Gazeteci Can Dündar hakkında 'kırmızı bülten' kararı

Gazeteci Can Dündar hakkında 'kırmızı bülten' kararı
MİT tırları davasında 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Gazeteci Can Dündar hakkında bir kez daha 'kırmızı bülten' çıkarılması kararı verildi.

Gazeteci Can Dündar hakkında 'örgüte üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçlamasından ayrılan dosyası kapsamında hakkında tutuklamaya yönelik yakalama ve kırmızı bülten çıkarılması kararı verildi.

"Siyasi ve askeri casusluk" suçlamasından 18 yıl 9 ay hapis ve "Silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlamasından 8 yıl 9 ay hapis cezası olmak üzere toplam 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Can Dündar hakkında bir kez daha kırmızı bülten çıkarılması kararı verildi.

DÜNDAR: BİR SÜRE SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRMASINLAR

Dündar, kırmızı bülten kararının ardından yaptığı ilk açıklamada, "Muhalefetten ricam; bir süre savcıları göreve çağırmasınlar. Ters sonuçlar oluyor" ifadelerini kullandı.

Dündar, kırmızı bülten kararının yalnızca Interpol tarafından çıkarılabildiğini hatırlatarak, "Mahkemeler sadece Adalet Bakanlığı’ndan İnterpol’e başvurup kırmızı bülten çıkarmasını isteyebiliyor. Ve İnterpol, asıl amacın muhalifleri susturmak olduğunu bildiği için, Ankara’nın hiçbir başvurusunu ciddiye almıyor" diye ekledi.

'HİÇ UĞRAŞMASINLAR: YILMAYIZ'

Dündar tweet dizisinin devamında çnceki kararları hatırlatarak şunları dile getirdi:

"İnterpol, Türk Hükümetinin Kırmızı Bülten’i kötüye kullandığını anladı. Bu yüzden Türkiye, gerçek suçluları da geri alamıyor. Yani katiller, darbeciler, uyuşturucu kaçakçıları vs de AKP’nin muhalifleri cezalandırma iştahı sayesinde kurtuluyor.

Ekte göreceğiniz gibi iki yılda bir gündeme getirilen kararlar bunlar. Amaç: Yıldırmak. Hele şimdi Sedat Peker’in itiraflarıyla haklılığımız ortaya çıktığı için hepten panikteler. Hiç uğraşmasınlar: Yılmayız."

NE OLMUŞTU?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Dündar ve Gül hakkındaki kararını, 6 Mayıs 2016'da açıklamış ve "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.

Dündar ve Gül hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan beraat hükmü kuran heyet, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan ise dosyayı ayırmıştı.

İLK KARAR DEĞİL

Yargılanma sürecinde Başsavcılık, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında başlattığı soruşturma kapsamında da iddianame hazırlamıştı.

Sanık Berberoğlu'na açılan davanın 21 Eylül 2016 tarihli ilk duruşmasında, dosyanın aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle Dündar ve Gül'ün yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti. Berberoğlu, 14 Haziran 2017'deki duruşmada 25 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve tutuklanmıştı. Bu arada, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi Berberoğlu'na verilen 25 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün bozulmasına karar vermişti. 2. Ceza Dairesi, 13 Şubat 2018 tarihli duruşmada, yeniden yargılamasını yaptığı Enis Berberoğlu'na 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

Mahkeme heyeti ayrıca, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül'ün dosyalarını ayırmıştı. Dündar hakkında 2 Nisan 2018'de de gıyabi tutuklama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar verilmişti.

Öne Çıkanlar