Büyükşehir belediyelerinde köylerde, yerleşik alan sınırı 300 metreye çıkarıldı

Büyükşehir belediyelerinde köylerde, yerleşik alan sınırı 300 metreye çıkarıldı
Köylerde yerleşik alan sınırı 100 metreden 300 metreye çıkarılıp yapı yoğunluğu arttırıldı. Tarla, bağ ve bahçeler evlerle dolacak, köylerde şehir yoğunluğu oluşacak.

Düzenlemeyle ayrıca köylere yapı yapabilmek için aranan köy nüfusuna kayıtlı olma ve köyde sürekli oturma şartları kaldırıldı

Çevre Bakanlığı, 11 Temmuz'da Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nde 4'üncü maddesinde yaptığı değişiklikle, belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan köy ve mezraların yerleşik alan ve civarına yeni bir tanım getirdi. Yönetmelik değişikliğiyle, 30 büyükşehir sınırı içerisinde yer alan köylerdeki yapılaşma sınırı 100 metreden 300 metreye çıkarıldı. Böylece köylerin etrafında yapılaşma için 200'er metrelik yeni bir genişleme alanı oluşturuldu.

Ayrıca bir parsele birden fazla yapı yapılmasını yasaklayan düzenleme de yumuşatılarak, 1.5 dönümden büyük parsellerin içine 3 ayrı yapının birden yapılmasının önü açıldı. Yeni düzenlemeye göre, bin 500 metrekareden büyük parsellere, her bir binanın yapı inşaat alanı 250 metrekareyi, toplam yapı inşaat alanı da 750 metrekareyi geçmemek üzere 3 adede kadar yapı yapılabilecek. Böylece aynı parsel içerisine 3 villa birden inşa edilebilecek.

Bir diğer değişiklikle de köylere yapı yapabilmek için aranan köy nüfusuna kayıtlı olma ve köyde sürekli oturma şartları kaldırıldı. Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre, yeni düzenlemeyle, halen şehirlerde yaşayan insanların yabancısı oldukları köylere daha kolay konut ve benzeri yapı yapabilecekleri, bu nedenle mevcut köylerin etrafında bir anlamda yabancılardan oluşan yeni bir çember oluşacağından endişe ediliyor. Yeni yönetmeliğin özellikle Ege, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz köylerine yoğun talep oluşturması bekleniyor.

Köyleri adeta küçük şehirlere dönüştüreceği belirtilerek düzenlemenin iptali için jet hızıyla Danıştay'a dava açıldı. İtiraz dilekçesinde köy hayatı, tarım, yayla, kıyı ve ormanların geleceğine yönelik çok ciddi endişeler dile getirildi.

Öne Çıkanlar