'Bu toplantılardan sonra olabilecek ölümlerden doğrudan ya da dolaylı olarak Erdoğan sorumludur'

'Bu toplantılardan sonra olabilecek ölümlerden doğrudan ya da dolaylı olarak Erdoğan sorumludur'
Prof. Ahmet Saltık, son zamanlarda düzenlenen AKP kongrelerindeki tabloyu eleştirdi. Saltık, Erdoğan'ın göreve devam etmesinin tek şartının erken seçim olduğunu da sözlerine ekledi.

ARTI GERÇEK- Nazım Alpman'la Gün Başlıyor'un bugünkü konuğu halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık oldu. ARTI TV'de ekrana gelen programda Prof. Saltık, AKP'nin düzenlediği kongrelerin halk sağlığı üzerindeki tehlikeli etkisini ve Erdoğan'ın göreve devam etmesinin tek koşulunu anlattı. 

'İKTİDAR SORUMLULUĞU ÜZERİNDEN ATMAK İÇİN YEREL KOŞULLARDA KARAR VERİLMESİNE YÖNELİK ESNEKLİK GETİRDİ'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın salgın yönetiminde 'yerinden yönetim' vurgusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Mart ayında yavaş yavaş açılmaya başlarız' açıklamasını değerlendiren Saltık, "Hem dünya genelinde hem de Türkiye'de tablo iç açıcı değil" dedi ve salgından sonra gittikçe kötüleşen ekonomik durum nedeniyle toplumun iktidar üzerinde 'artık önlemler gevşesin' baskısını yarattığını söyledi. Saltık, "Türkiye'de uyduruk bir rejim var. Erdoğan bakanları topladı deniyor ama sekreter onlar bu rejimde. Burada bir takım kararlar alındı. İktidar bir anlamda merkezi sorumluluğu üzerinden atmak için yerel koşullarda karar verilmesine yönelik bir esneklik getirdi" dedi.

'KONGRELERİN ETKİSİNİ ANLAMAK İÇİN YETERLİ SÜRE GEÇMEDİ'

Trabzon, Ordu ve Rize'nin Türkiye'nin en çok vaka sayısı olan illeri olmasının buralarda düzenlenen AKP kongreleriyle bir ilişkisi olabilir mi, sorusuna Saltık şöyle yanıt verdi:

"Doğu Karadeniz'deki üç kentte 100 binde 200'ün üzerinde hastalık yayılma hızı değeri var, ki bu Türkiye ortalamasının 3 katı. Bir senaryo kurmak gerekirse, bu kentlerdeki kongreler nedeniyle birçok insan bir araya geldi. Ancak bir kuluçka süresi var. Söz konusu olayın yaşanmasından en 5-6 gün sonra orada enfeksiyonu alan insanlar veya enfekte olup, bulaştırıcı olup o toplantıya gelip başkalarına bulaştıran insanların yüzde 80-85'i bulaştırıcı duruma gelebiliyorlar. Yani bir 10-14 günlük süreye gereksinim var bu tür etkinliklerden sonra, yersiz kalabalıkların toplanmasından sonra, o toplantıya bağlı mı gelişti vaka artışları. Henüz bu süre geçmedi. Belki bir başka senaryoya göre, bölgeye Rusya üzerinden gelen insan trafiğinin de araştırılması gerekebilir." 

'ERDOĞAN ARKA ARKAYA BİR DİZİ BAĞIŞLANAMAZ HATANIN ÖZNESİ OLDU'

"Erdoğan'ın yaptığı bu toplantılar ciddi sorun kaynağı" diyen Saltık, "Hele ki varyant tiplerin Türkiye'de arttığı, yaygınlaştığı ve aşılamanın henüz yok düzeyde toplumsal bağışıklık ürettiği koşullarda bunlar son derece sorumsuz ve halkın sağlığını tehlikeye atan davranışlar. Üstelik Erdoğan Rize toplantısını yaparken 16 şehidimiz vardı ülkemizde. Hiçbirinin cenaze törenine gitmedi. 106 yaşındaki bir din adamının Elazığ'daki cenazesine katıldıktan sonra Rize'ye uçtu; benim devletimin parasıyla, benim vergimle, helikopterlerle, uçaklarla, çok kalabalık koruma gruplarıyla. Rize'de de bu toplantıyı yaparak, yerel ağızla konuşarak, kahkahalar atarak, oradaki katılanları da güldürerek, el ele tutuşmalarını isteyerek arka arkaya bir dizi bağışlanmaz hatanın öznesi oldu, Türkiye'nin partili cumhurbaşkanı Erdoğan. Tarih bunları bağışlamayacaktır. Altın kural, toplumsal ilişkilerin en aza indirilmesi. Bunların kırıldığını görüyoruz bu toplantılarda." diye konuştu. 

'O TOPLANTILAR NEDENİYLE OLACAK ÖLÜMLERDEN ERDOĞAN DA SORUMLUDUR'

Saltık, "Erdoğan'ın Rize'de yaptığı, Urfa'da yaptırdığı toplantılarda filyasyon çalışmalarında bir tek kişinin bile bu toplantılarda bulaşı aldığı ve öldüğü ortaya konulursa, bu ölümden doğrudan ya da dolaylı olarak Erdoğan da sorumlu olacaktır. Başka hiçbir siyasi partiye ya da sivil toplum kuruluşuna bu hak tanınmıyor. Erdoğan, bu kongrelerde konuşurken aslında bir parti başkanıdır. Sıradan bir insandan farkı yoktur. Dokunulmazlığı söz konusu değildir. Ama oralarda da cumhurbaşkanı kalkanı ve sıfatıyla konuşarak, herkese hakaretler yağdırarak, kendisine karşı en ufak bir ağız açıldığında da hemen akbabalar gibi ihbarlar yığarak, saatler içinde soruşturmalar açılarak, insanlar gözaltına alınarak sürdürülen bir açık faşizm rejimine Türkiye sürüklenmiş bulunuyor" dedi. 

'ERDOĞAN'IN DEVAM ETMESİ İÇİN TEK ŞANSI ERKEN SEÇİM'

"Erdoğan, anayasaya göre tekrar aday olma şansına sahip değil. Bir tek şansı var, tekrar aday olabilmek için, o da parlamentonun erken seçim kararı alması. Minnacık ortakla  AKP'lilerin sayısı 337. Seçim kararı için 360 vekil gerekiyor. Eğer 2023'e gelinir ve haziranda olağan seçim takvimi uygulanırsa anayasal olarak Erdoğan'ın aday olma şansı yok. Hiçbir biçimde, kesin ve net olarak yok. Devam etmek istiyor Erdoğan çünkü görevi bıraktıktan sonra çok sayıda davanın açılabileceğini, yargılanabileceğini düşünüyor."

Öne Çıkanlar