ÇHD davası öncesi çağrı: Hiç görmedikleri kişilerin beyanlarıyla yargılanıyorlar

ÇHD davası öncesi çağrı: Hiç görmedikleri kişilerin beyanlarıyla yargılanıyorlar
ÇHD'li hukukçular hakkında yürütülen sürecin tarihe geçecek nitelikte olduğunu belirten Şaraldı, 'Meslektaşlarımız hakkında hızla hüküm kurulmak istenmektedir' dedi.

ARTI GERÇEK-Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), tutuklu olan Genel Başkanları Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik'in yarın (17 Kasım) Silivri Cezaevi Kampüsü salonunda görülecek duruşması öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın metnini okuyan avukat Seda Şaraldı, ÇHD üyesi meslektaşlarının 12 Eylül 2017 tarihinde gözaltına alınarak tutuklandığını belirterek, 14 Eylül 2018 tarihinde görülen ilk duruşmalarında "dosyadaki mevcut delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali, sanıkların savunmalarının alınmış olması ve sanıkların avukat olması, tutuklamanın tedbir olması, tutuklulukta geçen süre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklama konusundaki başvurular hakkında vermiş olduğu kararlar, bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanması ile yargılamada amaçlanan tedbirlerin sağlanabilecek oluşu dikkate alındığı" gerekçesiyle de tahliye edildiğini hatırlattı.

‘ADİL YARGILANMA HAKKI İÇİN ÖLÜM ORUCUNA GİRDİLER’

Ancak savcılık itirazı üzerine serbest bırakılan avukatların henüz 10 saat bile geçmeden haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldığını söyleyen Şaraldı, tahliye kararı veren heyetin ‘dağıtıldığını’, yerine yeni bir heyetin atandığını vurguladı.  Şaraldı, "Adil yargılanma hakkı ihlalleriyle dolu bir sürecin sonunda meslektaşlarımız hakkında 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 159 yıla varan cezalar verilmiştir" dedi.

Dosyadaki adil yargılanma ihlallerini duyurmak için meslektaşları avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın ölüm orucuna başladığını ve 27 Ağustos 2020 tarihinde Timtik'in ölüm orucundayken yaşamını yitirdiğini söyleyen Şaraldı, Timtik'in  yaşamını yitirmesinden çok kısa bir süre sonra söz konusu dosyada Yargıtay tarafından karar verildiğini dile getirdi.

'YARGITAY ÖNÜNE GELMEMİŞ DOSYA HAKKINDA GÖRÜŞ BİLDİRİYOR'

Şaraldı davanın Yargıtay sürecine ilişkin şunları söyledi:

"Yargıtay yaptığı değerlendirmede, dosyadaki adil yargılanma hakkı ihlallerini göz ardı etmiş ve yalnızca 3 meslektaşımız yönünden dosyanın bozulması gerektiğine karar vermiştir.

Yargıtay’ın bozma kararı üzerine Genel Başkanımız Selçuk Kozağaçlı ve üyemiz Barkın Timtik'in dosyası, 2013 yılında başlatılan ve o süreçte tutuklu yargılandıkları İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyasıyla birleşmiştir. Her iki meslektaşımız da tutuksuz olarak yargılandıkları 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya kapsamında tutuklu hale gelmişlerdir. Ancak Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’le aynı şekilde İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor olmalarına rağmen meslektaşlarımız Özgür Yılmaz, Naciye Demir ve Şükriye Erden yönünden birleştirme kararı verilmemiş, dosya onanmıştır.  Yargıtay kararında, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında bu kişiler yönünden davanın reddine dair karar verilebileceğini belirtmiştir. Yani Yargıtay hukukumuzda yeri olmayan bir biçimde, hala devam eden ve önüne gelmemiş olan bir dosya hakkında görüş bildirerek açıkça ilk derece mahkemesine talimat vermiştir."

‘DÖKÜMANLAR HUKUKA UYGUN DEĞİL, SAVUNMALARI DA MAHKEMECE DİKKATE ALINMIYOR’

Kozağaçlı ve Timtik'in tutuklu yargılandığı dosyada yurt dışından istinabe yoluyla getirildiği söylenen bir kısım dijitallerde yer aldığı iddia edilen dokümanların aslının bulunmadığını ifade eden Şaraldı, "Ayrıca bu dokümanları yurt dışından temin eden polisler, savcılar ve hakimler hakkında 'örgüt üyeliği, sahte delil üretme, kumpas, komplo dosyalar oluşturma vs. iddialardan ötürü kesinleşmiş mahkûmiyet kararları da verilmesine rağmen bu dokümanların hukuka uygun olmadığına dair savunmalar da mahkemece dikkate alınmamaktadır" dedi.

 'MESLEKTAŞLARIMIZI HİÇ GÖRMEMİŞ KİŞİLERİN BEYANLARI DOSYADA YER ALIYOR'

Şaraldı şöyle devam etti:

"Bugüne kadar hukuka aykırı yargılamalara ek olarak, meslektaşlarımızın yargılandığı dosyaya gizli tanık/ itirafçı tanık beyanları halen girmekte, her ne kadar daha öncekilerden farklı bir şey söylemiyor olsalar da meslektaşlarımızı hiç görmemiş, onlarla hiç tanışmamış kişilerin beyanları dosyada yer almaktadır. Ayrıca meslektaşlarımız hakkında birtakım iddialarda bulunan tanıkların, temyiz kudretlerinin dahi olmadığı ortaya çıkmıştır."

'DURUŞMADAN BİR GÜN ÖNCE SAVCI ATANDI'

"15 Eylül 2021 tarihinde görülen duruşmada, duruşmadan 1 gün önce dosyaya atanan duruşma savcısı yaklaşık 7 yıldır devam eden dosyada "esas hakkında mütalaa" sunabileceğini beyan etmiştir."

‘TARİHE GEÇECEK’

Meslektaşları hakkında yürütülen sürecin tarihe geçecek hukuksuzluklarla devam etmekte olduğunu dile getiren Şaraldı, "Meslektaşlarımızın haksız ve hukuksuz tutuklulukları bu süreç boyunca beş yılı aşmış ve bu tutukluluk infaz aşamasını çoktan geçmiştir" dedi.

'HIZLA HÜKÜM KURULMAK İSTENMEKTEDİR'

"Görünen o ki en az İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen süreç kadar düşmanca bir süreç sürdürülerek meslektaşlarımız hakkında hızla bir hüküm kurulmak istenmektedir" diyen Şaraldı, tüm meslektaşlarını yarın görülecek duruşmaya katılmaya çağırdı.

Öne Çıkanlar