÖTÜ MUAMELE VE İŞKENCE İDDİALARINA ETKİN SORUŞTURMA' TALEBİ

Son dönemde yapılan ev baskınlarında kötü muamele ve işkence beyanlarına yer verilen açıklamada, "Yapılan ev baskınlarında gözaltına alma ve ev aramaları sırasında, şüphelilerin konutlarının kapılarının kırıldığı, şüpheliler ve birlikte yaşadıkları kişilere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarına da tanıklık etmekteyiz" denildi.

Suç duyurularının etkili ve hızlı bir şekilde soruşturulmadığı belirtilen açıklamada, "İşkence ve kötü muamele iddiaları konusundaki cezasızlık politikasına son verilerek, bu iddiaların etkin bir şekilde soruşturulmasını bir kez daha talep ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ EKSİKSİZ UYGULANSIN'

Kadın cinayetleri ve erkek şiddetine de tepki gösterilen açıklamada 2021 yılının ilk üç ayında en az 67 kadının öldürüldüğü hatırlatarak, "Kadınlara yönelik  bu cinayet ve şiddet olaylarının önüne geçmek için yetkilileri 6284 sayılı kanun ve yine tarafı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin eksiksiz bir şekilde uygulanmasını, bu konuda kolluk ve yargı içerisinde ihtisas birimlerinin oluşturulmasını talep ediyoruz. Bu gerçek ortadayken İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması yönündeki tartışmaların gündem bulmasını da doğru bulmamaktayız. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin engellenebilmesi için devleti, tüm kurum ve imkanlarıyla gerçek manada mücadele etmeye çağırıyoruz" denildi.

Öne Çıkanlar